YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/162
KARAR NO : 2023/1893
KARAR TARİHİ : 30.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Taksirle öldürme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Artvin Asliye Ceza Mahkemesinin 15.04.2016 tarihli ve 2012/146 Esas, 2016/155 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanık … hakkında taksirle öldürme suçundan; 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince beraatine karar verilmiştir.
2. Sanık … hakkında taksirle öldürme suçundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi gereğince neticeten hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının aynı Kanunun 50 nci maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiştir.
3. Sanıklar …, …, … hakkında taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi gereğince hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynı Kanunun 50 nci maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiştir.
B. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavlığınca tanzim olunan, 05.01.2021 tarihli, 2016/387775 sayılı, hükmün düzeltilerek onanması görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık …’ün temyiz istemi;
Kusuru bulunmadığına, cezalandırılmaması gerektiğine ilişkindir.
2. Sanık … müdafiinin temyiz istemi;
Sanığın kusuru bulunmadığına ilişkindir.
3. Sanık …’ın temyiz istemi;
Kusurum olmadığına, kazayı öngörme ve engelleme ihtimali olmadığına ilişkindir.
4. Sanık … müdafiinin temyiz istemi;
Sanığın olay tarihinde sahadan sorumlu mühendis olmadığına, kusuru ve sorumluluğu bulunmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Yerel Mahkemenin kabulü;
1.”……’ın olay tarihinde … İnşaat firması adına işçi olarak çalıştığı, Artvin Şavşat karayolu üzerinde Berta köprüsü mevkiisinde Şavşat istikametine doğru 9,3 km uzaklıkta yol yapımı çalışması sırasında, … plakalı kamyon ile, dökülen asfaltın üzerine mıcır dökmek için kamyonun damperi kalkın vaziyette geri geri giderken damperin yol üzerinde bulunan elektrik tellerine temas etmesi sonucunda kamyonun arkasında bulunan ve damperin kapağını eli ile tutan …’ın vücudundan elektrik akımının geçmesine bağlı olarak solunum ve dolaşım yetmezliği sonucu öldüğü, olay yerinde bulunan elektrik tellerinin teknik bilirkişi raporuna göre 7 metreden fazla olması gerektiği halde 5,65 metre olduğu, alt işveren olan … İnşaatın güvenli bir çalışma ortamını temin etmeyerek ve işçilerine önceden gerekli eğitimi vermeyerek asli kusurlu olduğu, üst işveren olan Karayolları Genel Müdürlüğünün yol yapım işinin projelendirilmesinin söz konusu hattın mevcut durumuna uygun yapılmaması ve denetlemede eksik olması nedeniyle tali kusurlu olduğu, elektrik hattının kontrolünü yapıp mevzuata uygun olarak asgari mesafeyi sağlamaması nedeniyle Çoruh Elektrik Dağıtım Aş ve Koza firmasının tali kusurlu oldukları, ölenin dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde davranarak elektrik hattına temas etmesi nedeniyle tali kusurlu olduğu, olay yerinde formen ve ekip başı olarak görevlendirildiği halde gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamayan sanık İshak …’ın tali kusurlu olduğu, olay sırasında kamyon şoförü olan …’ın kamyonu geri geri kullandığı ve elektrik hattını görmesinin mümkün olmadığı dikkate alındığında kusurunun bulunmadığı, Koza firmasının yetkilisinin ve aynı zamanda sorumlu elektrik mühendisinin … olduğu, olay tarihi itibariyle …’ün koordinatör elektrik mühendisi olarak çalıştığı, sanık …’ın … İnşaat firmasının ortağı olduğu, bu suretle sanıklar …, İshak …, … ve …’ün üzerlerine atılı taksirle ölüme neden olma suçunu işledikleri sabit görülmüştür…” kabul ve gerekçesi ile uygulama yapılmıştır.
2. Katılanlar sanıklardan şikayetçi olduklarını beyan etmişlerdir.
3. Sanık … savunmasında: “… Biz olay yaşanmadan iki ay önce söz konusu alanda çalışmayı devralmıştık, bize herhangi bir arıza ihbarı yapılmadı, ancak olayın yaşandığı bölge de dahil olmak üzere rutin kontrollerimizi belirli sürelerde yaparız, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben olay tarihinde sahadan sorumlu elektrik mühendisi değildim. O tarihte çalışan sorumlu başka bir mühendis vardı. İsmini hatırlamıyorum. Ancak şirketten öğrenilebilir” demiştir.
4. Sanık … savunmasında: “…Ben … İnşaatta işçi olarak çalışıyordum, olay günüde kullanmış olduğum asvalt komyonundaki asvalt bittiği için yola mıcır döken arkadaşın yanına gittim, ölen arkadaş yola mıcır döküyordu, bende kendisinin yanında yürüyordum, kamyon sistem gereği geri geri gidiyordu, arkadaşda mıcırın kamyondan dökülmesine yardımcı oluyordu, bu esnada birden yere düştü, düşme sebebini önce anlayamadık, bende kendisini kaldırmaya çalıştım, bu arada benide elektrik çarptı, o zaman anladıkki damper elektrik hattına değdiği için elektirk akımından arkadaşımız yere düşmüş, hemen ambulansı aradık, gecikince oradan geçen bir araca bindirererek hastaneye götürdük, ancak arkadaşımız zaten olay yerinde hayatını kaybetmişti, kendisini kurtarmaya çalıştım, benim şirkette herhangi bir yetkili görevim yoktur, sadece orada işçi olarak çalışmaktayım, benim orada formen olarak çalıştığım iddia edilmiş ancak bu doğru değildir, benim orada işçi olarak çalıştığıma dair ekte gönderdiğim ve isimlerini ve adres ve telefon numaralarını yazdığım kişilerden de benim orada çalışan bir işçi olduğum sorulabilir, suçsuzum” şeklinde savunmada bulunmuştur.
5. Sanık … savunmasında: ”…Ben olay zamanı … inşaat firmasının ortağı ve asfalt sathi kaplama firmasının müdürü olarak görev yapmaktaydım. Olay günü ben Ankara’daydım. Şirket çalışanlarıda olayın olduğu yerde ziftlenmiş yola mıcır dökme işlemi yapıyorlardı. Mıcır dökme işlemi için kamyonun damper kısmı kaldırılmış. Kamyonun damper kısmı geri geri gelerek dökme işlemini yaparken elektrik tellerine takılmış ve elektrik tellerinden aldığı akımla kamyonda bulunan … isimli çalışanımız vefat etmiş. Benim olayla ilgili görgüm bulunmamaktadır. Fakat orada bulunan elektrik tellerinin 7 metre yükseklikte olması gerekirken 5,65 yükseklikte olması, ayrıca elektrik tellerinin yolun kenarında olması gerekirken yolun üzerinden geçmesi olayın gerçekleşmesini sağlamaktadır. Olay gerçekleştikten sonra ailesiyle bir kez görüşmem oldu. Kendilerine istedikleri takdirde yardımda bulunacağımızı da söylemiştim. Fakat şuan ben o şirkette çalışmıyorum. Firmayı devrettik ve herhangi bir yetkimde bulunmamaktadır. Bu sebeple müştekinin zararını karşılama durumum yoktur. Müşteki şikayetten vazgeçerse vazgeçmeyi kabul ederim ” şeklinde savunmada bulunmuştur.
6. Sanık … Savunmasında: “Ben olay tarihinde Artvin ili merkez Bağcılar köyü Erdemli mahallesi mevkiinde faaliyet gösteren Koza Taah. İhr. İth. Tic. ve San. Ltd. Şirketinde elektrik mühendisi olarak çalışıyordum. Görev tanımım elektrik arazalarıyla ilgili koordinasyonluk yaparak ekipleri görevlendiriyordum. Artvin ilinde bulunan 5 ilçe ve Artvin merkez köylerinin elektrik arızalarına bizim firmamız bakıyordu. Olayda benim herhangi bir kusurum yoktur. Bildiğim kadarıyla karayolları asfalt çalışması yaparkan kamyonun damperini kaldırırken yukarıdaki elektirik tellerine değmiş. Ölen kişide herhalde kamyona tutunmuş ve bu sırada kaza meydana gelmiş. Ben olay ile ilgili herhangi bir bilgi sahibi değilim. Olayda herhangi bir sorumluluğum yoktur. Yapmış olduğumuz işler usulüne uygundur. Olay ile ilgili savunmam bundan ibarettir. Olay ile ilgili benim her hangi bir kusurum olmadığı için müştekilerin zararını karşılamak istemiyorum. Aleyhime olan beyanları ve bilirkişi raporlarını kabul etmiyorum” şeklinde savunmada bulunmuştur.
7. Sanık … savunmasında: “Merhum … olay günü aracın arkasında bana talimat vermekte idi, ben şoför olarak bana verilen talimata uygun olarak hareket etmek zorundayım, aracı kullanmaya başladığımda kural gereği asfaltlama işlemlerinde … geri geri kullanılır, arkadaki kişi şoföre sürekli talimat verir, şoförde bu talimatlar doğrultusunda hareket eder, olay günü de hafif virajlı olan yolda geri geri seyrederken merhum … beni durdurdu, sonra tekrar geri devam etmem için talimat verdi, damperi kaldırmamı söyledi ve aracı aldığım talimat üzerine tekrar geri geri sürmeye devam ettim. O sırada kamyonun kasasının elektrik teline dokunup akıma uğradığımızı anladım. Benim aracı kullanırken yukarıdaki telleri kontrol etmem için bir yükümlülüğüm yoktur. Zaten olay esnasında bunu yapma gibi bir imkanım da yoktur. Aracın aynası belli bir mesafeye kadar çevreyi gösterir, ben oradaki elektrik tellerinin 7 metremi 5,5 metremi olduğunu tahmin etmem mümkün değildir, bana elektrik tellerinin olduğunu söylemesi gereken kişi merhum …’tır. Çünkü ben aracın hareket talimatlarını makineyi kullanan merhumdan almakta idim, merhum olay anında normalde aracın arkasında bulunan asfaltlama makinesinin üzerinde oturması gerekli idi, ancak kendisi aracın yanında kasanın arkasında yerde idi, eğer merhum aracın üzerinde olmuş olsa idi, kamyonun lastikleri plastik olduğundan elektirik akımına kapılmayacaktı. Toprağın üzerinde olduğu için akıma kapılmış, normalde aracın arkasındaki yerde oturarak eliyle bana talimat vermesi gerekirken yerde yürüyerek talimat vermeye devam etti. Olay anında yanımızda bulunan şefimiz … sürekli kendisini uyarmasına rağmen kendisi için ayrılan yere oturmadı, bu yüzden üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Bilirkişi raporundaki aleyhe olan hususları kabul etmiyorum” demiştir.
8. Artvin İl Jandarma Komutanlığınca düzenen 2011/54 olay kayıt Numaralı Olay Yeri İnceleme Dosyası içinde yer alan 27.09.2011 tarihli Olay Yeri İnceleme Raporunda; ana yol kenarında bulunan iki elektrik direği arasındaki mesafenin 93 metre olduğu, elektrik direklerinin yolun kavıslı/virajlı seyretmesine rağmen direkler arasındaki mesafenin yol durumuna göre ayarlanmamış olması sebebiyle elektrik kablolarının tam üzerinden geçmekte olduğu, bahse konu elektrik tellerinin ana yoldan yüksekliğinin aracın elektrik tellerine temas ettiği yerde 5.65 metre (beş metre altmışbeş santimetre) olduğu belirtilmiştir.
9. 10.10.2011 tarihli Trafik Bilirkişi Raporunda; Artvin Şavşat yolunun 10.02.2011 tarih 2011/2 ve 2011/ 3 sayılı İl Trafik Komisyonu kararı gereği 13: 15 ile 14: 45 saatleri arasında trafiğe kapatıldığı, … plakalı kamyonun trafiğe kapalı olan bu yolda mıcır dökmek için bulunduğu, kazanın olduğu saatte (14:30) yolun trafik için kapalı olması ve …’ın elektrik akımına kapılarak ölmesi nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanuna göre trafik kazası olarak değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir.
10. 13.10.2011 tarihli Teknik Bilirkişi … tarafından düzenlenen Bilirkişi Raporunda; olayın meydana geldiği yere yaklaşık 60 metre mesafede trafoyu da besleyen yüksek gerilim hattı olduğunu iki direk arası mesafenin 93.2 metre iletim hatlarının yerden yüksekliğinin yaklaşık 5.60 metre, kamyonun damperinin uzunluğunun 6.4 metre ve kamyonun damperinin kalkmış olarak yerden yüksekliğinin yaklaşık 5.8 metre olduğunun tespit edildiği, sonuç olarak söz konusu iletim hattının yerden yüksekliğinin 7 metreden az olmamasının gerektiği, iletim hattının karayoluna çapraz geçiş yapmasının teknik anlamda hatalı olduğu, ölenin elinde eldiven olmamasının iş güvenliği konusunda eksiklikler olduğunu gösterdiği belirtilmiştir.
11. Dosyada mevcut bilirkişi raporlarında özetle; asfalt çalışması yapılan yol üzerinden geçen yüksek gerilim hattını önceden tespit ettirip asfalt çalışması yaptırılmadan önce hattın yükseltilmesi ve enejinin kestirilmesi için gerekeni yapmayan, çalışma mahallindeki işleri organize etmeyen ve kazalara karşı gerekli tedbirleri almayan, teknik bir elemanı şantiye şefi olarak görevlendirmeyen, işçileri kendi insiyatiflerine terkeden ve tehlikeli ortamda tedbirden yoksun çalışmalarına göz yuman, işçileri eğitmeyen, işveren … İnşaat adına şirket yetkilisi olan …’ ın kusurlu olduğu, … İnşaat Firması’nca olay yerinde formen ve ekip başı olarak görevlendirildiği halde olayın meydana geldiği yol üzerinde elektrik hat tellerinin tehlikesini dikkate almayan, hattın alçaktan geçtiğini, kamyonun damperenin havaya kalkıp vaziyette hat teline temaslı vaziyette olduğunu tespit etmeyen, gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamayan İshak …’ın olayda kusurlu olduğu, kazalı enerji nakil hattının bakım ve onarımından sorumlu Koza Ltd. İti yetkisilinin (…) gerekli uyarı levhalarını koymayışı, enerji nakil hattının kontrolünü yapıp, hattın ilgili mevzuata uygun asgari mesafesini sağlamayışı nedeniyle kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yerel mahkemenin oluşa ilişkin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
1. Sanıklar …, …, … hakkındaki hükümlere yönelik temyiz istemleri yönünden;
A. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar ile müdafiilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
B. Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen hükmedilen hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi esnasında esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle 5237 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Sanık … hakkındaki hükme yönelik temyiz istemi yönünden;
Çoruh Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Artvin İl Müdürlüğü (İşletme Bakım Yöneticiliği)’nin 15.03.2012 tarih ve 2012/ 156/514 sayılı yazısına ekli 1 adet 24 sayfadan ibaret Elektrik Dağıtım Şebekelerinde Arıza Onarım Bakım İşleri Özel Teknik Şartnamesi ve 1 adet 16 sayfadan ibaret Elektrik Dağıtım Şebekelerinde Arıza Onarım Bakım İşleri İçin Hizmet Alım Sözleşmesi incelendiğinde olayın meydana geldiği bölgede (Artvin ili Merkez/ Borçka/ Yusufeli/ Murgul/ Şavşat/ Ardanuç ilçeleri ile Bağlısı Belde ve Köyler) bulunan hatların bakım ve onarım işinin yüklenici olarak Koza Taahhüt İhracat İthalat İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketine verildiği, ve bu hususta Çoruh Elektirik Dağıtım Anonim Şirketi ile Koza Taahhüt İhracat İthalat İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi arasında 21.03.2011 tarihinde sözleşmenin imzalandığı,
Elektrik Dağıtım Şebekelerinde Arıza Onarım Bakım İşleri Özel Teknik Şartnamesinin 4.1.1. maddesi gereğince işe fiili başlama tarihinden itibaren 30 gün içerisinde, Koordinatör Mühendisin de olması şartıyla yüklenici tarafında görev bölgesindeki sözleşme konusu tüm işlerin mahallinde gezinerek öncelikle can ve mal emniyetini tehlikeye düşürerek eksik ve aksaklıklarının, bakım ve onarım gerektiren yerlerin belirlenerek rapor halinde şirkete teslim edilmesi gerektiği, belirlenen süre içinde rapor teslim edilmediği takdirde bir eksikliğin olmadığının varsayılacağının ve bununla ilgili her türlü sorumluluğun yükleniciye ait olacağın, yapılan tespitler neticesinde “can ve mal emniyeini tehlikeye düşürecek eksik ve aksaklıkların (korkuluk ve ölüm tehlike montajı, emniyet mesafesi sağlamayan şebekelerde gerekli düzeltimlerinin yapılması, sehim bozukluklarının düzeltilmesi, çürük direklerin değiştirilmesi, uygun olmayan iletkenlerin değiştirilmesi, topraklama sisteminin kontrolü ve eksikliklerin giderilmesi” öncelik sıralamasına göre fiili işe başlama tarihinden itibaren 2 ay içerisinde giderileceğinin belirtildiği,
Bahse konu sözleşmenin 16.13 madesi gereğince sözleşme gereği “yüklenicinin sorumlu olduğu bölgede şirkete ve üçüncü şahıslara verilen hasarlardan sorumlu olduğunun, görev bölgesindeki mevcut elektrik dağıtım tesislerinde görülen can ve mal emniyetini tehlikeye düşürecek eksik ve aksaklıkların (kurkuluk ve ölüm tehlike montajı, emniyet mesafesi sağlamayan şebekelerde gerekli düzenlemelerin yapılması, sehim bozukluklarının düzeltilmesi, çürük direklerin değiştirilmesi, uygun olmayan iletkenlerin değiştirilmesi, topraklama sisteminin kontrolü ve eksikliklerin giderilmesi, yangın ve orman yangınına sebep olacak her türlü tedbirleri almak, müşteri branşman bağlantısı veya açma ve kesme işlemi yaparken her türlü tedbirleri almak ve bunlarla sınırla olmamak üzere) öncelik sıralamasına göre giderileceğinin bu aksaklıklarda doğacak her türlü tazmin bedelinin kusur veya ihmalinin tespit edilmesi halinde her hangi bir itiraz olmadan yüklenici firma tarafından ödeneceğinin” belirtildiği,
Aynı sözleşmesi 16.14 maddesi gereğince can ve mal emniyetini tehlikeye düşürmeyecek ancak sistemin sağlıklı çalışması için işlemin (topraklama direnci ölçümü ve gerekiyor ise ilave topraklama yapılması hat başı seksiyonel ilavesi, primer tesisattaki eksikliklerin tamanlanması, açıklığın fazla olan hatlara direk dikilerek direk ara mesafesinin kısaltılması, araziden geçen hatların yol kenarına alınması ve bunlarda sınırlı olmaksızın) iş programına göre bakım ve onarım işleri çerçevesinde belirtildiği anlaşılmakla, gerekli uyarı levhalarını koymayışı, enerji nakil hattının kontrolünü yapıp, hattın ilgili mevzuata uygun asgari mesafesini sağlamayışı nedenleriyle Koza A.Ş sorumlusunun (koordinatör mühendis) kusurlu olduğu sabit olmakla,
Çoruh Elektrik Dağıtım A.Ş’nin 30.01.2014 tarih ve 21/144 sayılı , 05.12.2014 74/700 sayılı yazılarında belirtildiği üzere 07.01.2011 tarihinde işe başlayıp, 01.03.2012 tarihinde işi bitiren …’ün suç tarihinde Koordinatör Elektrik Mühendisi olarak çalıştığının anlaşıldığı ve olayda yüksek gerilim hatlarını periyodik denetleme, bakım ve onarımdan sorumlu kişinin … olduğu anlaşıldığından, olay tarihinde kazalı hattın bakım ve onarımına ilişkin sorumluluğu bulunmayan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
1. Sanıklar …, …, … yönünden;
Gerekçe bölümünde 1-B numaralı bentte açıklanan nedenlerle Artvin Asliye Ceza Mahkemesinin 15.04.2016 tarihli ve 2012/146 Esas, 2016/155 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar ve müdafiilerinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının sanık …’a ilişkin B-4. fıkrasının 4 numaralı paragrafının hükümden çıkarılarak yerine ‘Sanığın sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak 2 yıl 6 ay hapis cezasının TCK’nın 50/4. maddesi delaleti ile 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, TCK’nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 910 tam gün olarak belirlenmesine; TCK’nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 18.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin yazılması, sanıklar … ve …’e ilişkin C-4. ve E.4. numaralı paragrafının hükümden çıkarılarak yerine ‘Sanığın sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak 1 yıl 8 ay hapis cezasının TCK’nın 50/4. maddesi delaleti ile 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, TCK’nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine; TCK’nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2. Sanık … yönünden;
Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentde açıklanan nedenle Artvin Asliye Ceza Mahkemesinin 15.04.2016 tarihli ve 2012/146 Esas, 2016/155 Karar sayılı kararına yönelik sanık … müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.05.2023 tarihinde karar verildi.