YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1617
KARAR NO : 2021/6194
KARAR TARİHİ : 23.09.2021
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3-2 ve 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Simav Asliye Ceza Mahkemesinin 18/05/2017 tarihli ve 2017/53 esas, 2017/223 sayılı kararının 20/06/2017 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 31/12/2018 tarihinde işlenen kasıtlı suçtan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 179/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Simav Asliye Ceza Mahkemesinin 21/11/2019 tarihli ve 2019/483 esas, 2019/581 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 30.12.2020 gün ve 94660652-105-64-16355-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.01.2021 gün ve 2021/6544 sayılı ihbarnamesi ile Daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma olarak tespit edilen eyleminden dolayı TCK’nın 179/3-2., 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılamayacağı, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, suç tarihinde hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında açıklanması geri bırakılmış olan hükümde belirlenen 25 gün hapis cezasının, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsiz olup;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Simav Asliye Ceza Mahkemesinin 21.11.2019 tarihli ve 2019/483 esas, 2019/581 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hüküm fıkrasında yer alan hak yoksunluğuna ilişkin (B) bendinin 3 numaralı fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine, “Sanığa hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı Kanunun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL’den sanığın neticeten 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” ibaresinin yazılmasına, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.