YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1537
KARAR NO : 2023/1817
KARAR TARİHİ : 24.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/406 E. 2016/113 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Sanıklar …, …, …, …, …, … hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Sanık … hakkında taksirle öldürme suçundan açılan davada mahkemece sanık hakkında verilmiş bir karar olmadığı, 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinde öngörülen şekilde, davayı esastan bitirici nitelikte bulunmayan kararın temyiz kabiliyeti de olmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmesi gerektiği yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Tosya Cumhuriyet Başsavcılığının 08.08.2014 tarihli iddianamesi ile …’nın ölümü ile neticelenen olay ile ilgili şüpheliler …, …, …, … hakkında … hakkında taksirle öldürme suçundan dava açılmıştır. Tosya Cumhuriyet Başsavcılığının 06.08.2014 tarihli ek kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararı ile şüpheliler …, …, …, …, …, …hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
2.Kastamonu Sulh Ceza Hakimliğinin 30.09.2014 tarihli kararı ile, şikayetçiler vekilinin itirazının kabulüne karar verilerek şüpheliler …, …, …, …, …, …hakkında verilen ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
3.Ek kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararın kaldırılmasının ardından Tosya Cumhuriyet Başsavcılığının 06.11.2014 tarihli iddianamesi ile şüpheliler …, …, …, …, …, …hakkında taksirle öldürme suçundan dava açılmıştır.
4.Tosya Asliye Ceza Mahkemesinin 28.04.2015 tarihli 2014 /506 Esas 2015/145 Karar sayılı kararı ile sanıklar …, …, …, …, …, …hakkında yapılan yargılamanın, sanıklar …, …, …, … hakkında yargılamanın yapıldığı Tosya Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/406 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
5.Tosya Asliye Ceza Mahkemesinin 27.01.2016 tarihli 2014/406 Esas 2016/113 Karar sayılı kararı ile;
a. Sanık … Hakkında;
Taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 12.100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
b.Sanıklar …, …, …, …, …Hakkında;
Taksirle öldürme suçundan 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.
c.Sanık … hakkında taksirle öldürme suçundan cezalandırılması için dava açılmış olup mahkemece sanık hakkında hüküm kurulmamıştır.
d.Temyiz dışı sanık … hakkın taksirle öldürme suçundan mahkumiyet, sanıklar … ve … hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
6.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 22.01.2021 havale tarihli ve 2016/348308 sayılı, sanık … hakkında unutulan hüküm bakımından mahalline iade, sanıklar …, …, …, …, …, … hakkında kurulan hükümler bakımından bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılanlar Vekilinin Temyiz Sebepleri
1.Sanıklar …, …, …, … ve …’nin beraatine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2.Sanık … hakkında hüküm tesis edilmemesinin hatalı olduğuna ilişkindir.
B.Mahalli Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri
1.Bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden sanıklar …, …, …, … ve …’nin beraatine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2.Sanık … hakkında hüküm tesis edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
C.Sanık …’in Temyiz Sebepleri
Konu ile ilgili yetkisiz olduğuna, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve diğer yasal – takdiri indirimlerin uygulanmamasının bozmayı gerektirdiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü
“Sanıkların, suç tarihinde, ölen …’nın ikamet ettiği Dilküşah Mahallesi, … adresinde bulunan binanın çatı katında bulunan (mimari projesinde yangın merdiveni olarak tasarlanan ancak yapım aşamasında yangın merdiveni yapımından vazgeçilen) bir boşluktan binanın zemin katındaki işyerinin içerisine yaklaşık 15 metre yükseklikten düşerek ölmesi olayında dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, Ölenin cesedi üzerinde Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan ölü muayene ve otopsi işleminde şahsın kesin ölüm sebebinin “düşme sonucunda gerçekleşen kafa travmasına bağlı solunum ve dolaşım durması” olduğunun tespit edildiği, dosya kapsamında toplanan bilgi ve belgelere göre, sanık …’in kazanın gerçekleştiği apartmanın müteahhidi olduğu, sanıklar …, … ve …’nın ise Tosya Belediyesi İmar Müdürlüğü personeli oldukları, sanıklar …, … ve …’nın eylemlerinin 4483 sayılı Kanun kapsamında yetkili mercii tarafından soruşturma izni verilmesini gerektiren eylemlerden olduğu, dolayısıyla Tosya Kaymakamlığından soruşturma izni istenildiği, Tosya Kaymakamlığı’nın 20/03/2014 tarih ve 3 sayılı kararı ile sanıklar… hakkında soruşturma izni verildiği, bu kararın 21/03/2014 tarihinde kendilerine tebliğ edildiği, Kaymakamlık Makamınca verilen bu karara karşı adı geçenler tarafından Zonguldak Bölge İdare Mahkemesine itirazda bulunulduğu, Zonguldak Bölge İdare Mahkemesinin 08/04/2014 tarih ve 2014/74 Esas, 2014/68 sayılı kararı ile “sanıklar …, … ve …’nın 3194 sayılı İmar Kanunu’nun Yapı Ruhsatiyesi, Ruhsat Alma Şartları ve Yapı Kullanma İzni ile ilgili maddelerinde belirtilen şartlara uygun olmadığı halde binaya yapı kullanma izni için fenni yönden mahsur olmadığı yönünde teknik rapor verilmekle taksirle ölüne neden olma suçunu işledikleri yönündeki iddiaların adli takibi gerektirecek mahiyette olduğundan itiraz talebinin reddine” kesin olarak karar verildiği, yapılan üçlü bilirkişi heyeti incelemesi sonucunda düzenlenen 15/05/2014 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “Gerçekleşen olayda Belediye İmar Müdürlüğü yetkilileri olan sanıklar …, … ve …’nın inşaat bitmediği (bina kullanıma hazır olmadığı) halde bitmiş göstererek kat maliklerinin oturmalarını sağladıkları için olayın meydana gelmesinde TALİ KUSURLU oldukları, binanın müteahhidi olan sanık …’in ise inşaat bitmediği (bina kullanıma hazır olmadığı) halde bitmiş göstererek kat maliklerinin oturmalarını sağladığı için olayın meydana gelmesinde ASLİ KUSURLU olduğu, ölen …’nın dikkatsiz davranışı nedeniyle TALİ KUSURLU olduğunun belirtildiği, bilirkişi raporlarının hazırlık aşamamasında tanzim edilmesine rağmen kapsamlı ve olayı tam manasıyla izah ettiği anlaşıldığından kovuşturma aşamasında yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına yer olmadığı kararı verilmiştir.” şeklindedir.
2.Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 09.08.2013 tarihli ölü muayene tutanağında, …’nın yüksekten düşme sonucu meydana gelen kafa travmasına bağlı solunum ve dolaşım yetmezliği neticesinde öldüğü tespit edilmiştir.
3.Zonguldak Bölge İdare Mahkemesinin 08.04.2014 tarihli kararı ile sanık … hakkında verilen soruşturma iznine itirazı reddedilerek sanık hakkında verilen soruşturma izni kesinleşmiştir.
4.Olay yeri inceleme raporunda, apartmanın çatı katına çıkıldığında apartman merdivenlerinin çatı kısmına direk olarak bağlandığı ve herhangi bir kapı bölümünün bulunmadığı, merdivenlerden çıkışa göre sol tarafında herhangi bir koruyucu ve engelleyici emniyet tedbirinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
5.Kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 08.08.2013 tarihli olay tutanağında, Balcı apartmanı çatı katına çıkıldığında çıkış yönüne göre sol tarafta çatı zemininde korumasız, üstü açık vaziyette kare şeklinde ve 125*125 cm genişliğinde havalandırma boşluğu olduğu tespit edilmiştir.
6.İnşaat mühendisi C sınıfı iş güvenlik uzmanı ile mimar bilirkişi tarafından düzenlenen 23.09.2013 tarihli raporda;
A-Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesi ile yapı sahipliğini ve yapı müteahhitliğini üstlenen …’in insan hayatını tehdit eden çatıdaki boşluklar için kalıcı ve geçici önlemler almadığı, bu boşluklardan haberdar olduğu, bina maliklerinin Yapı Kullanma İzin belgesini almadan oturmasına müsade etmesi, bina sakinlerinin binada oturmasına ve apartman yöneticisi …’nin söz konusu eksikleri söylemesine rağmen tehlike arz eden boşluklar için olayın yaşandığı 08.08.2013 tarihinden önce önleyici kalıcı ve geçici tedbirler almamasından dolayı asli kusurlu olduğu,
B-Apartman yöneticisi …ve yardımcısı … ‘nın çatıdaki boşluklardan ve diğer eksiklerden haberdar oldukları, bu eksiklerin bir an önce bertaraf edilmesi için yazılı olarak ilgililere bildirimde bulunmadığı, insan hayatını tehdit eden eksikler olmasına rağmen bina maliklerinin oturmasına müsaade etmeleri, çatı arasındaki boşluklar için apartman olarak kalıcı veya geçici önlemler almadıklarından dolayı tali kusurlu,
C-Tosya Belediyesinin çatıdaki insan hayatını tehdit eden boşlukların olmasına rağmen söz konusu yapı için inşaatın tamamının noksanlarının ikmal edilerek 18.12.2012 tarihi itibari ile kullanılmasında fenni yönden mahsur olmadığını belirten 18.12.2012 tarihli Teknik Rapor düzenlenmesi ve bu eksiklere rağmen Yapı Kullanma İzin Belgesi tanzim edilmediği halde apartman sakinlerinin oturmasını sağlayan belediye, su, yol vb hizmetlerini vermesinden ötürü tali kusurlu,
D-Fenni mesullerini, binayı imar kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini denetlemekle görevli olmalarına rağmen, bina maliklerinin binaya oturmasına rağmen söz konusu eksiklerin ilgili Belediye ve müteahhide bildiriminin yapıldığını gösteren bir evraka rastlanılmadığı için tali kusurlu,
E-Ölen …’nın çatı arasına apartman yöneticisine, yardımcısına, müteahhide haber vermeden çıkması, gerekli kişisel koruyucular ve aydınlatma tertibatı olmadan çıkmasından ötürü tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
7. İnşaat mühendisi, mimar ve elektrik mühendisi bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 15.05.2014 tarihli raporda;
– Binanın yapı kullanma izin belgesi bulunmadığı,
-Bina güvenli bir şekilde oturuma uygun olmadığı halde kat maliklerinin oturmalarına izin verildiği,
-Elektrik ve su gibi hizmetlerin kat maliklerine verildiği,
-Yapının bitirildiği ve kullanıma hazır olduğu buna dayalı olarak yapı kullanma izin belgesi alınmak üzere ilgili Belediyeye müracaat edildiği,
-Belediye teknik elemanlarının yapının kullanımına engel bulunmadığına dair rapor düzenledikleri,
-Belediyenin SSK ilişiksizlik belgesi dışında “Yapı Kullanma İzin Belgesi” alınmasına engel kalmadığını kabul ettiği,
– Kat maliki …’nın apartmanın yangın merdiveni boşluğundan düşerek öldüğü tespitleri yapıldıktan sonra;
Belediye İmar Müdürlüğü Yetkilileri …, …, …’nın yapılan binanın iskana ve güvenli bir şekilde kullanıma uygun olmadığı halde uygun olduğu beyanıyla kat maliklerinin oturmasına izin vermeleri, inşaat bitmediği (bina kullanıma hazır olmadığı) halde bitmiş göstererek kat maliklerinin oturmalarını sağladıkları için TALİ KUSURLU ,
Müteahhit …’in inşaat bitmediği (bina kullanıma hazır olmadığı) halde bitmiş göstererek kat maliklerinin oturmalarını sağladığı için ASLİ KUSURLU ,
Ölen …’nın dikkatsiz davranması nedeniyle TALİ KUSURLU ,
Apartman yöneticisi …ve apartman yönetici yardımcısı …’nın, apartman yöneticisi olmaktan başka (tüm kat maliklerinin sahip oldukları hak ve yetkilerden fazlası olmayan) yönetici ve yardımcının olayın meydana gelmesinde hiçbir müdahale ve katkıları olmadığından KUSURLARININ OLMADIĞI,
Teknik elemanlar … (mimari projeyi hazırlayan mimar), … ( inşaatın statik projesini hazırlayan inşaat mühendisi), … (tesisat projesini hazırlayan makina mühendisi), … (elektrik tesisat projesini hazırlayan elektrik mühendisi) nin olayın meydana gelmesinde katkıları olmadığından KUSURLARININ OLMADIĞI belirlenmiştir.
8.Sanık …’in savunması “Ben inşaatın mimari projesi ile ilgilendim. Bunun için inşaatın mütahiti … benim ile itibat kurdu. Ondan daha fazla ustalar ile irtibatım oldu. Ben inşaata her gelişimde projeye uygun inşaat yapılıp yapılmadıgını denedim. Zaten görevim bunun ile sınırlıydı. İnşaatın projesine aykırı olarak yapılaşma bulunmadıgınıda tespit ettim. Ancak benim inşaatın güvenliği ve emniyet tedbirlerinin yerine getirmesine yönelik herhangi bir sorumlulugum bulunmamaktadır. Buradaki sorumluluk müteahite aittir. Ben diğer inşaatlara da kontrollere gittiğimde gördügüm kadarıyla hep müteahitler irtibat kurmakta, hatta müteahitler gelip bizzat götürmek suretiyle bizimle ilgilenmektedirler. Ancak bu inşaatta böyle bir ilgi alaka dışında müteahitte inşaat alanında bulunmuyordu. Ben görevim olmamasına rağmen sırf kişiler zarar görmesin diye inşaatta gördügüm güvenlik ihtimallerine yönelik uyarılarda bulundugumda olmuştu. Maktülün düşerek hayatını kaybettiği boşluk projesine göre yangın merdiveni olarak düşünülmüştü. Ancak daha sonra belediye aldıgı kararla 21,5 metreden yukarı olmayan binalarda yangın merdiveni bulunma zorunlulugunu ortadan kaldırdı. Kaldı ki yangın merdiveni ile ilgili yapılan kontrolde itfayenin denetiminde gerçekleşmektedir. Bu kontrol inşaat tamamlandıktan sonra iskan alınması aşamasında itfayeciler bakar uygun görürlerse tutanak düzenlerler. O tutanak iskan alınırken başvuru evraklarına ilava edilir. İnşaatın mimari yönden son kontrolü yapılmamıştır. Bu yerin yapı kullanma izin belgesi olmadan abonelikleri başlatılmıştır.Suçsuzum beraatime karar verilsin. Lehe hükümlerin uygulanmasına muvafakatım vardır. Dedi.” şeklindedir.
9.Sanık …’ın savunması “ben beton arme proje sorumlusuyum benim görevim mimari proje onaylandıktan sonra beton arme projesininde onaylanmasına mütakip bu inşaatın proje dahilinde seyrini temin etmektedir. Kalıpların inşaat alanında dökülmesi, betonların yerine konulması, inşaat demirlerinin uygun ölçülerde mukaveme sağlayacak ve beton arme projesine uygun olarak yapılmasından ibarettir. Ben görevimi kusursuz olarak yerine getirdim. Zaten bina da beton arme den kaynaklı bir çöküntü, yıkılma olmamıştır. Kazanın meydana geldiği boşluk projeye uygun olarak inşaatın başlangıcında yangın merdiveni olarak görünüyordu. Bizim projemizde de boşluk olarak görünmekte idi. Biz o boşlugu projede olmasından dolayı inşaatta uygulamak zorundaydık aksi taktirde bizim sorumlulugumuz olurdu. Diğer inşaatlardan farklı olarak bu inşaatta müteahit bizim ile irtibat kurmazdı. Tam tersi ustalar bizi çağırıp inşaata davet ederlerdi. Bazen de onlar bizi aramaz gelip geçerken inşaata uğrayıp biz yapıyorduk. Biz bu inşaatta diğer inşaatlardan farklı olarak son kontrollerimizi de yapmadık. Çünkü yapı kullanma izin belgesi almadan önce müteahit önce belediyeye başvurur. Belediye den son kontrolü yapmak üzere bize talimat verilir. Bizde tamamlanmış olan inşaata son kontrolümüzü yapmak üzere gider. Kolon ve kirişlerde delik olup olmadıgını kolonlarda estediğe aykırı oldugunu düşünüpte kaldıralan varsa bunları gözlemlemek üzere inşaata gitmemiz gerekiyordu. Ancak olay mahalinde elektirik, su gibi tesisatın döşenmesinde ya bu yere bizim bilgimiz olmadan onayımız gerçekleşmeden ruhsat verilmiştir. Yada ruhsat yerine geçen ikame bir evrakla tesisatın elektirik suyun bağlanması abonelik işlemlerinin tamamlanması gerçekleştirilmiştir. Halen de bu inşaatın beton arme son kontrolü yapılmamıştır .bu son kontrol yapılmamasından dolayı benim ismim ve imzam da bulunmamaktadır. Benim sanık sıfatı ile yargılanmamın yargılamaya bir katkı sağlayacagını da düşünmüyorum. belediye bize yazı yazmasa bile yapı oturma ruhsatının vatandaş ile bize gönderir. Biz onu imzalarız. öncelikle kontrolümüzü yaparız ancak burada bu kural ihlal edilmiştir. Suçsuzum beraatimi talep ederim. Dedi.” şeklindedir.
10.Sanık …’in savunması “Önceden beri biz vatandaşa kolaylık olması için elektirk ve kanalizasyon işleri yerine getirilsin diye ruhsat önce tutanak tutuyoruz. Olay günü mevzuat gereğince yangın merdiveni bulundurma zorunlulugu olan inşaat mevzuattaki değişiklik nedeniyle yangın merdiveni bulundurma zorunluluğu ortadan kalkmıştır. Böylece yangın merdiveni tabir edilen yer apartman boşluğuna dönüştürülmüştür. Biz tutanağı tuttuğumuz günde apartman boşluğu kalaslar ile kapatılmış muhafaza altına alınmıştı. Bundan takriben dokuz ay sonra üzücü olay meydana gelmiştir. İnşaatta çalışanların geçen sürede neler yapmış olabileceği ile bilgim bulunmamaktadır. Karşı tarafın zararını karşılama durumum yoktur. Dedi. ” şeklindedir.
11.Sanık …’nın savunması “Biz babamdan kalma arsamızı üzerinde inşaat yaptırmak üzere mütahit ile anlaştık. Kağıt üzerinde müteahitlik yapan kişi her ne kadar … gözüküyor ise de biz fiiliyatta sözleşmemizi… ile yaptık. Bu inşaatın müteahiti…’di. Zannediyorum yasal bazı sıkıntılar yaşayacagını düşünerek Kazım bey inşaatı …’in müteahitliği görünümünde sürdürdü. Bizim … ile hiç bir işimiz olmadı. Ben yüzünü bile bir kaç defa görmüşümdür. Kendisi sadece kağıt üzerinde bir vasıf taşıdıgından dolayı inşaata da gelip gitmezdi. …de müteahit kendisi oldugundan dolayı arada bir inşaata gidip gelirdi. Hatta bir kaç defa aramızda toplantı da yaptık. Bu toplantı ya …, Rahmetli …, …, …, …(Binanın Elektirik Tesisatını Döşeyen kişi) …, … katıldı. İnşaatın seyri ile alakalı müteahit sıfatı ile ….den malumat aldık. Ancak biz inşaattan umduğumuzu bulamadık. Öncelikle inşaatımız 12 ay civarında geç teslim yapıldı. Bazı döşenmesi gereken hidrofor tesisatı, sözleşmemizde bulunan yangın tesisatı gibi güvenlik ekipmanları döşenmedi. Bodrumdan çatıya kadar bir sürü eksiklik vardı. …inşaatın devamı süresince bizim kiralarımızı ödeyeceği taahütünde bulunmuştu. Bizde görevi itibarıyla herhangi bir hoşnutsuzluk yaşamayacağımıza yönelik inancımız nedeniyle herhangi bir sıkıntı yaşayacağımız ihtimali vermedik. Ancak… kiralarımızı bir süre ödedikten sonra o kiralarımızı da ödememeye başlayarak bizim biran evvel dairelerimize taşınmamız tavsiyesinde bulundu. Eksiklikler konusunda kendisi bizi …’e yönlendirdi. …’te sembolik bir temsilci oldugundan bahisle bizi…’e yönlendirdi. Böylelikle biz iki arada bir derede kaldık. Muhatap bulamadık. İnşaatımızda bodrum katından en üst kata kadar yığınla eksiklikler hasıl oldu. Hatta işler aceleye getirildiginden dolayı kazanın meydana geldiği boşluk öylece bırakılmıştı. Belki de üzeri kapanmış olsa işler aceleye getirilmiş olmasa ölüm meydana gelmeyecekti. Suçsuzum beraatime karar verilsin. Dedi. ” şeklindedir. …’nın Tosya Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/406 esas sayılı dosyasında tanık olarak başvurulan 10.12.2014 tarihli beyanı “Ben davaya konu apartmanın yönetici yardımcısıyım. Olaydan 5 ay kadar önce taşındım. Olayda bir tane boşluk vardı. Boşlugun emniyet tedbirleri bulunmuyordu. Kapak olarak bir beton levha yanı başında duruyordu. Oda kolaylıkla kaldırılamayacak kadar ağır oldugu için atıl vaziyetteydi. O beton levha boşlugun üzerine konulsaydı belki o muhtemel kaza olmayacaktı. Dedi.” şeklindedir.
12.Sanık … ….nin savunması “Ben yazılı olarak beyanda bulundum, ayrıca beyanda bulunmayacağım, daha sonradan hatırladığım bir şey olursa ayrıca mahkemeye sunacağım dedi. ” şeklindedir. …’nin Tosya Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/406 esas sayılı dosyasında tanık olarak başvurulan 10.12.2014 tarihli beyanı “Ben davaya konu apartmanın yöneticisiydim. Ve topraktan satın aldıgım içinde sürekli inşaata gider gelirdim. Yapı kullanma izninden önce elektirik su işleri için bir tutanak tanzim ettirmemiz gerekiyordu. Bunun için belediye ye başvurdugumda görevliler gelip baktılar ve bize kolaylık gösterdiler, ancak apartmanda bulunan 2 adet boşluğun ne kalaslarla nede başka bir şekilde güvenliğinin sağlandıgına şahit olmadım. Ben bildim bileli her iki boşlukta emniyetsiz şekildeydi. Bir beton levha vardı. Kalıp içindeydi. Onun kalıbı dahi sökülmemişti. 3-5 kişi olmadan da kaldıralamayacak kadar ağır bir levhaydı. “şeklindedir.
13.Temyiz dışı sanık …’in savunması “Bu yer dört ortak tarafından inşaa edilmektedir. Ancak kolaylık olsun diye ruhsat benim üzerime çıkmıştır. Apartman boşluğu tehlike arz etmesin diye tahtalar ile kapatılmıştı. Ancak bir şekilde bu tahtalar sökülmüş, zaten tahtalar ile kapalı olmasaydı bu inşaata ruhsat verilmezdi. Vefaat eden kişi çatıya çıkmıştı ordan boşluğa düşmek suretiyle vefaat etmiştir. Karşı tarafın zararını giderecek durumum yoktur. Dedi.” şeklindedir.
14.Tosya Belediye Başkanlığının 29.008.2013 tarihli yazısı ile Dilküşah Mahallesi, …adresinde bulunan yapı ile ilgili Belediye tarafından yapı kullanma izin belgesi tanzim edilmediği, sigorta ilişiğinin kesilebilmesi, kanal bağlantısının yapılabilmesi ve elektrik abonelerinin verilebilmesi için 18.12.2012 tarihli raporun düzenlendiği bildirilmiştir.
15.Tosya Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından 18.12.2012 tarihli yapı kullanma izni için düzenlenen TEKNİK RAPOR ;
“İlçenin Dilküşah Mahallesi …adresinde, tapunun 27 pafta, 345 ada, 24 parsel numarasında kayıtlı gayrimenkul için Belediyemize verilen 01.12.2010 tarih ve 141 sayılı ruhsatı ile inşaata başlanmış, 05.09.2012 tarih ve 89 sayılı ruhsatı ile yenileme yapılmış, gayrimenkul sahibi … 18.12.2012 tarih ve 2423 sayılı dilekçesi inşaatın noksanlarını ikmal ettiğini beyan etmiştir.
Yerinde yapılan incelemede Bodrum kat dahil 6 (altı) katlı betonarme inşaatın TAMAMININ noksanlarının ikmal edilerek 18.12.2012 tarihi itibarı ile kullanılmasında fenni yönden mahsur olmadığı tespit edilmiştir.” şeklinde olup anılan tutanak inşaat fen zabıtası …, inşaat teknikeri …, İmar ve Şehircilik Müdür V. Şükrü İpek tarafından düzenlenerek imza altına alınmıştır.
IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
A. Katılanlar Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden ;
1.Sanıklar …, …, …, … ve …’nin Beraatine Karar Verilmesinin Usul Ve Yasaya Aykırı Olduğu Yönünden
Dosya içeriğine göre, temyiz dışı sanık …’in müteahhiti, sanıklardan …’ın yapının mekanik tesisat fenni mesulü, …’ın statik fenni mesulü, …’in mimari fenni mesulü ve aynı zamanda mimari proje müellifi olduğu, yapı kullanma izni alınmadığı halde kat maliklerinin taşındıkları binada ikamet eden …’nın binanın çatısına malzeme çantasını almak amacıyla çıktığı sırada binanın çatı katında bulunan ve mimari projesinde yangın merdiveni olarak tasarlanan ancak yangın merdiveni yapılmamış olan 125*125 genişliğindeki boşluktan binanın zemin katındaki işyerinin içerisine yaklaşık 15 metre yükseklikten düşerek öldüğü olayda, müteahhit …’in inşaatın noksanlarını ikmal ettiğini Tosya Belediyesine beyan etmesine müteakiben Belediye İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından yerinde yapılan incelemede bodrum kat dahil 6 katlı betonarme inşaatın tamamının noksanlarının ikmal edilerek 18.12.2012 tarihi itibari ile kullanılmasında fenni yönden mahsur olmadığını belirten 18.12.2012 tarihli teknik raporun düzenlendiği görülmekle, henüz yapı kullanım izin belgesi bulunmayan ve fenni mesullerce son kontrolleri yapılmamış olan binada müteahhidin beyanı üzerine Belediye görevlileri tarafından yerinde yapılan inceleme sonucu inşaatın tamamının noksanlarının ikmal edilerek kullanılmasında fenni yönden mahsur olmadığını belirten teknik raporun düzenlenerek kat maliklerinin ikametlerine oturduğu, neticesinde mağdurun çatı katında üzeri açık bırakılmış yangın merdiveni boşluğundan düşmesi olayında, sanıklardan mekanik tesisat fenni mesulü …, statik fenni mesul …’ın ve mimari fenni mesulü olan …’in kusurları olmadığı anlaşıldığından katılanlar vekilinin bu yöndeki temyiz sebeplerinin reddine karar verilmiştir.
Henüz yapı kullanım izin belgesi alınmamış, bina yapı müteahhidinin henüz el çekmediği binanın çatı kısmında yangın merdiven boşluğu olan kısımda gerçekleşen ölüm olayında apartman yöneticisi sanık … …ile yönetici yardımcısı …’nın kusuru olmadığı anlaşıldığından mahkemece sanıkların beraatine karar vermesinde isabetsizlik görülmemiş, katılanlar vekilinin bu yöndeki temyiz sebeplerinin reddine karar verilmiştir.
2.Sanık … Hakkında Hüküm Tesis Edilmemesinin Hatalı Olduğu Yönünden
Taksirle öldürme suçundan hakkında dava açılmış olan sanık hakkında mahkemece bir hüküm verilmemiştir. 1412 sayılı Kanunun 305 inci maddesi uyarınca Ceza Mahkemelerinden verilen hükümler temyiz olunabilir. 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesi uyarınca beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür. Kurulması unutulmuş bir hüküm temyize konu edilmez. Sanık hakkında kurulmamış olan hükmün temyiz kabiliyeti olmadığından, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar vermek gerekmiştir.
B.Mahalli Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri Yönünden
1.Beraat Kararlarının Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu Yönünden
Yukarıda (A-1) bendinde açıklanan gerekçe nedeniyle temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.
2. Sanık … Hakkında Hüküm Tesis Edilmemesinin Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu Yönünden
Yukarıda (A-2) bendinde açıklanan gerekçe nedeniyle sanık hakkında kurulmamış olan hükmün temyiz kabiliyeti olmadığından, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar vermek gerekmiştir.
C.Sanık …’in Temyiz Sebepleri Yönünden
1.Kusur Durumu Yönünden;
Müteahhit …’in inşaatın noksanlarını ikmal ettiğini Tosya Belediyesine beyan etmesine müteakiben Belediye İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından yerinde yapılan incelemede bodrum kat dahil 6 katlı betonarme inşaatın tamamının noksanlarının ikmal edilerek 18.12.2012 tarihi itibari ile kullanılmasında fenni yönden mahsur olmadığını belirten 18.12.2012 tarihli teknik raporun düzenlendiği, tutanakta imar ve şehircilik müdür vekili olarak imzası bulunan sanık …’in hükme esas alınan 15.05.2014 tarihli raporda binanın iskana ve güvenli bir şekilde kullanıma uygun olmadığı halde uygun olduğu beyanıyla kat maliklerinin oturmasına izin vermeleri, inşaat bitmediği (bina kullanıma hazır olmadığı) halde bitmiş göstererek kat maliklerinin oturmalarını sağladıkları için diğer belediye görevlileri ile birlikte tali kusurlu olduğunun belirlendiği ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla, mahkemece sanığın mahkumiyetine karar verilmesine isabetsizlik görülmemiştir.
2.Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Hükümlerinin ve Takdiri İndirim Uygulanmaması Yönünden
Mahkemece sanığın kişilik özellikleri göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaate varılamadığı gerekçesiyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik görülmemiş, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Mahkemece sanık hakkında hükmolunan 2 yıl hapis cezasında 5237 sayılı Kanunun 62 nci maddesi uyarınca takdiri indirim uygulandığı ve hapis cezasının 5237 sayılı Kanunun 50 nci maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesine karar verilerek sanık lehine uygulama yapıldığı anlaşılmakla, sanık müdafinin bu yöndeki temyiz sebepleri yerinde görülmemiş hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
A.Sanıklar …, …, …, … ve …Hakkında Verilen Beraat Hükümleri Yönünden
Gerekçe bölümünde (A-1) bendinde açıklanan nedenlerle Tosya Asliye Ceza Mahkemesinin 27.01.2016 tarihli 2014/406 Esas 2016/113 Karar sayılı kararında katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık … Hakkında Kurulmamış Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A-2) bendinde açıklanan nedenle katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısının başvuruları incelenmek üzere esası incelenmeyen dava dosyasının, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle Mahkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
C.Sanık … Hakkındaki Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (C) bendinde açıklanan nedenlerle Tosya Asliye Ceza Mahkemesinin 27.01.2016 tarihli 2014/406 Esas 2016/113 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.05.2023 tarihinde karar verildi.