YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1486
KARAR NO : 2022/2229
KARAR TARİHİ : 23.03.2022
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs
Hüküm : CMK’nın 223/2-c. maddesi gereğince beraat
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar Harun ve İbrahim vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Marmaraereğlisi Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/103 Esasına kayden yapılan yargılama sonunda, katılanlar Harun ile İbrahim’e yüklenen 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan beraat kararı verilip, katılanlar hakkındaki beraat kararının temyiz edilmesi nedeniyle Yargıtaya gönderildiği esnada, sanık …’ın, Hürriyet, Milliyet ve Tekirdağ Şafak gazetelerine, henüz kesinleşmeyen beraat kararını “açık hukuka aykırılık” olarak nitelendiren ilanlar vermek suretiyle zincirleme şekilde TCK’nın 288/1. maddesindeki adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu gerek Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11.04.2000 tarihli ve 65 – 69, 22.10.2002 tarihli ve 234 – 366, 04.07.2006 tarihli ve 127 – 180, 03.05.2011 tarihli ve 155 – 80, 21.02.2012 tarihli ve 279 – 55, 15.04.2014 tarihli ve 599 – 190, 28.03.2017 tarihli ve 214 – 206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25.03.2003 tarihli ve 41 – 54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında adliyeye karşı işlenen adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan açılan kamu davasında; sanığa atılı suçun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle şikayetçiler Harun ile İbrahim’in sanığa yüklenen suçun mağduru olmadıkları ve suçtan doğrudan zarar görmemeleri nedeniyle davaya katılmalarına karar verilmiş olması hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, şikayetçiler Harun ve İbrahim vekili tarafından yapılan temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE, 23.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.