Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/1452 E. 2021/7230 K. 25.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1452
KARAR NO : 2021/7230
KARAR TARİHİ : 25.10.2021

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın konusuz kalması nedeniyle reddi

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
İdil Cumhuriyet Başsavcılığının 24.04.2007 tarih ve 2007/73 esas sayılı iddianamesi ile davacı …’ın 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 117. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi istemiyle İdil Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, İdil Sulh Ceza Mahkemesince 29.05.2007 tarih ve 2007/34 E. 2007/51 K sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın İdil Asliye Ceza Mahkemesine gönderildiği, İdil Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/90 esasına kaydedilen dosyanın yapılan yargılaması sonunda; davacının 2820 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 3.600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7 Ceza Dairesinin 03.10.2012 tarih ve 2010/3168 E. 2012/24586 K sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, adli para cezasının 13.12.2012 tarihinde infaza verildiği, davacı tarafından adli para cezasının taksitler halinde yatırılarak 14.05.2013 tarihinde infaz edildiği, daha sonra davacı vekili Av. … tarafından verilen 15.04.2015 tarihli dilekçe ile yeniden yargılanma talebinde bulunulduğu, İdil Asliye Ceza Mahkemesinin 16.04.2015 tarih ve 2007/90 esas sayılı ek kararı ile talebin kabulüne karar verildiği, bu karar üzerine İdil Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/184 esasına kaydedilen dosyanın yapılan yargılaması sonunda İdil Asliye Ceza Mahkemesinin 10.06.2015 tarih ve 2015/184 E. 2015/289 K sayılı kararı ile davacı hakkında verilen mahkumiyet hükmünün iptali ile davacının atılı suçtan beraatine karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 14.07.2015 tarihinde kesinleştiği,
Davacı, yargılamanın yenilenmesi ile ortadan kalkan İdil Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/90 dosyası üzerinden ödemiş olduğu 3.600,00-TL adli para cezası ile diğer maddi ve manevi taleplerinin CMK’nın 141 ve devamı maddeleri uyarınca tazmini için İdil Asliye Ceza Mahkemesine açmış olduğu 2015/153 esas sayılı dosyanın yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulü ile, 3.600,00 TL adli para cezasının ve 500,00-TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine karar verildiği, bu karara karşı davalı kurum vekilinin temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 2019/355 E. 2019/2085 K sayılı ilamı ile davaya konu tazminat taleplerinin CMK’nın 141 ve devamı maddelerince talep edilemeyeceğinden reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, bozma sonrası yerel mahkemenin 2019/78 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılaması sonucunda 2019/153 sayılı karar ile davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2019/11236 E. 2019/9577 K. sayılı ilamı ile bozma ilamından sonra gidilen görüş değişikliğine göre; tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacının gözaltında veya tutuklu kalmadığı nazara alındığında, davacı lehine manevi tazminata hükmolunamayacağı ancak, yargılamanın yenilenmesi ile iptal edilen mahkumiyet kararında hükmolunan ve davacı tarafından ödenen adli para cezasının daha sonradan bir şekilde davacıya iade edilip edilmediği araştırılarak, iade edilmediğinin tespit edilmesi halinde ödenen adli para cezası miktarının davacı lehine maddi tazminat olarak hükmedilmesinde zorunluluk bulunması gerekçesi ile yerel mahkemenin kararının bozulduğu, bozma sonrasında dairemizin bozma ilamına uyularak yerel mahkemenin 2019/241 esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam olunduğu,
Bozma ilamı doğrultusunda yerel mahkemece yapılan inceleme sonucunda dava konusu adli para cezasının daha sonradan bir şekilde davacıya iade edilip edilmediğinin araştırılması için yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda İdil Mal Müdürlüğünce söz konusu paranın iade edildiğine ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığının bildirildiği, Midyat Mal Müdürlüğünün konu ile ilgili 10.02.2020 tarihli cevabi yazısında hazine avukatlığınca 22.03.2016 tarihinde 8.804,23 TL net ödeme yapıldığının bildirildiği yine bu ödemeye ilişkin İdil İcra Müdürlüğünün 12.02.2020 tarih ve 2015/3008 Esas sayılı yazıları ekinde gönderilen icra emri, tahsilat ve reddiyat makbuzlarının yapılan incelemesinde; yerel mahkemenin bozma ile ortadan kaldırılan 2015/153 E. 2015/198 K. sayılı kararında hüküm altına alınan 3.600 TL maddi, 500 TL manevi ve diğer alacaklar olmak üzere davalı Maliye Hazinesinden 8.804,23-TL tahsil edildiği ve icra yoluyla kesintilerin düşülmesinden sonra 8.575,07-TL’nin 13.04.2016 tarihinde davacı vekili Av….’e ödendiği anlaşılmakla,
Bozma sonrası toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde: davacı tarafından İdil Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/90 E. 2008/111 K. sayılı kararına istinaden ödenen 3.600,00-TL adli para cezasının yargılamanın yenilenmesi sonucunda yine İdil Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/184 E. 2015/289 K. sayılı kararı ile verilen beraat kararı sonrasında yerel mahkemeye açılan maddi-manevi tazminat davası ile iadesi talep edilmiş, son olarak Dairemizin 30.09.2019 tarih ve 2019/11236 E. 2019/9577 K. sayılı ilamı ile de ödenen adli para cezasının davacı lehine maddi tazminat olarak hükmedilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; yargılama sırasında bozma öncesi yerel mahkemenin 2015/153 E. 2015/198 K. Sayılı ilk kararı ile davacı tarafından İdil İcra Dairesinin 2015/3008 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibi sonucunda davaya konu 3.600,00- TL adli para cezasının tahsil edildiği anlaşıldığından, adli para cezasına ilişkin konusuz kalan maddi tazminat davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, adli para cezası dışındaki maddi tazminat talepleri CMK’nın 141 ve devamı maddelerinde belirtilen yasal koşulları taşımadığından, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacının gözaltında veya tutuklu kalmadığı nazara alındığında, davacı lehine manevi tazminata hükmolunamayacağından manevi tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmakla,
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazine lehine reddedilen tazminat miktarlarının toplamı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının davalı lehine vekalet ücreti takdir edilen (5) numaralı paragrafın hükümden çıkartılarak, yerine, ‘’ Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazine lehine reddedilen tazminat miktarlarının toplamı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.500,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye ödenmesine’’ ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.