Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/10846 E. 2023/5122 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10846
KARAR NO : 2023/5122
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/405 E., 2020/577 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 27.12.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Polis memuru olan müvekkil hakkında nitelikli cinsel saldırı ve hürriyeti tahdit suçlarından kamu davası açılmıştır. Müvekkil soruşturma aşamasında 07.11.2017 – 07.12.2017 tarihleri arasında, kovuşturma aşamasında 18.12.2017 – 06.03.2018 tarihleri arasında tutuklu kalmıştır. Yapılan yargılama sonunda nitelikli cinsel saldırı suçundan beraatine, hürriyeti tahdit suçundan ise mahkumiyetine, verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Müvekkilin haksız yere tutuklu kalması ve hakkında adli kontrol tedbiri uygulanması sebebiyle 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

2. Davalı vekili 25.01.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir. Uygulanan koruma tedbiri ölçülü olup, hukuka uygun olarak takdir edilmiştir. Davacı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen suç yönünden de koruma tedbiri uygulandığından davacının tazminat talebinin reddi gerekir. Talep edilen tazminat miktarları fahiştir. Aynı konu ve tutuklama nedeniyle açılmış başka bir dava bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3. Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.12.2019 tarihli ve 2019/4 Esas, 2019/410 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

4. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 24.06.2020 tarihli ve 2020/405 Esas, 2020/577 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 21.12.2021 tarihli ve 2020/83810 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; davacının tutuklama tarihi itibariyle hürriyeti tahdit suçu nedeniyle ifadesi alınmadığından, bu suçun ceza alt sınırı 1 yıl olduğundan ve bu suç nedeniyle tutuklama tedbirinin uygulanması mümkün olmayacağından tazminat talebini reddedilmemesi greektiğine, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/288 E. sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında; dava dilekçesinde davacının nitelikli cinsel saldırı ve hürriyeti tahdit suçundan cezalandırılması istemiyle Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 2018/288 E. sayılı dosyası ile görülmekte olan davaya konu olayda soruşturma aşamasında 07.11.2017 tarihinde tutuklandığı, 07.12.2017 tarihinde adli kontrol karşılığında serbest bırakıldığı, kamu davası açıldıktan sonra 18.12.2017 tarihinde yeniden tutuklandığı, 06.03.2018 tarihinde yeniden adli kontrol kararı ile serbest bırakıldığı, yapılan yargılama neticesinde 25.05.2018 tarihinde verilen karar ile nitelikli cinsel saldırı suçundan beraatine, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan dolayı ise mahkumiyetine karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, beraat ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hüküm niteliğinde bulunmaması nedeniyle bu kararın haksız koruma tedbiri nedeniyle tazminata engel olamayacağı gerekçesiyle haksız koruma tedbiri nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.

Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/288 E. sayılı dosyası incelendiğinde davacının hem cinsel saldırı ve hem de kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından tutuklu kaldığı görülmüş, davacı cinsel saldırı suçundan beraat etmiş ise de, tutuklu kaldığı diğer suç olan kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan dolayı hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen hallerde denetim süresi geçtikten sonra düşme kararı verilmesi halinde bu kararın kesinleşmesi veya hüküm açıklanması halinde ise infaz kurumunda geçirilmesi süreleri aşan bir sürenin bulunması halinde haksız koruma tedbiri nedeniyle tazminatların istenebileceği göz önünde bulundurularak; dava konusu olayda davacının tutuklandığı suçlardan olan kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresinin henüz dolmamış olduğu ve bu nedenle verilmiş bir düşme kararının bulunmadığı, böylelikle henüz tazminat hakkının da doğmadığı anlaşılmakla, yasal koşulların oluşmaması nedeniyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmamıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/288 E., 2018/168 K. sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının nitelikli cinsel saldırı suçundan 07.11.2017 tarihinde, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 08.11.2017 tarihinde tutuklandığı, her iki suçtan 07.12.2017 tarihinde tahliyesine karar verildiği, yine her iki suçtan 18.12.2017 tarihinde tekrar tutuklandığı, 06.03.2018 tarihinde tahliyesine karar verildiği, yapılan yargılama sonunda cinsel saldırı suçundan beraatine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına mahkumiyeti ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, beraat hükmünün 24.06.2019 tarihinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 05.09.2018 tarihinde kesinleştiği, davanın tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’a tabi olduğu anlaşılmıştır.

Davacı vekilinin temyiz isteği yönünden;
Davacının tazminata esas dosyası incelendiğinde, Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/288 E., 2018/168 K. sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının nitelikli cinsel saldırı suçundan 07.11.2017 tarihinde, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 08.11.2017 tarihinde tutuklandığı, her iki suçtan 07.12.2017 tarihinde tahliyesine karar verildiği, yine her iki suçtan 18.12.2017 tarihinde tekrar tutuklandığı, 06.03.2018 tarihinde tahliyesine karar verildiği, yapılan yargılama sonunda cinsel saldırı suçundan beraatine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına mahkumiyeti ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, beraat hükmünün 24.06.2019 tarihinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 05.09.2018 tarihinde kesinleştiği, mahkeme kararında belirtilen 5 yıllık denetim süresinin 05.09.2023 tarihinde dolduğu anlaşılmakla; davacı hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının akıbeti araştırılarak tazminat talebinin değerlendirilmesi, değerlendirmenin yapılabilmesi için davacı ile ilgili tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihleri ile infazı yapılan tutuklama müzekkeresi suç bilgisinin ilgili ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle infaz edilen sürenin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 24.06.2020 tarihli ve 2020/405 Esas, 2020/577 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.11.2023 tarihinde karar verildi.