Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/10832 E. 2023/5117 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10832
KARAR NO : 2023/5117
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/363 E., 2019/758 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebebine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 20.04.2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.04.2017 tarih 2014/236 esas ve 2017/121 karar sayılı dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklu olarak yargılandığını, yargılama sonunda beraatine karar verildiğini belirterek 100.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden alınarak davacıya verilmesini, talep etmiştir.

2. Davalı vekili 03.05.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığından davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinde zararın nitelik ve niceliğinin belirtilmesi gerektiğini, derdest dosya araştırması yapılması gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının fazla olduğundan reddi gerektiğini, öne sürmüştür.

3. Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.06.2018 tarihli ve 2018/176 Esas, 2018/239 Karar sayılı kararı ile ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 27.03.2019 tarihli ve 2019/363 Esas, 2019/758 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 22.12.2021 tarihli tebliğnamesi ile davacı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasını talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi;
Müvekkilinin haksız bir şekilde kamu davasıyla karşı karşıya kalması nedeniyle lekelenmeme hakkının ihlal edildiğini, mahkemelerce eksik inceleme yapıldığını, müvekkilinin kazanç kaybı olduğunu, kazanç kaybının araştırılmadığını, hükmedilen tazminat miktarlarının eksik olduğunu, belirtmiştir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
Davacının tazminata esas Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/236 Esas – 2017/121 Karar sayılı dava dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 13.01.2014 – 14.01.2014 tarihleri arasında gözaltında kaldığını, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 06.11.2017 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, davacı hakkında başka bir mahkemece verilen mahsup kararı bilsinin bulunmadığı, davacının maddi tazminat istemiyle ilgili olarak herhangi bir belgeyi dosyamıza ibraz etmediği, bu nedenle net asgari ücret üzerinden tazminat hesabının yapıldığı belirlenerek 57,47 TL maddi, 100,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/236 Esas – 2017/121 Karar sayılı dava dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 13.01.2014 tarihinde 1 gün gözaltında kaldığını, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 06.11.2017 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin temyiz talebi yönünden;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir manevi tazminat tayin edildiği ve asgari ücreti aşan bir geliri olduğunu belgeleyemeyen davacı lehine asgari ücret üzerinden hesaplanan maddi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 27.03.2019 tarihli ve 2019/363 Esas, 2019/758 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.11.2023 tarihinde karar verildi.