Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/10804 E. 2023/5115 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10804
KARAR NO : 2023/5115
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/559 E., 2020/1999 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 02.04.2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İzmir C.Başsavcılığı’nın 2018/10411 soruşturma nolu dosyası kapsamında, 15/05/2018 tarihinde gözaltına alındığı, gözaltı süresi sonunda 28/05/2018 tarihinde adli kontrol tedbiri uygulanması kararı ile serbest bırakıldığı, soruşturma sonucunda suç delili elde edilemediğinden bahisle 02/01/2019 tarihinde müvekkili hakkında kovuşturmaya yer olmadığı dair karar verildiği tüm bu hususlar gözönünde bulundurulmakla müvekkilinin zarara uğradığından bahisle 30.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı hazine-i maliyeden alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 13.05.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın talebinin kanunda belirtilen tazminat şartlarını taşımadığından reddi gerektiğini, maddi tazminat talebini destekleyemediğini, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davanın süre yönünden reddi gerektiğini, öne sürmüştür.

3. Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.11.2019 tarihli ve 2019/211 Esas, 2019/657 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 24.09.2020 tarihli ve 2020/559 Esas, 2020/1999 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 21.12.2021 tarihli tebliğnamesi ile davacı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi;
Müvekkilinin avukat olduğundan kazancının daha yüksek olduğunu bu nedenle hükmedilen maddi tazminat miktarının eksik olduğunu, kendisinin ve ailesinin manevi zarar gördüğünden hükmedilen manevi tazminatın eksik olduğunu, belirtmiştir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
Davacının tazminata esas İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/10411 Soruşturma sayılı soruşturma dosyasında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli yaralama, kasten öldürmeye yardım etme, örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarından 15.05.2018 – 28.05.2018 tarihleri arasında gözaltında kaldığını, yapılan yargılama sonunda ek kovuşturmaya yer olmadığına hükmedildiği, kararın 02.01.2019 tarihinde verildiğini, davacıya tebliğin yapıldığına dair belge bulunmadığını ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, davacı hakkında derdest dosya bulunmadığını, Mesir Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevap ile davacının 2016, 2017 ve 2018 takvim yıllarına ait Gelir Vergisi Beyannameleri gönderilmiş olup, beyannamelerin incelenmesinde davacının asgari ücreti aşan bir gelir bildirmediğini, aylık gelir düzeyini belgeleyen herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmakla maddi zarar tespitinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da nazara alınarak gözaltı tarihinde geçerli asgari ücret üzerinden yapılması gerektiği belirlenerek, 694,72 TL maddi, 2.250,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, istinaf merci, manevi tazminatın eksik olduğundan 3.500,00 TL’ye yükseltilmesi gerektiğinden, bu kısmın düzeltilmesi suretiyle, istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/10411 Soruşturma sayılı soruşturma dosyasında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli yaralama, kasten öldürmeye yardım etme, örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarından 15.05.2018 – 28.05.2018 tarihleri arasında 13 gün gözaltında kaldığını, yapılan yargılama sonunda ek kovuşturmaya yer olmadığına hükmedildiği, kararın 02.01.2019 tarihinde verildiği, davacıya tebliğin yapıldığına dair belge bulunmadığını ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin edilmesi gerekirken fazla manevi tazminat hükmolunması temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.

Davacı vekilinin temyiz talebi yönünden;
1. Tutuklandığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacıya tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

2. Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin edilmesi gerekirken fazla manevi tazminat hükmolunduğundan davacı vekilinin manevi tazminatın eksik olduğuna yönelik temyiz talebi yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 24.09.2020 tarihli ve 2020/559 Esas, 2020/1999 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.11.2023 tarihinde karar verildi.