Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/10779 E. 2023/5327 K. 04.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10779
KARAR NO : 2023/5327
KARAR TARİHİ : 04.12.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/476 E., 2020/330 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı vekili 23.10.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının Trabzon İcra Müdürlüğü’nün icra ihalesi ile aldığı aracın, Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 27/11/2015 Tarih ve 2015/4661 D.iş sayılı kararıyla 07.12.2015 tarihinde el konulduğu, aracın 08.12.2015 tarihinde Trabzon Gümrük Müdürlüğü’ne bırakıldığı, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa göre Gümrük Vergilerinin Eksik Ödenmesi Nedeniyle El konulan araçların sahiplerine iadesi hakkındaki yönetmelik uyarınca belirli şartların sağlanması halinde elkoylma kararının kaldırılmasına ve araçların sahiplerine iade edileceği düzenleme altına alındığını, bu kapsamda Yeşilköy Gümrük Müdürlüğü’ne 01.08.2017 tarihinde sunulu dekontla sabit olduğu gibi %25 ÖTV tutarı olan 22.785,00 TL’nin davacı tarafından ödendiği, muhaafaza bedeli olarak 9.997,24 TL ödemesi yapılarak aracın teslim alındığı, belirtilen nedenler ile davacının mağduriyete uğradığı, toplamda 416.991,93 TL maddi tazminatın haksız elkoyma tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili 07.01.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, el koyma işleminin haksız olmadığını, iadenin kanun değişikliğinden sonra uygulanabilir hale geldiğini, talep edilen tazminat miktarının fazla olduğunu, derdest dosya bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davanın reddi gerektiğini, belirtmiştir.

3.Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.11.2019 tarihli ve 2018/651 Esas, 2019/773 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü kararı verilmiştir.

4.Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 16.09.2020 tarihli ve 2020/476 Esas, 2020/330 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.12.2021 tarihli tebliğnamesi ile davacı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması talep etmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; Davacının aracına haksız şekilde el konulduğunu, istinaf merciince eksik ödenen ÖTV bedelinin koruma tedbirleri ile oluşan zarar arasında illiyet bağının bulunmadığı bulunmaması nedeniyle tazminat olarak verilmemesinin hatalı olduğunu, söz konusu aracın icra yoluyla satın alındığını, bu nedenle devletin yasal güvenceyi sağlaması gerektiğini, aracın sicile şerh verilmesi gerekirken fiilen el konulmaması gerektiğini, dava dilekçesinde hükmedilen tazminata el koyma tarihinden faiz talep edilmesine rağmen zarara olarak tespit edilen bedellerin kaynaklandığı işlem tarihinden faiz uygulanmasının hatalı olduğunu, aracın kiralanamamış olmasından kaynaklanan zararın tazminat olarak verilmesi gerektiğini, hükmedilen tazminatın bu zamana kadar … için yapılan harcamaların karşılığı olup, mağduriyetin giderilmesi noktasında bir etkisinin bulunmadığından hükmün bozulması gerektiğini, belirtmiştir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tazminata esas Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/4 Esas sayılı dava dosyasında malen sorumlu sıfatıyla 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan … plakalı aracına 07.12.2015-24.07.2018 tarihleri arasında 960 gün elkonulduğu, yapılan yargılama sırasında aracın malen sorumluya iadesine karar verildiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, davacının söz konusu aracı 26.06.2015 tarihinde ihale yöntemiyle satın aldığı, yapılan soruşturma sırasında el konulduğu, mahkemenin 2016/4 Esas sırasına dosyanın kaydedildiği ve halen derdest olduğu, dosya arasında yer alan iddianame örneğinden anlaşılacağı üzere davacı şirketin yetkilisi olan …’un iddianamede 89.sırada müşteki olarak dosyada suçtan zarar gören olarak yer aldığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca suça konu aracın 02.07.2018 tarihli yazıyla aracın sahibine iadesine karar verildiği, karar uyarınca 24.07.2018 tarihinde aracın davacı şirkete Gümrük İdaresince iade edildiği, davacının 5271 sayılı Kanunun 141 inci maddesinin birinci fıkrasının j bendi kapsamında tazminat talep etme hakkı olduğu, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde aracın el konmamış olması halinde kiraya verileceğini, bu sebeple uğranılan 360.000 TL kiralama bedelini de maddi tazminat talebi olarak talep etmiş ise de, mahkememizce yapılan yazışmalar neticesinde davacı firmanın … kiralama işiyle uğraşmadığı anlaşıldığından bu yönde bir hesaplama yaptırılmadığını, davacı dava dilekçesinde aracın trafiğe tekrar çıkabilmesi için yaptıkları 123 TL harcamanın da ödenmesini talep etmiş ise de buna dair herhangi bir evrak dosyaya sunulmadığı için bu husus değerlendirme dışı bırakıldığını, davacının maddi kaybının aracın hareketsiz kalmasından kaynaklı olarak oluşan ve sonradan tamir sebebiyle ödenen 24.086,69 TL, yine gümrüğe ardiye gideri olarak ödenen 9.997,24 TL, esasen icra müdürlüğünden satın alınmasına rağmen davacının ayrıca gümrüğe eksik ödenen ÖTV tutarı olarak ödediği 22.785 TL olmak üzere toplam maddi zararın 56.863,93 TL olduğu gerek bilirkişi raporuyla gerekse mahkememizce yapılan hesaplamayla tespit edildiğinden bu miktar üzerinden maddi tazminata hükmedilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, istinaf merci, ilk derece mahkemesi tarafından verilen ve maddi tazminat hesabına katılan el konulan … açısından gümrüğe yurt içine giriş yaptığı anda eksik olarak ödenen 22.785 TL tutarındaki ÖTV’nin, bahsi geçen aracın yurt dışından yurt içine girdiği süreçte eksik ödenen ÖTV’sine ilişkin olması ile koruma tedbiri nedeniyle oluşan zarar ile illiyet bağının bulunmaması nedeniyle bahsi geçen tutarın maddi tazminat kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğinden bu kısmın çıkartılması, davacı vekilinin faiz talebine ilişkin yapılan değerlendirmede 07.12.2015 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş ise de, maddi tazminatın hesabında yer alan 9.997,24TL tutarındaki ardiye giderinin dosya içerisinde bulunan fatura içeriğinden anlaşılacağı üzere 24.07.2018 tarihinde davacı tarafından ödenmesi nedeniyle bu miktar açısında faizin bu tarihten sonra hesaplanması gerektiğini, maddi tazminat hesabına yer alan davacı tarafından tamir sebebiyle ödenen 24.086,69 TL tutarındaki tamir ve bakım gideri ile ilgili tespitin bilirkişi tarafından 27.07.2018 tarihinde yapılması ve aracın 24.07.2018 tarihinde davacıya teslim edilmesi nedeniyle bu miktar açısından faizin aracın davacıya teslim tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, buna göre değişen vekalet ücretinin 4.090,07 TL olması gerektiğinden, bu kısımların düzeltilmesi suretiyle, istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/4 Esas sayılı dava dosyasında malen sorumlu sıfatıyla 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan … plakalı aracına 07.12.2015-24.07.2018 tarihleri arasında 960 gün elkonulduğu, yapılan yargılama sırasında aracın malen sorumluya iadesine karar verildiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.

Davacı Vekilinin Temyiz Talebi Yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, incelenen dosya kapsamına göre delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, davanın kısmen kabulü kararında usul ve Yasaya aykırı bulunmamıştır.

Ancak;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde hükmedilecek tazminatlara el koyma tarihinden faiz talep etmesine rağmen, maddi tazminat hesabına yer alan davacı tarafından tamir sebebiyle ödenen 24.086,69 TL tutarındaki tamir ve bakım gideri ile ilgili tutarın el koyma tarihinden faizi ile verilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 16.09.2020 tarihli ve 2020/476 Esas, 2020/330 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereği hüküm fıkrasının birinci paragrafında yer alan “24.086,69 TL’nin 24.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” ibaresinin çıkarılarak yerine “24.086,69 TL’nin 07.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TL” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.12.2023 tarihinde karar verildi.