Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/10652 E. 2023/5112 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10652
KARAR NO : 2023/5112
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/382 E., 2020/354 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 17.12.2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçlarından 25.12.2013 tarihinde tutuklandığını, 06.03.2014 tarihinde tahliye edildiğini, toplam 2 ay 11 gün tutuklu kaldığını, Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.03.2018 tarih ve 2014/70 Esas 2018/120 Karar sayılı kararı ile davacının beraatine karar verildiğini ve dosyanın kesinleştiğini, davacının tutuklu kaldığı süre boyunca gerek maddi ve gerekse manevi anlamda sıkıntılar yaşadığını, halen yaşadığını, davacının tutuklandığı tarihlerde Hacıoğlu Ozanlar dolmuş hattında şoförlük yaptığını, aylık 3.600.00 TL kazancının bulunduğunu, davacı müvekkilin tutuklandıktan sonra kendisinin ve ailesinin maddi açıdan sıkıntıya düştüğünü, davada kendisini savunmak için avukat tuttuğunu, tutuklu kaldığı süreler içerisinde çalışamadığı için kredi kartlarının ödemelerini yapamadığını, bu sebeple Garanti Bankası Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün 2015/6254 Esas ve Türk Ekonomi Bankası Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün 2017/18278 esas sayılı dosyalarıyla davacının aleyhine icra takiplerine başlanıldığını, davacının maddi sıkıntılardan kurtulmak için sahibi olduğu aracını piyasa değerinin altında satarak borçlarını ödemeye çalıştığını, davacının 2 tane çocuğunun olduğunu, tutuklu kaldığı süreçte eğitim – öğretim giderlerini karşılayamadığını, davacının tutuklanması nedeniyle toplumda hatta akraba çevresinde dahi imajının kötü yönde zedelendiğini, insanların imalı ve şüpheli bakışlarına maruz kaldığını, kendisine yönelik olumsuz tavırlar sergilendiğini, tüm bu yaşananlar nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, ruhsal çöküntüye uğradığını, davacının olumsuz imajı üstünden atmak için halen çabaladığını, davacının ve ailesinin, davacıya isnat edilen suçlamalar nedeniyle gerek maddi gerek manevi anlamda büyük oranda kayba uğradığını, bu nedenlerden dolayı davacının 100.000.00 TL maddi ve 100.000.00 TL manevi tazminatın tutuklu kaldığı 25.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 01.03.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süresinde açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, tazminata esas dosyada verilen beraat kararının gerekçesinin incelenmesi gerektiğini, davacı hakkında mahsup kararı verilip verilmediğinin araştırılması gerektiğini, istenen tazminatın fahiş olduğunu, faiz ve vekalet ücreti talebinin yersiz olduğunu,sonuç olarak davacının haksız ve yerinde olmayan davasının reddini, istemiştir.

3. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.09.2019 tarihli ve 2018/466 Esas, 2019/369 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 05.06.2020 tarihli ve 2020/382 Esas, 2020/354 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 20.12.2021 tarihli tebliğnamesi ile davacı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi;
Müvekkilinin haksız tutuklamadan dolayı gerek ceza evinde gerekse ceza evinden çıktıktan sonra maddi ve manevi sıkıntılar yaşadığını, müvekkilinin şoförlük yaptığını maddi zarara uğradığını bu nedenle hükmedilen maddi tazminatın eksik olduğunu, kendisinin ve ailesinin manevi zarar gördüğünden hükmedilen manevi tazminatın eksik olduğunu, belirtmiştir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
Davacının tazminata esas Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/70 Esas – 2018/120 Karar sayılı ceza dosyasında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 25.12.2013 – 06.03.2014 tarihleri arasında gözaltı ve tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, kararın 12.04.2018 tarihinde kesinleştiğini ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, davacı hakkında derdest dosya bulunmadığını,SGK tarafından verilen cevabi yazıda davacının 2013 yılının sekizinci ayı ile 2016 yılının üçüncü ayı arasında çalışmasının bulunmadığını, gözaltı ve tutuklu kalınan sürelerin mahsup edilmediği belirlenerek, 2.149,99 TL maddi, 2.500,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/70 Esas – 2018/120 Karar sayılı ceza dosyasında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 25.12.2013 – 06.03.2014 tarihleri arasında gözaltı ve tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, kararın 12.04.2018 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

Davacı vekilinin temyiz talebi yönünden;
1. Tutuklandığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacıya tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

2. Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, hukuka aykırı bulunmuş ve tebliğnamede esastan ret isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (A-2) bendinde açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 05.06.2020 tarihli ve 2020/382 Esas, 2020/354 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.11.2023 tarihinde karar verildi.