Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/10460 E. 2023/4740 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10460
KARAR NO : 2023/4740
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/471 E., 2020/2178 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı 20.03.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilin beraatine karar verilen ceza dava dosyası kapsamında uyuşturucu veya uyarıcı madde imal etme ve uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan haksız tutuklu kalması sebebiyle oluşan zararının karşılığı olarak 10.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

2.Davalı vekili 13.06.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davanın yetkili mahkemede açılıp açılmadığı, mükerrer dava açılıp açılmadığı araştırılmalıdır. Gözaltı ve tutukluluk süresinin mahsup edilip edilmediği araştırılmalıdır. Uğranıldığı iddia edilen maddi zararın ispatlanması gerekir. Talep edilen tazminat miktarları fazladır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3.Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.10.2019 tarihli ve 2019/196 Esas, 2019/392 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

4.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 14.07.2020 tarihli ve 2020/471 Esas, 2020/2178 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

5.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 18.12.2021 tarihli ve 2020/83084 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; tazminat davasına konu kararın kesinleşme şerhinin davacıya tebliğ edilmemesi sebebiyle dava açma süresinin öğrenme tarihinden itibaren başlaması gerektiğine, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
Davacının 29.04.2016 tarihinde uyuşturucu madde ticareti suçu işlediğinden bahisle gözaltına alındığı, akabinde 30.04.2016 tarihinde İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği kararı ile tutuklandığı, davacının İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesince 28.12.2017 tarihinde, 2016/262 Esas, 2017/382 Karar sayı ile müsnet suçtan beraatine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeden 05.01.2018 tarihinde kesinleştiği, 5271 Sayılı Kanun’un tazminat istemi koşulları başlıklı 142 nci maddesinde “Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir.” denildiği, dava şartı yönünden incelendiğinde; tazminata esas davanın 05.01.2018 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği, davacının dilekçe tarihinin 19.03.2019, Hakim havale tarihinin 20.03.2019 olduğu, bu haliyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmamıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/262 E., 2017/382 K. sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal etme suçundan 29.04.2016 – 25.04.2017 tarihleri arasında 361 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, kararın 05.01.2018 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’a tabi olduğu anlaşılmıştır.

Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden;
Tazminata esas ceza davasındaki beraat hükmünün 05.01.2018 tarihlerinde kesinleşmesinin ardından 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasında öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 20.03.2019 tarihinde dava açılması nedeniyle dava açma süresinin geçtiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 14.07.2020 tarihli ve 2020/471 Esas, 2020/2178 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.11.2023 tarihinde karar verildi.