Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/10325 E. 2023/4934 K. 13.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10325
KARAR NO : 2023/4934
KARAR TARİHİ : 13.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/1788 E., 2019/2567 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 09.10.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkilinin Ergenekon davası olarak bilinen soruşturma kapsamında 23.01.2009 tarihinde tutuklandığını, 24.11.2009 tarihinde tahliye edildiğini ve yapılan yargılama ile beraat ettiğini, haksız tutuklama nedeniyle 100.000 TL maddi ve 500.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini” talep etmiştir.

2.Davalı vekili 07.11.2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davanın süresinde açılıp açılmadığı, mahkemenin yetkili olup olmadığı, davacı vekilinin tazminat davası açma yetkisinin olup olmadığı, ceza davasının kesinleşip kesinleşmediği hususlarının araştırılması gerektiğini. maddi ve manevi tazminat talebinin yüksek olduğunu, davanın öncelikle zamanaşımı yönünden, daha sonra esastan reddine karar verilmesi gerektiğini” beyan etmiştir.

3.Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.03.2019 tarihli ve 2017/400 Esas 2019/185 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4.Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 02.12.2019 tarihli ve 2019/1788 Esas 2019/2567 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 12.12.2021 tarihli, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu gerekçesiyle hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; davacının tutuklu kaldığı dönemde cezaevinde kaldığı dönemde yaptığı harcamalar, ailesinin davacıyı ziyaret için yaptıkları harcamalar, vekilinin duruşmaları takip etmesi sebebiyle yaptığı harcamalar, vekâlet ücreti olarak yaptığı ödemeler, OYAK kesintileri sebebiyle uğradığı zarar, özlük haklarının faizsiz olarak ödenmesi sebebiyle uğradığı zararın koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında maddi zarar kapsamında değerlendirilmemesinin hukuka aykırı olduğuna ve hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; davacının İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/64 esas sayılı ceza dosyasında üzerine atılı eylem nedeniyle 23.01.2009-25.11.2009 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu olarak kaldığı ve bahse konu ceza dosyasında 04.07.2017 tarihinde sanık hakkında beraat kararı verildiği, kararın 17.07.2017 tarihinde kesinleştiği, gözaltında kalınan sürenin mahsup edildiğine dair bir bilgiye ulaşılamadığı ve davacının mükerrer nitelikte açmış olduğu başkaca tazminat davasının bulunmadığı , davacının tekrar görevine başlatıldığı ve maddi kayıplarının kendisine ödendiğinden herhangi bir maddi kaybının bulunmadığının anlaşılması nazar alınarak davanın kısmen kabulü ile; davacının maddi tazminat talebinin reddine, davacının müvekkili ile yaptığı vekalet sözleşmesi bedelini mahkememizden talep etmiş ise de; yapılan bu sözleşmedeki serbest meslek makbuzlarına bakıldığında tazminata konu dosyada beraat ettiğinden ve beraat neticesinde 3.900,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğinden mahkememizden istenen bedelin bu miktardan az olduğundan bu hususa dair talebin reddine , davacının gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği süre ve yaşadığı mağduriyeti dikkate alınarak tazminatın takdiren 50.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 23.01.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazine’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince; maddi tazminat hükmüne yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasına ilişkin olarak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye, davacının koruma tedbirlerine maruz kaldığı döneme ilişkin bir hak kaybının bulunmadığı anlaşıldığından, gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen maddi tazminat talebinin reddine ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmemesine, kararda usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmamasına, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmamasına, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olmasına ve incelenen dosya kapsamına göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine, manevi tazminat hükmüne yönelik istinaf başvurularının incelenmesinde; hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir manevi tazminat miktarı belirlenmeyip, güncel koşullara göre fazla belirlenmesi, buna bağlı olarak, hesap edilen nisbi vekalet ücretinin de fazla belirlenmesi hususları kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf istemi yerinde görülerek 50.000 TL olarak hükmedilen manevi tazminat miktarının 30.000 TL ye indirilmesi, davacı lehine maktu ve 5.450 TL olarak hükmedilen vekalet ücretinin de nisbi 3.600 TL olarak değiştirilmesi suretiyle, hukuka aykırılıkların düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/64 Esas 2017/144 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 09.12.2016-19.01.2017 tarihleri arasında 10 ay 2 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 17.07.2017 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında faiz başlangıç tarihini taleple bağlı kalarak tutuklama tarihi olan 23.01.2009 tarihi olarak göstermesi doğru ise de sehven “tutuklama” yerine “gözaltı” olarak yazılması mahalinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.

Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
1. Davacının tutuklu kaldığı dönemde cezaevinde kaldığı dönemde yaptığı harcamalar, ailesinin davacıyı ziyaret için yaptıkları harcamalar, vekilinin duruşmaları takip etmesi sebebiyle yaptığı harcamalar, vekâlet ücreti olarak yaptığı ödemeler, OYAK kesintileri sebebiyle uğradığı zarar, özlük haklarının faizsiz olarak ödenmesi sebebiyle uğradığı zararın koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında maddi zarar kapsamında değerlendirilmemesinde hukuka ayrılık bulunmamıştır.

2.Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutukluluk süresi, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespit edildiği anlaşıldığından davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 02.12.2019 tarihli ve 2019/1788 Esas 2019/2567 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.11.2023 tarihinde karar verildi.