YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10127
KARAR NO : 2022/210
KARAR TARİHİ : 13.01.2022
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 22/3, 63, 54. maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 07.09.2021 tarihli, 2021/3579 Esas, 2021/2761 Karar sayılı ”istinaf başvurularının esastan reddine” ilişkin karar, sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ölen …’un çocuğu olan …’nin 18.10.2018 tarihinde Malkara İlçe Emniyet Müdürlüğüne müracaat ederek, babasının tek başına yaşadığını ve iki gündür babasından haber alamadığını beyan etmesi üzerine başlatılan soruşturmada müştekinin yapmış olduğu müracaat kayıp şahıs olarak değerlendirilerek 30.11.2018 tarihinde müştekinin müracaatı ile ilgili kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, ancak kolluk tarafından kayıp şahsın araştırılmasına devam edilerek yapılan çalışmalarda, … isimli şahsın kayıp müracaatı esnasında verilen telefon numarasının kayıp müracaatından sonra iptal olduğunun, ancak takip eden süreçte 05.11.2019 tarihinde kolluk görevlileri tarafından aynı numara tekrar arandığında numaranın aktif olduğunun, yine … isimli şahsın kayıp olmadan önce PTT Şubesinden özürlü maaşı aldığının, şahsa en son maaş ödemesinin 09.10.2018 tarihinde yapıldığının, ancak kaybolduktan sonra şahsın bir daha maaşını çekmediğinin tespit edildiği; kaybolmadan önce …’u en son gören şahıs olan … soruşturma aşamasında tanık olarak alınan beyanlarında; 13.10.2018 tarihinde oğlunun ikametinde camdan dışarıya baktığında daha önceden tanıdığı … isimli şahsı tek başına gezerken gördüğünü, şahsın üzerinde mavi renkli bir gömlek olduğunu, daha sonra beyaz renkli plakasını göremediği, marka ve modelini bilmediği bir aracın …’un yanına geldiğini, araç sürücüsünü tanımadığını, 26-27 yaşlarında, esmer tenli ve kabarık saçlı erkek bir şahsın araçtan inerek … ile kısa bir süre konuştuğunu, ardından bu şahsın araç sürücü bölümüne bindiğini, … isimli şahsın da aracın sol arka kısmına bindiğini daha sonra bu aracın Erenler istikametine doğru gittiğini, kovuşturma aşamasında ise bu beyanlarına ek olarak araç sürücüsü olan şahsı sonrasında fotoğraflardan teşhis ettiğini beyan ettiği;
Oluşan şüphe üzerine takip eden soruşturma sürecinde …’a ait HTS kayıtlarının talep edildiği ve yapılan incelemede, …’un kullandığı hattın son olarak 16.10.2018 tarihinde aktif olarak arama yaptığının, o tarihte sıklıkla görüştüğü … isimi şahsın adına kayıtlı hattı …’ın kullandığının, altı aylık HTS kayıtları incelendiğinde ise … ile … isimli şahsın toplamda on bir defa karşılıklı görüştüklerinin, en son şahsın kaybolduğu iddia edilen 16.10.2018 tarihinde sanık … ile kayıp şahıs arasında altı kez telefon görüşme kaydının bulunduğunun, …’un kaybolmadan önce nikahsız olarak birlikte yaşadığı eşi … ile telefon görüşmesinin olduğunun, kayıp şahsın …’ya bir araçta bulunduğunu ve eve geç geleceğini söylediğinin, bu konuşmadan yaklaşık 1 saat sonra … tarafından … arandığında telefonunun kapalı olduğunun belirlendiğinin, bir daha da yakınları tarafından kayıp şahsa ulaşılamadığının; kolluk tarafından yapılan araştırmada sanık …’ın kayıp şahsın kızı … ile nikâhsız şekilde yaşadığının, sanığın kendi adına kayıtlı iken takip eden süreçte hurdaya sattığı 1985 model Doğan marka metalik renkli bir aracı olduğunun, bu aracın ise …’nın beyanında geçen ve ölenin en son görüldüğü araç ile benzer olduğunun, bu aracın sürücüsü ile ilgili tarifin sanık … ile uyum gösterdiğinin ve HTS kayıtlarına göre … ile sanık …’ın son iki görüşmede aynı baz istasyonundan sinyal aldığının belirlendiği;
Takip eden soruşturmada, sanığın kayınpederi olan inceleme dışı sanık … ile sanığın arkadaşı olup sanık ile aynı evde ikamet eden …’un kolluk görevlilerine müracaat ederek, kayıp şahsın sanık … tarafından öldürüldüğünü, cesedin Malkara ilçesinde bulunan Atatürk Ormanı içerisine saklandığını ve görevlilere gösterilebileceklerini beyan etmeleri üzerine Cumhuriyet savcısı eşliğinde olay yerinde yapılan kazı çalışmalarında, … ile …’un aralarında 15 metre mesafe bulunan iki ayrı noktayı cesedin gömüldüğü yer olarak gösterdikleri, …’nın ifadesinde geçen maktulü gömdükten sonra üzerini dal parçaları ile örttüklerini beyan ettiği yerdeki alanın büyük dal parçaları ile örtülü olduğunun görüldüğü, kazı yapılan yerin yanında bulunan yaklaşık bir metre uzunluğunda ve ortadan kesilmiş vaziyetteki siyah elektrik kablosunun içindeki bakırın alındığının görüldüğü, yapılan kazı sonucunda herhangi bir bulguya rastlanmadığı, …’nın yer gösterme işlemi boyunca neredeyse hiç konuşmadığının ve sessizce süreci izlediğinin gözlemlendiği, …’un gösterdiği yerde yapılan kazı işleminde birçok irili ufaklı kemiğe rastlandığı, bu şahsın yer gösterme işlemi boyunca olayı ayrıntıları ile heyecanlı bir şekilde anlattığı, kazı yapılan alana kendisi de inerek maktulün gömüldüğü yerden emin olduğunu söyleyip kürek ile kafatasını bulmak için yapılan incelemeye katkı gösterdiği, kafatası bulunamayınca bu durumu büyük bir şaşkınlıkla karşıladığının gözlemlendiği tespit edilmiş; yer gösterme işlemi sırasında ele geçirilen kemikler üzerinde Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi Kemik ve Diş inceleme Şubesinde yapılan incelemede tamamının hayvan kemiği olduğu anlaşılmıştır.
İnceleme dışı sanık … soruşturma aşamasında şüpheli sıfatı ile 27.02.2020 tarihinde müdafii eşliğinde alınan ve aşamalarda Cumhuriyet savcılığında ve sorguda da aynen tekrar ettiği beyanlarında; olay günü sanık …’ın evinde bulunduğunu, sanığın evinden otomatik tüfeği alarak evden ayrılacağı sırada kendisinin de şüphelenmesi üzerine damadı olan sanık … ile araca binip evden ayrıldıklarını, evin yakınlarında bulunan kahvehaneden ölen …’u da araca aldıklarını, sonrasında kendisinin araçtan indiğini ve sanık …’ın … ile araca binip Hayrabolu istikametine doğru gittiklerini, aynı gün birkaç saat sonra damadı …’ın inceleme dışı sanık … ile birlikte eve geldiklerini, sanık …’ın elinde bulunan tüfeğin bir bez parçasına sarılı olduğunu, sanık …’a sorduğunda Atatürk Ormanı’nda … ile tüfek atışı yaparken …’u kaza ile kulağından vurduğunu ve şahsın ölmesi üzerine ormanda bıraktıklarını söylediği, kendisinin de damadını cesedi kaybetmesi konusunda uyardığını, bunun üzerine damadının sanık … ile birlikte araçla evden ayrıldıklarını, bu iki şahsın sonrasında eve döndüklerini ve …’un aracın çamurlarını temizlediğini görmesi üzerine ne yaptıklarını sorduğunu, … ve …’un da, olay yerine gidip ölen şahsı diz boyu kazdıkları çukurun içine gömdüklerini ve üzerini de dallarla örttüklerini söylediklerini, bir gün sonra bu şahıslar ile birlikte olay yerine gittiklerinde cesedin gömüldüğü noktayı bizzat gösterdiklerini, bu noktanın üzerinde kesik dal parçaları olduğunu bizzat gördüğünü beyan etmiş; soruşturma aşamasında ise bu beyanlarından farklı olarak; damadının kendisine ormanda … isimli şahsın şarap şişesini hedef olarak koyarken kendisinin elinde bulunan silahla yanlışlıkla tetiğe basarak bu şahsı kulağından vurduğunu söylediğini, evde damadının çamurlu haldeki aracının arka bagajını açtığında orada yer gösterme işleminde bulunan kabloyu gördüğünü, her iki kablonun aynı olduğundan emin olduğunu, …’a bu kabloyu sorduğunda bu şahsın kendisine, müsait bir zamanda cesedi gömdükleri yere giderek bu kabloyu orada soyarak içinde bulunan bakırları alacağını söylediğini, sanık …’ın kendisine ve ailesine zarar vereceğinden korktuğu için olanları bu tarihe kadar kimseye anlatamadığını beyanlarına eklemiştir.
İnceleme dışı sanık … soruşturma aşamasında şüpheli sıfatı ile 26.02.2020 tarihinde müdafii eşliğinde alınan ve aşamalarda Cumhuriyet savcılığında ve sorguda da aynen tekrar ettiği beyanlarında; kendisinin …’ın evinde ikamet ettiğini, daha öncesinde sanık …’ın kendisine, …’un çok parası olduğunu ve bu şahsın paralarını yemek istediğini söylediğini, hatta iki yıl öncesinde sanık …’ın ölen şahsa tek saçma atan bir tüfek sattığını, bu şahıs kaybolmadan bir gün önce sanık …’ın kendisine ait eski bir araç ile evin önüne geldiğini, araçta … ve …’un da bulunduğunu, hepsinin elinde alkol kutusu olup hepsinin alkol almakta olduklarını, sanık …’ın evden kendisine ait av tüfeğini aldığını ve hep birlikte ayrıldıklarını, aynı gün bir süre sonra … ile …’ın aynı araç ile eve döndüklerinde her ikisinin de aşırı derecede alkollü olduklarını ve yanlarında …’un bulunmadığını, her ikisinin üzerlerinin ve geldikleri aracın çamur içinde olduğunu, …’ın istemesi üzerine aracı temizlemek için arka kapıyı açtığında aracın içerisinin de çamur içinde olduğunu ve arka bagajı açtığında ise ayakkabı ile erkek pantolonu gördüğünü, bu pantolonun …’a ait olduğunu anladığını, zira bu şahsın genellikle bu pantolonu giydiğini ve … ile aynı evde kaldıkları için bu giysi ve ayakkabıların sanık …’a ait olmadığını anladığını, şahıslara sorması üzerine …’ın kendisine, …’u öldürdüklerini ve bunu kimseye söylememesi aksi durumda kendisini de öldüreceğini söyleyerek kendisini tehdit ettiğini, sanık …’ın aracından iki tane tüfek alıp indiğini, bu tüfeklerden birinin sanığın daha önce …’a sattığı tüfek olduğunu anladığını, sanığın tüfeğin birini …’a ait olduğunu bildiği pantolona sarıp evin içindeki yatağın altına koyduğunu, takip eden süreçte sanık …’ın kendisini tehdit etmeye devam etmesi sebebiyle olayı kimseye anlatamadığını, olay tarihinde ceza evinden firar olan sanığın bir hafta sonra başka bir suçtan tekrar ceza evine girdiğini; soruşturma aşamasında ise bu beyanlarına ek olarak; …’ın daha sonrasında kendisini cinayeti işlemiş olduğu yere götürdüğünü, bu yerin yer gösterme işlemi sırasında Atatürk Hatıra Ormanı içindeki yer ile aynı olduğunu, sanığın burada da kendisini ölümle tehdit ettiğini beyan etmiştir.
İnceleme dışı sanık …’nın eşi ve sanık …’ın kayınvalidesi olan … soruşturma aşamasında şüpheli sıfatı ile ve müdafii eşliğinde alınan 26.02.2020 tarihli beyanında; olay günü eşi ile damadının yanlarında bulunan … ile birlikte ormana atış yapmaya gittiklerini ve birkaç saat sonra eve araçla döndüklerinde yanlarında kayıp şahsın bulunmadığını, eşi ile damadının telaşlı olması üzerine kendilerine sormasına rağmen ne olduğunu söylemediklerini, ancak eşi ve damadı aralarında konuşurken, damadının deneme atışı yaparken kaza ile kayıp şahsı vurduğunu duyduğunu beyan etmiştir.
Tüm dosya içeriği incelendiğinde; sanık … aşamalarda; böyle bir olaya karışmadığını, olay günü …’un kendisinden tüfeğini istemesi üzerine bu şahısla buluştuklarını, yaklaşık 20 dakika kadar kahvehanede oturduktan sonra aracı ile …’i üvey oğlunun evine bıraktığını ve sonrasında kendisinin ablasının evine gittiğini, aracın bagajında bulunan ayakkabıların ise babası … tarafından çöplükte bulunarak aracına konulan ayakkabılar olduğunu beyan etmiş ise de, sanığın bu beyanları gerek sanığın babası … gerek ablası …ve gerekse de ölenin üvey oğlu … tarafından doğrulanmamış; her ne kadar inceleme dışı sanıklar … ile … ve tanık … kovuşturma aşamasında alınan beyanlarında, kollukta şiddet ve baskıya maruz kalmaları sebebiyle bu şekilde beyan verdiklerini iddia etmiş iseler de, gerek inceleme dışı sanıkların gerekse de …’nın kolluktaki beyanlarının müdafii eşliğinde alındığı, inceleme dışı sanıkların sonrasında bu beyanlarını savcılık aşamasında ve sorguda müdafii eşliğinde beyan verirken de aynen tekrar ettikleri, kaldı ki …’nın sanık …’ın kayınpederi …’un ise sanık …’ın aynı evde yaşayacak kadar yakın arkadaşı olduğu, inceleme dışı sanıklar ile sanık …’ın kayınvalidesi olan …’nın sanık …’a iftira etmesini gerektirecek bir husumetlerinin bulunmadığı, kaldı ki bu şahısların kendi iradeleri ile olayı ikrar ederek yer gösterme işlemini bizzat gerçekleştirdikleri, tüm bunların yanında, ölen şahsın en son birlikte görüldüğü şahsın sanık … ile uyumlu, ölenin en son bindiği aracın ise sanık …’ın sonrasında hurdaya sattığı aracının tarifi ile uyumlu olduğu, 25.02.2020 tarihinde inceleme dışı sanık …’nın ikametinde yapılan aramada ele geçirilen av tüfeğinin sanık …’a ait olduğu sanık tarafından ikrar edildiği gibi, beyanlardan da olay günü olay yerine giderken sanığın elinde bulunan tüfeğin bu av tüfeği olduğunun anlaşıldığı, ölen şahsın öldürülmeyip Almanya’ya … isimli gönül ilişkisi bulunan şahsın yanına kaçmış olabileceği iddia edilmiş ise de, … isimli şahıs alınan beyanlarında bu hususu doğrulamadığı, tüm bu tespitler karşısında, sanık …’ın olay günü kendisine ait araca inceleme dışı sanıklar ile birlikte ölen şahsı da alarak olay yeri ormanlık bölgeye atış yapmaya gittikleri, aşırı derecede alkollü olan sanığın deneme atışları yaptığı sırada şişeleri düzelten ve şişelere yakın olan öleni görmesine rağmen kendi beyanına göre yanlışlıkla tetiğe basması sonucunda öleni vurduğu, sonrasında inceleme dışı sanıklar ile birlikte cesedi gömdükleri, her ne kadar cesede ulaşılamamış ise de, inceleme dışı sanıkların müdafii eşliğinde alınan beyanlarının tanık beyanları ile de desteklendiği, cesedin bulunamamış olmasının kayıp şahsın sağ olduğunu göstermediği, aynı zamanda, olay sonrasında sanıkların tamamının cesedin yerinin net olarak tespitine engel oldukları ve inceleme dışı sanıkların yer gösterme sırasında bu amaçla hareket edip cesedin gömüldüğü yeri net olarak göstermedikleri kanaatine varıldığı, bu itibarla sanık …’ın …’u öldürme kastı ile hareket ettiği sabit olmamakla birlikte, alkollü vaziyette cam şişelere doğru ateş ederken, cam şişelerin yanında bulunan ve şişeleri dizmekle uğraşan ölen şahsı görmesine rağmen kendi becerisine güvenerek silahtan çıkan mermilerin ölene isabet etmeyeceği düşüncesi ile hareketine devam edip öngördüğü ölüm neticesinin gerçekleşmesine sebebiyet verdiği, bu suretle sanık hakkında bilinçli taksirle öldürme suçunun oluştuğu sabittir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ile sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Müsaderenin ancak kasıtlı suçlarda mümkün olduğu, taksirli suçta kullanılan ruhsatnamesi bulunmayan av tüfeğinin TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsaderesinin mümkün bulunmadığı, 5728 sayılı Kanunun 377. maddesi ile değişik 2521 sayılı Kanunun 13. maddesine göre işlem yapmaya da mahalli mülki amirin yetkili olduğu gözetilmeden, Adli Emanetin 2020/791 sırasında kayıtlı suçta kullanılmış olan tüfeğin TCK’nun 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık ile sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı CMK’nın 303/1. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı madde uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının (C) harfi ile gösterilen bölümünden “Adli Emanetin 2020/791 sırasında kayıtlı suçta kullanılmış olan tüfeğin TCK’nın 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine” ibaresinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 07.09.2021 tarihli ve 2021/3579 Esas, 2021/2761 Karar sayılı kararına karşı yapılan temyiz isteminin isteme uygun olarak 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK’nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 13.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.