Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/9592 E. 2023/3952 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9592
KARAR NO : 2023/3952
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Beraat

Sanıklar hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Katılan …’in duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Giresun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.10.2015 tarihli ve 2012/173 Esas, 2015/209 Karar sayılı kararı ile taksirle öldürme suçundan açılan kamu davasında, sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 17.09.2020 tarihli ve 2016/152359 sayılı, katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddi ile onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekillerinin ve katılan …’in temyiz sebebi; eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak verilen beraat kararının hatalı olduğuna, sanıkların cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

Yerel Mahkemenin Kabulü:
1. Suç tarihinde sürücülüğünü ölen … ile babası sanık …’ın dönüşümlü olarak yaptıkları, olay sırasında ölen …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı … Seyahat Limited Şirketi’ne ait yolcu otobüsünün Giresun İli … İlçesi istikametinden Trabzon İli istikametine seyir halindeyken gündüz saat 07.00 sıralarında yoldan çıkarak yol kenarında bulunan baş üstü bilgi levhası direğine çarparak sağ yan taraf üzerine devrildiği, akabinde otobüste yangın çıkmasına bağlı olarak dokuz kişinin ölümü, yirmibir kişinin yaralanması sonucunu doğuran olayda sanıkların hareketleri ile netice arasında nedensellik bağının bulunmadığı kanaati ile sanıkların beraatlerine karar verilmiştir.

2. Sanıklar aşamalardaki beyanlarında olayda kusurlarının bulunmadığını ifade etmişlerdir.

3.Mağdur … talimatla alınan ifadesinde; saat 07:00’de uyanık olduğu sırada otobüs şoförünün uyuduğunu fark ettiğini, otobüsün ilk önce direğe çarptığını, çarpar çarpmaz tamamen devrildiğini, ardından alev aldığını, devrilirken arka camdan patlama sesi geldiğini, beyan etmiştir.

4.Tanık … talimatla alınan ifadesinde; “Olay günü İstanbul istikametinden Fatsa istikametine seyir halinde bulunan Metro Yazanesine ait … plaka sayılı otobüs ile seyahat ettim. Seyahatimiz boyunca İstanbul’dan Samsun’a kadar otobüsü soyadının … olduğunu bildiğim 25 yaşlarında bir kişi kullanıyordu, rahatsızlığımızı o an için aracı kullanan kişinin babası olduğunu bildiğim yaklaşık 55 yaşlarındaki şahsa bildirdik, aracı Samsun’da teslim alıp kendisi kullanmaya başladı, Fatsa’ya gelince ben indim, daha sonra aracın Giresun …’de kaza yaptığını duydum” şeklinde beyanda bulunmuştur.

5.Kaza tespit tutanağı ile sürücü …’ın hız limitini aşarak kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği belirtilmiştir.

6.ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi petrol ürünleri denetim analizleri 14/07/2011 tarihli raporuna göre, otobüsten alınan numunelerin incelenmesiyle içeriği sabit olan, motorin yerine kullanılmak üzere alınmış ve parlama noktası motorine kıyasla düşük olan yağ-solvent karışımı olduğu, motorda erken yanmaya sebep olabileceği için güvenlik açısından sakıncalı olduğu tespiti yer almakta olup, TUBiTAK – MAM Enerji Enstitüsü tarafindan tanzim olunan 09.09.2011 tarih ve 15496 numarali analiz raporunda, motor ana filtresinden alınan yakıt numunesinin standart motorin numunesi ozelligi göstermeyip White Sprite yağ karışımından ibaret oldugu belirtilmiştir.

7.19.08.2011 tarih ve E0611085 numaralı bilirkişi raporunda, otobüsün durma noktasına gelmeden önce tamamen yan devrilmiş olduğu, dışarıya akan yakıtın sürtünme ve kıvılcımlar dolayısıyla tutuştuğu, otobüsün yaklaşık 80 km/saat hızla hareket ediyor olması gerektiği belirtilmiştir.

8.Kovuşturma aşamasında 11/11/2011 tarihli trafik, makina, kimya ve iş güvenliği olmak üzere 4 farklı bölümden oluşan raporda; sürücü müteveffa …’ın sevk ve iradesine aldığı … plakalı otobüsü ile yerleşim bölgesinde dikkatsiz bir şekilde gittiği gerekçesiyle kusurlu olduğu, kazanın oluşumuna neden olabilecek yol kusurunun olmadığı, yakıt deposunun hasar gördüğü ve yakıtın çevreye yayıldığı, çarpmanın etkisi ile oluşan kıvılcımın zaten kolay tutuşabilen ve hızlı bir şekilde yanan bir yakıt olan solvent buharının tutuşmasına ve yangının hızla otobüsün diğer kısımlarına sıçramasına neden olduğu, yangının meydana gelmesine sebep olan veya yangını şiddetlendiren en önemli unsurun yakıt hatta yakıtın türü ve niteliği olduğundan kayıpların çoğalmasına standart dışı kaçak yakıt olan “solvent-yağ karışımı” kullanımını, birinci derecede sebep olduğu, standart dizel yakıt (motorin) kullanılması durumunda yangının bu kadar kolay çıkamayacağı (parlama noktasının yüksek olmasından dolayı) çıksa dahi kısa sürede hızla yayılamayacağı, taşımacı şirket … Turizm A.Ş yetkililerinin iş güvenliği açısından gerekli önlemleri almaması, işçilere iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin eğitimleri vermemesi, gerekli denetimleri yapmaması, çalışma ve dinlenme sürelerine uymaması, saklaması gereken takofraf cihazlarını saklamaması, yolcu ve eşyanın güvenlik içinde taşınması için gerekli yasal yükümlüklerine uymaması nedeniyle asli kusurlu olduğu, müteveffa …’ın iş güvenliği önlemlerine uymadan çalışması, … kullanırken uyması gereken çalışma ve dinlenme sürelerine uymaması nedeniyle tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.

9.30/04/2013 tarihli İTÜ Ulaştırma Ana Bilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi heyet tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın meskun mahalde hız sınırları üzerinde dikkatsiz ve tedbirsiz seyiri sebebiyle tam kusurlu olduğu, yakıt olarak motorinin ve metalden imal edilmiş bir yakıt deposunun kullanılmış olması halinde de aynı yangının alevlenme ve patlama ile vuku bulacağı, yakıt deposunun yerinin muhtemel çarpışma noktaları ile birlikte akslar arasındaki ağırlık dağılımı statik ve dinamik taşıt stabilitesi, optimum yerleşme, yolcu ve yük kapasitesi gibi mülahazalar ile tespit edilebileceği, bu bakımlardan yakıt deposunun yerinin mutad ve uygun olduğu, yakıt deposunun plastik malzemeden yapılmasının elastik ve plastik deformasyonlara, metal malzemelere göre daha fazla müsaade etmesi sebebi ile mutat ve uygun olduğu, tespitleri yapılmıştır.

10.17/05/2014 tarihli İTÜ heyet bilirkişi raporu ile; sürücülerin uykusuz oldukları ve aracın tutuşma sıcaklığı mazota göre düşük olan yağ-solvent karışımını yakıt olarak kullandığı anlaşılmakta olduğu, Trabzon Metro Turizm Ticaret ve Seyahat Ltd. Şti. yetkilisi sanık … otobüs sürücülerinin günlük çalışma surelerini yeterince denetlemedikleri ve otobuslerinde yakit olarak yağ-solvent karışımı standart dışı yakıtın kullanılmasını engellemek için yeterince tedbir almadığı anlaşılmakla tali kusurlu olduğu, … A.Ş. yonetim kurulu üyeleri (diğer sanıklar) çalışanların denetlenmesi ve iş dağılımı konusunda talimatları olmayacağı gibi alınan yakıtın seçimi konusunda karar aldıkları yönünde delil ve iddia bulunmadığından, standart dışı yakıt kullanılmasında cezai sorumlulukları bulunmadığı, maktul sürücü … meskun bir mahalde otobüsü aşırı hızlı surmesi sebebi ile aracın kontrolünü kaybederek kazaya sebep olmakla asli kusurlu olduğu, sanık …’ın yedek şoför olarak kaza sırasında uyumakta olduğundan kusuru bulunmadığı, otobüsün imalat ve teknik özelliklerinin kazanın meydana gelmesinde bir etkisinin bulunmadığı yangının çabuk başlamasında ve büyümesinde mazot yerine yerine yağ solvent karışımının etken olduğu yönünde tespitler yapılmıştır.

11. 25/11/2014 tarihli makine yüksek mühendisi ve hukukçu bilirkişiden oluşan bilirkişi heyet raporuna göre; ölen sürücü …’ın asli kusurlu, yedek şoför sanık …’ın kusursuz olduğu, kazaya sebep olabilecek her hangi bir yol kusuru bulunmadığı, taşıt sahibi … Turizm Ltd. Şti ile B1 yetki belgesi sahibi … Turizm AŞ arasında imzalanan 16.03.2011 tarihli Taşıt Sözleşmesinin 3. maddesine göre sözkonusu aracın yetki belgesinin ünvanı altında taşıma yapmak için kullanılacağı, 5. maddesine göre bu sözleşme kapsamında yapılacak işlemlerden dolayı tarafların Karayolları Taşıma Yönetmeliğinde öngörülen sorumluluk ve yükümlülükler bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu ve yükümlü olduklarının belirtildiği, bu nedenle tali kusurlu oldukları tespitlerine yer verilmiştir.

12. 13/05/2015 tarihli İTÜ heyet bilirkişi raporu ile; sanık …; otobüsü kullanan … Sey. Ltd. Şti. firmasi yetkilisi olarak aracın bakımlarıyla ilgili problem olmadığı, takograf kaydı olmadigindan net bir delil olmadığından kazanin meydana gelmesinde araçtan kaynaklanan herhangi bir teknik arizaya sahip olmadığından hukuki sorumlulugu saklı kalmak üzere cezai yonden atfi kabil kusur bulunmadığı, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … ise …. . Tic. A.Ş. yönetim kurulu üyesi olarak kazanın meydana gelmesinde araçtan kaynaklanan herhangi bir teknik arıza bilgisine sahip olmadıkları, aracın bakımlarıyla ilgili problem olmadığı, takograf kaydı olmadığından net bir delil olmadığından hukuki sorumlulugu saklı kalmak üzere cezai yonden atfi kabil kusur bulunmadığı tespitleri yapılmıştır. Sanık …; kazanın meydana geldigi sırada uyumakta olduğundan ve sürücü konumunda bulunmadigi tcspit edildiğinden kusurunun olmadığı sonucuna varılmış, ölen sürücü … yönetimindeki otobüsle seyri sırasında hızını görüş mesafesi ve mahal şartlarına gore ayarlamamış, yola gereken dikkatini vermedigi, dikkatsiz ve tedbirsizce mevcut hızıyla olay mahalline yaklaştığı ve hızını ayarlamadığı anlaşılmış olup asli kusurlu olduğu tespitleri yapılmıştır.

13. Mahkemece; yangının müteveffa sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracın kazaya sebebiyet vermesi sonrasında çıktığı, yangının çıkmasına bilirkişi raporu ile belirlenen birden fazla hususun etkili olduğu, kullanılan yakıtın tek başına kaza sonrası yangına sebebiyet verdiğine dair bir tespitin bulunmadığı, yakıtın meydana gelen neticeye sebebiyet vereceğinin bilerek ve öngörerek kullanıldığına dair bilgi, belge bulunmadığı belirlendiğinden, Trabzon … Seyahat Limited Şirketi yetkilisi sanık … ve … Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu üyeleri sanıklar …, …,, …, …, … ve … ile olay tarihinde … plakalı yolcu otobüsünün olay esnasında sürücüsü olmayan şoförü sanık …’ın hareketleri ile netice arasında nedensellik bağının bulunmadığı kanaati ile sanıkların beraatlerine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklardan …, …, …, …, …, …, … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden;
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüş olup, bilirkişi raporlarının, oluş ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı anlaşıldığından, katılanlar vekillerinin ve katılan …’ın adı geçen sanıklar yönünden kusura ve eksik incelemeye ilişkin temyiz istemlerine ilişkin hükümde bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sanıklardan …, … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden;
Oluşa uygun olduğu belirlenen 17/05/2014 tarihli İTÜ heyet bilirkişi raporu ile; kazadan sonra çıkan yangının çabuk başlamasında ve büyümesinde mazot yerine yağ solvent karışımı kullanılmasının etken olduğunun tespit edildiği, sürücülerin uykusuz oldukları ve tutuşma sıcaklığı mazota göre düşük olan yağ-solvent karışımının yakıt olarak kullanıldığı anlaşılmakta olup, … Seyahat Ltd. Şti. yetkilisi sanık …’ın, otobüs sürücülerinin günlük çalışma sürelerini yeterince denetlemediği ve otobüste yakıt olarak yağ-solvent karışımı standart dışı yakıtın kullanılmasını engellemek için yeterince tedbir almadığı anlaşılmakla bu sanığın olayda kusurlu olduğu tespit edilmiştir.

Sanık …’ın olayda yanan aracı, ölen sürücü oğlu … ile birlikte kullandığı, aracın yakıt tedarikini birlikte gerçekleştirdikleri, yağ solvent karışımının kullanılması nedeniyle aracın hızlıca yanmasına bağlı olarak olayın sonuçlarının meydana gelmesinde sorumluluk aldıkları nazara alındığında, gerçekleşen taksirle öldürme sonucundan sanık …’ın da kusurlu olduğunun kabulü gerekmekte olup; sanık … ve sanık … yönünden beraat kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanıklardan …, …, …, …, …, …, … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden;
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Giresun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.10.2015 tarihli ve 2012/173 Esas, 2015/209 Karar sayılı kararında katılanlar vekilleri ve katılan … tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanlar vekillerinin ve katılanın temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanıklardan …, … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden;
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Giresun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.10.2015 tarihli ve 2012/173 Esas, 2015/209 Karar sayılı kararına yönelik katılanlar vekili ve katılanın temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy çokluğuyla BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.10.2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY

Yerel mahkemenin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, tüm sanıklar yönünden beraat kararlarının onanması gerektiğinden “bozmaya” dair çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum.

Muhalif Üye

KARŞI OY

Dairemizin sayın çoğunluğu tarafından oluşa uygun olduğu değerlendirilen 17.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda şirket yetkilisi …’ın günlük çalışma sürelerini yeterince denetlemediği, otobüslerde yakıt olarak yağ solvent karışımı standart yakıtın kullanılmasını engellemek için yeterince tedbir almadığı kabulü ile tali kusurlu olduğu, sanık …’ın yedek şoför olarak kaza sırasında uyumakta olduğundan kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir.

 Dairemizin sayın çoğunluğunun sanık …’ın ve sanık şoför …’ın kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunduklarına ilişkin kabulüne katılmamaktayız. Şöyle ki; öncelikle oluşa uygun olduğu değerlendirilen ve kabul edilen bilirkişi raporunda sanık …’ın somut bir veriye dayanmaksızın sadece şirket yetkilisi olmakla tali kusurlu bulunduğu,  bunun yanında sanık …’ın ise kusursuz olduğu belirtilmiştir. Sadece bu sonuç değerlendirme bakımından bile rapor ile dairemizin sayın çoğunluğunun kabulü arasında çelişki bulunmaktadır.

Sanık …’ın sorumluluğuna gidilebilmesi bakımından mahkemece bir takım araştırmaların yapılması gerektiği kanaatindeyim. Buna göre özellikle sanığın sorumlu olduğu mahal ve araçların olay tarihine yakın zaman diliminde benzer nitelikte bir kazaya karışıp karışmadıkları ile araçlara yakıt alınması hususunda nasıl bir düzenleme ve uygulama bulunduğunun araştırılmasından sonra anılan şirketin araçlarının benzer kazalarının bulunup bulunmadığını ve sanığın solvent-yağ karışımı yakıtın alınması noktasında şoförlere doğrudan veya veya dolaylı bir talimatının yahut telkinin belirlenmesinden sonra kaza ile illiyet bağına ilişkin kusur durumu bakımından mahkemece yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini düşünmekteyim.

Sanık …’ın dairemizin sayın çoğunluğu tarafından oluşa uygun olduğu belirtilen 17.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda kusurunun bulunmadığı mütalaa  edilmesine rağmen somut bir veriye dayanmaksızın aracın yakıt tedarikinin olay sırasında aracı kullanan ve kazada ölen sanığın oğlu Ali ile birlikte gerçekleştirildiği, birlikte sorumluluk aldıkları ve bu sebeple bu sanığın da kusurunun bulunduğu yönündeki kabul ve değerlendirmeye de katılmamaktayız. Bu sanık bakımından da mahkemece kazaya karışan aracın sevk ve idaresindeki etkisi, araca yakıt tedarikindeki takdir yetkisi araştırılarak kazanın oluşumunda etken olan solvent-yağ karışımı yakıtının alınmasına katkısı bulunup bulunmadığının araştırılması ve bulunacak bilgi ve belgelere göre sorumluluk durumunun değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Yukarıda izah edilen sebeplerle sayın çoğunluğun sanıklar … ve … hakkındaki suçun doğrudan sübut bulduğu yönündeki görüşüne katılmıyor, yerel mahkeme hükmünün eksik hususların araştırılması gerektiğinden bahisle ve farklı gerekçe ile bozulması gerektiğini düşünüyorum.