Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/9566 E. 2021/1107 K. 03.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9566
KARAR NO : 2021/1107
KARAR TARİHİ : 03.02.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Ses veya görüntülerin kayda alınması
Hüküm : CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraat

Ses veya görüntülerin kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sanığa yüklenen suçun sübut bulduğuna dair dosya kapsamında yeterli delil olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık … ile birlikte birden fazla sanığın yargılandığı İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/261 esasına kayıtlı davanın 24.12.2013 tarihli duruşmasında, sanık …’un ve diğer sanıkların savunmaları ile sanıklar müdafiilerinin ve şikayetçiler vekillerinin beyanları alınarak, Cumhuriyet savcısı taleplerini açıkladıktan sonra, izleyici kısmında oturan sanık …’un, ağır ceza mahkemesi heyeti ile Cumhuriyet savcısının görüntülerini kaydettiği fark edilip, suç duyurusunda bulunulmasının ardından, sanık hakkında TCK’nın 286/1. madde ve fıkrasındaki ses veya görüntülerin kayda alınması suçundan dava açıldığı olayda;
Adli emanete alınan sanığa ait cep telefonundaki iddiaya konu 11 saniyelik görüntü bir bilirkişiye inceletilip, görüntülerin kaydedildiği zaman aralığı, süresi, içeriği, kaydedilen görüntülerde çekim açısının değişip değişmediği ile ağır ceza mahkemesi heyetine doğru odaklanıp odaklanmadığı hususlarını denetime olanak verecek şekilde açıklayan rapor düzenlettirildikten sonra, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, sanığın arkadaşıyla mesajlaştığı esnada yanlışlıkla mahkeme heyetini kayıt altına alması nedeniyle mahkeme heyetini kaydetme kastıyla hareket etmediğine dair yetersiz gerekçelere ve eksik incelemeye dayalı olarak beraat kararı verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
a) Tefhim olunan ve hükmün esasını oluşturan kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında sanık hakkında CMK’nın 223/2-c madde, fıkra ve bendi gereğince beraat hükmü kurulduğu açıklanmasına rağmen hükmün gerekçesinde “… sanığın atılı suçtan 5271 sayılı CMK’nın 223/2,e maddesi gereğince beraatine karar vermek gerekmiş…” ibareleri yazılmak suretiyle gerekçeyle hüküm arasında karışıklığa neden olunması,
b) Adli emanete alınan cep telefonu hakkında bir karar verilmemesi,
3- Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan delillere göre, sanığa yüklenen suçun sübut bulduğu sonucuna varıldığı takdirde;
a) Sanığın, altı aya kadar hapis cezası yaptırımı öngören TCK’nın 286/1. madde ve fıkrasındaki ses veya görüntülerin kayda alınması suçunu işlediğinin iddia edilmesi ve hüküm tarihinden sonra 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12. maddesi ile TCK’nın 75. maddesinde yapılan değişiklikle anılan suçun önödeme kapsamına alınması karşısında, usulüne uygun önödeme ihtarı yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
b) Sanığa isnat edilen ses veya görüntülerin kayda alınması suçu için TCK’nın 286/1. madde ve fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK’nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Basit Yargılama Usulü” düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK’nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.