YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9205
KARAR NO : 2023/2451
KARAR TARİHİ : 06.07.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/702 E. 2016/416 K.
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : Davanın reddi
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Manavgat 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.03.2016 tarihli ve 2015/702 Esas, 2016/416 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 23.10.2020 tarihli ve 2016/339361 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Müşteki vekilinin temyiz isteği;
1.Suçun tüm unsurları ile oluştuğuna,
2.Mahkemece delillerin eksik değerlendirildiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A.Yerel Mahkemenin Kabulü
1. “Mahkememizce 08/06/2015 tarihinde suça konu yerde yapılan keşifte “Suça konu yerin side mahallesi 700 parselde bulunan sanığın kullandığı ev, evin içerisinin şu anda kullanıma hazır etrafını yerle temas edecek kısmının sıva ile kapatılmış olduğu, evin bu haliyle yerle temas ediyor şekilde” olduğu gözlemlenlenmiştir. 10/06/2015 tarihinde fen bilirkişisi … tarafından “13/05/2015 tarihli tutanak tanığı tarafından gösterilen suça konu yer tarafımdan el CPS aleti ve şerit metre ile ölçülmüş ve raporum eki durum krokisinde (A) harfi ile ve kırmızı renkte boyalı olan gösterilmiştir, Side Selimiye mahallesi 700 numaralı parsel içerisinde (A) harfi ile ve sarı renkle boyalı olarak gösterilmiş olup yaklaşık 90,00 m² olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.07/07/2015 tarihinde inşaat bilirkişisi Rahmi Topan tarafından “Dava konusu tek katlı betonarme subasman temelli tek katlı yığma binanın, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun “İzinsiz müdahale ve kullanma yasağı” başlıklı 9. maddesi doğrultusunda izinsiz inşai ve fiziki müdahale olduğu, Ruhsatsız yapı yasağı, başlıklı 16. maddesine aykırı olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir. Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/568 Esas ve 2015/210 Karar sayılı dosyasına ait gerekçeli karar örneği dosyamız arasında bulunmakta olup sanık hakkında belediye başkanlığının ihbarı üzerine Side Mah. 700 Parsel üzerinde imara aykırı olarak bina yapıldığı 05/05/2014 tarihinde inşaat durdurma zaptı tutulduğu belirtilerek kamu davası açıldığı yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında 2863 sayılı Kanun’un 65/4 maddesi gereğince mahkumiyet hükmü kurulduğu ancak verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz incelemesinden geçerek kesinleştiği keşif kayıtlarının ve fotoğraflarının incelenmesinden dosyamızda suça konu yer ile aynı yer olduğu anlaşılmıştır. İddia, sanık savunması, keşif zaptı, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar sanık hakkında 2863 sayılı Kanun’un 65/1 maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de aynı eylemin Manavgat 1. ASCM’nin 2014/568 Esas 2015/210 Karar sayılı dosyasında yargılama konusu yapıldığı ve verilen kararın da kesinleştiği anlaşılmakla CMK 223/7 hüküm gereğince açılan kamu davasının reddine yönelik aşağıdaki şekilde hükün kurulmuştur.” denilmektedir.
2. Sanık savunmasında; “Ben daha önceden annemden bana hisseli olarak kalan arsaya ev yaptığım gerekçesiyle mahkum oldum, bana gösterilen tutanaktaki ve tutanak ekindeki resimler doğrudur, ben sonradan evin inşaat işlerini tamamladım, şu an içinde oturuyorum, başkaca oturacak evim de yok, tapuda benim annemden mirasçılar adınadır, suçlamaları kabul etmem, suç kastım yoktur keşifte de vardım, yerleri gösterdim evi 2014 yılı haziran ayı içerisinde yaptım, beraatime karar verilsin, mahkeme aksi kanaatte ise lehime yasal hükümler uygulansın” demiştir.
3. Mahkemece mahallinde 08.06.2015 tarihinde icra edilen keşifte evin kullanılır halde olduğu gözlemlenmiştir.
4. Keşif neticesinde alınan arkeolog bilirkişi raporu ile, dava konusu taşınmazın Side Antik Kenti I. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığı, eylemin izinsiz inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.
5. Mahkemece Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/568 Esas, 2015/210 Karar sayılı dosyasının incelenmek üzere celp edildiği ve dosya arasında olduğu anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin temyiz istemi davaya katılma talebi olarak değerlendirilmiş olup, müşteki kurumun 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
1.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.06.2020 gün ve 2018/6-472-2020/262 sayılı ilamında, “sanık hakkında açılan kamu davasına katılma hakkı bulunan suçtan zarar görene 5271 sayılı Kanun’un 233 üncü maddesi uyarınca duruşma gününü bildirir çağrı kağıdı tebliğ edilmesi ve aynı Kanun’un 234 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan hakları kullanma imkanının tanınması gerekirken, bunun yapılmamasının, duruşmadan haberdar edilmeden yargılamaya devam edilerek delil sunma hakkı elinden alınan suçtan zarar gören yönünden hak kısıtlaması niteliğinde olduğunun” belirtilmesi karşısında, suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne duruşma günü usulüne uygun olarak bildirilip, davaya katılma imkanı sağlanmadan hüküm tesis edilmesi suretiyle aynı Kanun’un 234 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine aykırı davranılması, hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Her ne kadar mahkemece, sanık hakkında daha önce Manavgat 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/568 Esas, 2015/210 Karar sayılı dosyasında aynı eylem nedeniyle, 2863 sayılı Kanun’un 65 inci maddesinin dördüncü fıkrası 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 22/05/2015 tarihinde kesinleştiğinden bahisle, eldeki kamu davasının reddine karar verilmiş ise de; bahse konu dosyada, 05.05.2014 tarihli inşaat durdurma zaptı ile, sanığın izinsiz ve ruhsatsız olarak zemin kat betonu dökülmüş, ara bölme duvarları örülmüş haldeki inşaatının mühürlendiği tespit edilerek sanık hakkında dava açıldığı, eldeki dosya iddianamesine konu 13.05.2014 tarihinde yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen Müze Müdürlüğü raporu ile ise; düz zemin oluşturularak, briket kullanılarak, tek katlı betonarme konut oluşturulduğunun tespit edildiği ve eldeki kamu davasının açıldığı, inşaat 05.05.2014 tarihinde zemin betonu dökülmüş ve ara duvarı örülmüş halde iken sanık tarafından eyleme devam edilerek 13.05.2014 tarihinde duvarları örülü, çatısı yapılı, penceresi takılı hale getirildiği, keşif tarihi itibariyle de inşaatın tamamen bitmiş olduğu, bu hali ile Manavgat 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/568 Esas, 2015/210 Karar sayılı dosyasına konu eylem ile eldeki davaya konu eylemin aynı olmadığı ve sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, davanın reddine dair karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Manavgat 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.03.2016 tarihli ve 2015/702 Esas, 2016/416 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.07.2023 tarihinde karar verildi.