YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9186
KARAR NO : 2023/2085
KARAR TARİHİ : 08.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ordu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2016 tarihli ve 2015/751 Esas, 2016/186 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 25.10.2020 tarihli ve 2016/140825 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılan vekilinin temyiz isteği;
1.Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2.Eksik inceleme ile karar verildiğine,
3.2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin son bendinin olayda uygulanma imkanı olmadığına,
4.Diğer temyiz sebeplerine,
İlişkindir.
B. Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteği;
1.Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2.2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin son bendinin olayda uygulanma imkanı olmadığına,
3.Sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine
4.Diğer temyiz sebeplerine
İilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Yerel Mahkemenin Kabulü
1. “Mahkememizce yapılan açık yargılama sonucunda toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; Her ne kadar sanıklar …, …, … ve …’nın izinsiz define aradıkları iddiası ile sanıkların 2863 sayılı Kanun’un 74/2 ve 5237 sayılı TCK’nın 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi istemi ile mahkememizde kamu davası açılmış ise de; sanıkların hazırlık aşamasında alınan beyanlarında içerisinde su bulunan mağaraya altın aramak amacıyla gittiklerine dair beyanları üzerine sanıklar hakkında kamu davası açıldığı, oysa sanıkların izinsiz define aradıklarına dair dosya kapsamında herhangi bir ihbar, şikayet, fiziki takip veya teknik takip olmadığı gibi jandarma görevlisi tanıkların da sanıkların beyanları üzerine sanıklar hakkında izinsiz define aramak suçundan dolayı adli işlem yaptıklarına dair beyanları da göz önüne alındığında sanıklar hakkındaki kamu davasının sanıkların etkin pişmanlık göstererek izinsiz define aradıklarına dair beyanları üzerine açıldığı, sanıkların kendi beyanları ile suçlarının ortaya çıkmasını sağlayarak etkin pişmanlık gösterdiklerinden 2863 sayılı Kanun’un 74/son ve 5271 sayılı CMK’nın 223/4-c maddeleri gereğince sanıklara taktiren ceza verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmektedir.
2. Sanık … savunmasında; “Ben daha önce bu konuda ifade verdim. O ifademi aynen tekrar ederim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Şöyle ki arkadaşım olan …’in dalgıç malzemelerini taşıması için diğer sanıklarla yardım etmek için gitmiştik. Kesinlikle define aramak için gitmedik. Arkadaşım … dalış yapacağını ve bizim de kendisinin malzemelerini taşımamız için yardımcı olmamızı istedi. …’in dalış yapacağı yere gittik. … orada daldı, ancak sudan çıkmadı. Bu yüzden de ben jandarmayı aradım. Kurtarma ekipleri geldi. Kendisini 44 saat sonda sudan çıkarttık. … de zaten ifadesinde ne amaçla daldığını söyledi. Suçsuzum beraatımı talep ederim.” demiştir.
3. Sanık … savunmasında; “Olay tarih de dördümüz birlikte Gümüşköyü mahallesinde bulunana mağaraya gittik. Amacımız piknik yapmaktı. Ayrıca … mağaradaki suya dalış yapıp fotoğraf makinesi ile su altında fotoğraf çekecekti. Mağaraya gittik … suya daldı. …suya daldıktan sonra çıkmadı bunun üzerine biz merak ettik. Suya da dalış yapamadığımız için jandarmayı aradık. …dalgıçtır olay yerine define aramak amacıyla gitmedik. Katılma talebine bir diyeceğim yoktur. Karakolda verirken yaklaşık 35 saat aç ve susuz kaldık. Ayrıca jandarma biz savcılığa bu şekilde evrak sunamayız bu işe bir kulp uydurmamız lazım diyerek sizi de serbest bırakacağız dedikleri için ifademi okumadan imzaladım ifadeyi de karokoldakiler kendiler yazdı. Karakoldaki ifademi bu nedenle kabul etmiyorum, katılma talebine bir diyeceğim yoktur.” demiştir.
4. Sanık … savunmasında; “Olay arkadaşım …’nın anlattığı gibi oldu biz piknik yapmaya gittik …suya daldı çıkmayınca jandarmayı aradık. Ayrıca …suyun için de altın olduğunu söylemedi. Fotograf çekmek amacıyla suyun altına daldı. Suçsuzum. Karakolda ifade verirken benim söylediğim şeyleri yazmadılar ifademi de okumadan imzalattılar. Bu nedenler ile karakoldaki ifademi bu nedenle kabul etmiyorum, katılma talebine bir diyeceğim yoktur.” demiştir.
5. Sanık … savunmasında; “Olay tarihinde arkadaşlarım ile piknik yapma ve kamera kaydı yapmak amacıyla mağaraya gittik. Ben kamera ile görünta kaydetmek için suya daldım suyun içinde yönümü kaybettim çıkamadım arkadaşlarımda ben çıkamayınca jandarmayı aramışlar ben suya altın bulmak amacıyla girmedim ben dalgıcım benim su altında kamere kaydı yapmak hobim bu amaçla suya daldım suçsuzum. Karakolda ifade verirken benim söylediğim şeyleri yazmadılar ifademi de okumadan imzalattılar. Ayrıca ben su altında kaldığımdan dolayı hastane 10-15 serüm yedim üç gün mağarada kaldım. Bu nedenler ile karakoldaki ifademi bu nedenle kabul etmiyorum.” demiştir.
IV. GEREKÇE
Hükümden sonra 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 16 ncı maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 75 inci maddesinin altıncı fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen suç önödeme kapsamına alındığından; 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de gözetilerek, 7188 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 75 inci maddesi uyarınca önödemeye ilişkin işlemler yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ordu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2016 tarihli ve 2015/751 Esas, 2016/186 Karar sayılı başkaca yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.06.2023 tarihinde karar verildi.