Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/8662 E. 2023/5425 K. 06.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/8662
KARAR NO : 2023/5425
KARAR TARİHİ : 06.12.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/250 E., 2016/66 K.,
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Kütahya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.03.2016 tarihli 2015/250 Esas 2016/66 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 50 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları ve 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 15.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 24.10.2020 tarihli ve 2016/120867 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteminin kusur raporunda alt düzeyde kusurlu kabul edildiği halde temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak fazla verildiğine, kaza akabinde yaralanıp tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden …’ün ölüm sebebinin kazayla ilgili olup olmadığına dair rapor alınmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.01.04.2015 tarihinde saat 11:30 sıralarında sanık sürücü … sevk ve idaresindeki 35 AJ 2408 plakalı otomobil ile devlet yolunu takiben Gediz istikametinden Çandarhisar istikametinde seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde idaresindeki aracın ön kısımlarıyla; seyir istikametine göre solundan gelip karşı istikametteki köy yoluna geçmek üzere kavşağa giren müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki 43 PD 712 plakalı otomobilin sağ yan arka kısımlarına çarpışması sonucu ölüm ve yaralanmayla neticelenen dava konusu kaza meydana gelmiştir.

2.Trafik kazası tespit tutanağı ve ekli basit krokiden; olay mahalli yerleşim yeri dışı üç yönlü T kavşak mahalli olduğu, olay mahalli yol 7 metre genişliğinde asfalt kaplama, tek yönlü bölünmüş devlet yolu olduğu, vakit gündüz, hava açık, zeminin kuru olduğu, olay mahallinin gerisinde anayol-tali yol işaret levhası ve 50 km hız tahdit levhası bulunduğu, çarpma noktasının kavşak içerisinde Çavdarhisar istikametine gidiş şeridinde şerit çizgisi civarında olduğu, çarpma öncesine ait fren izi bulunmadığı, çarpışma sonrası sanık sürücü idaresindeki aracın diğer aracın 22 metre lastik izi ile yolun sağında son konumlarını aldıkları, ölen sürücü idaresindeki aracın istikametine hitap eden kavşakta DUR işaret levhası bulunduğu anlaşılmıştır.

3.Kaza tespit tutanağına göre, ölen sürücünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84 üncü maddesinin (h) bendi uyarınca “Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” kuralına uymadığından asli kusurlu olduğu, sanığın 2918 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca “Kavşaklara yaklaşırken hızlarını azaltmak” kuralına uymadığından tali kusurlu olduğu belirlenmiştir.

4. Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 28.01.2016 tarihli raporuna göre,
a- Sanık sürücü … idaresindeki otomobil ile olay mahalli kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığı, hızından kaynaklı olay mahalli kavşakta istikamet şeridini kapatacak şekilde önüne çıkış yapan araca etkin tedbir almadan çarpması ile karıştığı kazada, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından kaynaklı alt düzeyde tali kusurlu olduğu,

b- Ölen sürücü … idaresindeki otomobil ile olay mahalli kavşağa gelip karşı istikamete geçmek üzere anayola girmeden önce, mevcut işaret levhasını dikkate alıp durması, gelen trafiği kontrol altında bulundurup düz devam eden araca ilk geçiş hakkını verdikten sonra uygun zamanda geçişini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara özen göstermediği, kontrolsüzce ve gelen aracın istikamet şeridini kapatacak şekilde anayola girmesi ile sebebiyet verdiği kazada, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından kaynaklı asli kusurlu olduğu belirlenmiştir.

5. Meydana gelen kazada ölen sürücü …’ün aracında yolcu konumunda olan katılan …’ün kemik kırıkları oluşacak şekilde ve basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde nitelikli yaralandığı, sanıktan şikayetçi olduğu ve davaya katıldığı görülmüştür.

6. Yapılan ölü muayene işlemi uyarınca; …’ün trafik kazası ile husulü mümkün genel vücut travmasına bağlı iç organ yaralanması sonucu öldüğü tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sübuta ve Eksik İncelemeye İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Oluş, dosya kapsamı, sanık ve katılan ifadeleri, ölen hakkında tanzim ölü muayane tutanağı ile yaralananlar hakkında tanzim edilen doktor raporları, Olay ve Olgular başlığı altında açıklanan bilirkişi raporları ve krokiler karşısında Mahkemece, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış olup, sanığın eksik incelemeye ilişkin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

2. Tayin Edilen Ceza Yönünden;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.10.2020 tarihli ve 2017/12-833 Esas, 2020/415 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; taksirle işlenen suçlarda, 5237 sayılı Kanun’un “Taksir” başlıklı 22 nci maddesinin dördüncü ve aynı Kanun’un “Cezanın belirlenmesi” başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeler birlikte göz önüne alınarak, failin kusur durumu öncelikle değerlendirilip, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin taksire dayalı kusurunun ağırlığı ölçütleri dikkate alınarak temel cezanın belirlenmesi gerektiği, buna göre tali kusurlu olduğu kabul ve tespit edilen bir kişinin ölümü, bir kişinin de kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet veren sanık hakkında, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedildiği anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış olup, sanığın tayin edilen cezaya ilişkin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

3.Diğer Temyiz Sebepleri Yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kütahya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.03.2016 tarihli 2015/250 Esas 2016/66 Karar sayılı kararına yönelik sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.12.2023 tarihinde karar verildi.