YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/8648
KARAR NO : 2023/4376
KARAR TARİHİ : 25.10.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/1460 E., 2015/1203 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.12.2015 tarihli 2014/1460 Esas, 2015/1203 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6 ay süreyle sürücü belgesinin geri bırakılmasına ilişkin hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 25.10.2020 tarihli ve 2016/120368 sayılı bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanığın temyiz isteminin verilen cezanın fazla olduğuna ilişkindir.
2.Katılanlar vekilinin temyiz isteminin sanık hakkında verilen cezanın az olduğu, daha fazla ceza verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.18.08.2014 günü saat 12:40 sıralarında sürücü …, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Hastane Caddesi üzerinde … Eczanesi önlerinde geri manevra yaptığı sırada, eczane önlerinde karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya …’e aracın sağ arka bagaj kesimi ile çarpması neticesi ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir.
2. Kaza tespit tutanağı ile, sanığın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 84 üncü maddesinde düzenlenen asli kusurlardan “manevraları düzenleyen genel şartlara uymama” kusurunu işlediği, ölen yayanın kusurunun olmadığı belirlenmiştir.
3.Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı 29/05/2015 tarihli raporu ile; sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobil ile tek yönlü yol üzerinde manevra alanını yeterince kontrol altında bulundurmayıp manevraları düzenleyen genel şartlara uymadan dikkatsiz, tedbirsiz ve tehlikeli bir şekilde geri manevrada bulunduğu sırada, karşıdan karşıya geçmekte olan yayaya çarptığı mevcut şartlarda meydana gelen olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketleriyle asli kusurlu olduğu belirlenmiştir.
4. Yapılan otopsi raporuna göre, kişinin ölüm sebebinin beden travmasına bağlı kafa kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti, yaygın doku içi kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir.
5.Kaza mahallini ve kaza anını gösteren CD’nin dosya arasında olduğu görülmüştür.
6. Sanık aşamalarda alınan savunmalarında, babasını hastaneye götürdüğünü, park yerini 15-20 metre geçtiğini fark ettiği için geri vitese takarak geri geri ilerlerken ölen yayayı fark etmediğini, ses gelmesi üzerine çarptığını anlayarak durduğunu beyan ettiği görülmüştür.
IV. GEREKÇE
1.5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, sanığın taksirinin yoğunluğu, meydana gelen neticenin ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak, asli kusurlu sanık hakkında belirlenen temel cezanın sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın 3 yıl hapis cezası olarak belirlenmesinin, işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı, hak, adalet ve nasafet kuralları ile dava dosyası içeriğine uygun olduğu anlaşıldığından, hükümde bu nedene dayalı hukuka aykırılık bulunmamış olup, sanık ve katılanlar vekilinin temel ceza miktarına ilişkin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
2. Dosyadaki kaza tespit tutanağında kaza mahalli, tek yönlü cadde üzeri olup, meskun mahal içidir, dosya kapsamında mevcut CD görüntüleri ile de ölen yayanın karşı kaldırıma ulaşmak üzereyken sanığın yönetimindeki otomobil ile tek yönlü caddede ters istikamete geri geri ve hızlı şekilde gelmesi ile kazanın meydana geldiği, sanığın aracını hareket ettirirken çok tedbirli ve özenli davranması gerektiği, kontrolsüz hareket edilmesi halinde herhangi bir yayaya çarpabileceğinin öngörülmesi gerektiği, sanığın bu hususu ön gördüğü halde sürücülük yeteneğine, beceresine güvenerek hareket etmek suretiyle yayanın ölümüne neden olduğu ve hükümde sanık hakkında suç vasfında yanılgıya düşülerek, koşulları oluşan bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmaksızın eksik ceza tayini yapılması, hukuka aykırı bulunmuş ve bozma sebebi yapılmıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentte açıklanan nedenle Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.12.2015 tarihli 2014/1460 Esas, 2015/1203 Karar sayılı kararına yönelik katılanlar vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2023 tarihinde karar verildi.