Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/8633 E. 2023/5022 K. 15.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/8633
KARAR NO : 2023/5022
KARAR TARİHİ : 15.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/94 E., 2015/594 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.10.2015 tarihli 2015/94 Esas, 2015/594 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 1 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 25.10.2020 tarihli ve 2016/120114 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteminin sanık hakkında verilen temel ceza miktarının fazla olduğuna, sanığın asli kusurlu olduğuna ilişkin kusur raporuna itiraz edildiği, sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasının ve sanık hakkında takdiri indirim hükümlerinin uygulanmamasının hatalı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.17.01.2015 günü saat 13:25 sıralarında sanık sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyoneti ile Bilgehan sokaktan çıkarak D1400-06-07 karayoluna katılıp Ankara istikametine yoluna belli bir mesafe seyrine devam edip akabinde geri manevra ile geri geldiği esnada Esenboğa istikametine kaplama içerisinde sağ şerit üzerinde yürümekte olan maktul yaya …’e çarpması neticesi ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir.

2.Kaza tespit tutanağı ile kazanın oluşumuna sanığın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84 üncü maddesinin (j) bendi uyarınca “manevralarunu düzenleyen genel şartlara uymama” maddesini ihlal ettiği, ölen yayanın ise 2918 sayılı Kanun’un 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereği “yayalar zorunlu haller dışında taşıt yolu bitişiğinde ve yakınında yaya yolu ve banket veya alan varsa buralarda yürümek zorundadır” kuralını ihlal ettiği belirlenmiştir.

3.Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 12.03.2015 tarihli raporuna göre;
a- Sürücü … yönetimindeki kamyonet ile havalimanı yoluna çıkıp 15-20 metre kadar seyrettikten sonra yanlış yola girdiğini anlayarak çıktığı sokağa geri dönmek isteyip, bölünmüş yolda kurallara aykırı şekilde, dikkatsiz ve kontrolsüz biçimde geri manevra yaptığı sırada, aracının arka tarafında ters yöne yürümekte olan yaya …’e aracının sağ arka kesimiyle çarpması ve sağ arka tekeriyle üzerinden geçmesi sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle asli kusurlu olduğu,

b- Yaya …’in, olay mahallinde yaya kaldırımını kullanarak yürümeye özen göstermeyip, can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde taşıt yolu içerisinde yürüdüğü esnada, arkasından geri manevra yaparak gelen kamyonetin çarpmasına maruz kaldığı olayda, kurallara aykırı hareketiyle tali kusurlu olduğu belirlenmiştir.

4. Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 09.06.2015 tarihli raporuna göre, Sanık sürücü …’nun sevk ve idaresindeki kamyoneti ile bölünmüş tek yönlü görüşün açık olduğu yol bölümünde gerisindeki … ve yaya trafiğini kontrol altında bulundurup aracının özelliklerini dikkate alıp aracın dışında gözcü bulundurarak gözcünün verdiği direktiflerle kontrollü ve tedbirli bir şekilde geri manevra ile geri gelmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip kontrolsüzce tehlike yaratacak şekilde aracı ile geri geri gelerek kaplama içerisinde bulunan yaya çarptığı, yola gereken dikkatini vermediği, dikkatsizce ve kontrolsüzce … kullandığı olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile gerçekleşen kazada asli kusurlu olduğu belirlenmiştir.

5.Yapılan otopsi raporuna göre; kişinin ölümünün trafik kazası ile husulü mümkün künt kafa ve genel beden travmasına bağlı kafa, iskelet sisteminin çoklu, parçalı kemik kırıkları zemininde gelişen iç organ hasarı, iç kanama, hemotoraks sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir.
6. Sanığın aşamalarda alınan savunmalarında olay günü mal teslimi yaptığını ve havalimanı yolunun şehir merkezi istikametine giden … Çorbacı isimli işyerinin bulunduğu yerden yola çıktığını yaklaşık 10 metre gittikten sonra yanlış yola girdiğini anlayarak ters şeritten aracı ile yavaş şekilde ve geri geri ilerlerken 5 metre gittikten sonra başka bir araçtan uyarılması üzerine durduğunda yayaya çarpmış olduğunu gördüğünü beyan ettiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
1.5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, sanığın taksirinin yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak asli kusurlu sanık hakkında belirlenen temel cezanın sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi gerektiğinden, teşdiden hüküm kurulması, oluş ve dosya kapsamına uygun görüldüğünden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış olup, sanık hakkında bir kişinin ölümüne sebebiyet veren sanık hakkında temel cezanın 3 yıl olarak belirlenmesinin, işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı, hak, adalet ve nasafet kuralları ile dava dosyası içeriğine uygun olduğu, sanığın yargılama sürecindeki davranışları gözetilerek sanık hakkında takdiri indirim uygulanmamasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde bu nedenlere dayalı hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.Dosyada mevcut adli tıp kurumundan alınan raporları ile sanığın kusur durumuna ilişkin kanaatin aynı olduğu, dosya kapsamında alınan raporların oluş ve dosya kapsamıyla uyumlu olduğu, kusur durumunu kesin bir şekilde tespit ettiği, denetime elverişli, yasal dayanağa haiz ve yeterli olduğu, dosyadaki bilgi ve belgelerden mahkemenin uygulamasının isabetli olduğu anlaşılarak hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

3.Dosyada mevcut kaza tespit tutanağında kaza mahallinin 4 şeritli, bölünmüş yol ve yol genişliğinin 14 metre olduğu, zeminin asfalt kaplama olup, nemli ve ıslak olduğunun belirtildiği, dosya kapsamında mevcut CD görüntüleri ile tek yönlü istikamette sanığın yönetimindeki kamyonet ile geri geri ilerlerken yayaya çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, kaza tespit tutanağı ile sanığın soruşturma aşamasında alınan beyanları ile 15- 20 metre kadar ilerledikten sonra yanlış istikamette olduğunu anlayarak geri geri ilerlediğinin belirtildiği, yine sanığın yanında yolcu konumunda tanık Mustafa Kapan’ın beyanlarında da 10-15 metre kadar ilerledikten sonra yanlış istikamette olduklarını anladıklarını beyan ettiği, asli kusurlu olan sanık hakkında … ve yaya trafiğini kontrol altında bulundurup aracının özelliklerini dikkate alıp aracın dışında gözcü bulundurarak gözcünün verdiği direktiflerle kontrollü ve tedbirli bir şekilde geri manevra ile geri gelmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip kontrolsüzce tehlike yaratacak şekilde aracı ile 10-15 metre geri geri ilerlemesi nedeniyle bilinçli taksir koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz istemi yerinde bulunmayarak, hükümde bu yönüyle hukuka aykırı bulunmamıştır.

4. D sınıfı ehliyete sahip sanığın idaresindeki kamyonetle kazaya sebebiyet vermesine rağmen yalnızca bu tip araçların kullanımına izin veren “D” sınıfı ehliyet belgesinin TCK’nın 53/6 maddesi gereğince geçici olarak geri alınmasına karar verilmesi yerine sehven “B” sınıfı ehliyetinin geri alınmasına karar verilmesi hukuka aykırı bulunarak, Dairemiz tarafından düzeltilmiştir.

5.Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (4) numaralı bentte açıklanan nedenleAnkara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.10.2015 tarihli 2015/94 Esas, 2015/594 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında
sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin bölümünde yer alan “B sınıfı sürücü belgesinin” ibaresinin “D sınıfı sürücü belgesinin” ile değiştirilmesi suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.11.2023 tarihinde karar verildi.