Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/8626 E. 2023/5033 K. 15.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/8626
KARAR NO : 2023/5033
KARAR TARİHİ : 15.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/249 E., 2015/455 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.12.2015 tarihli 2015/249 Esas, 2015/455 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve altıncı fıkrası uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 2 yıl süreyle sürücü belgesinin alınmasına ilişkin hak yoksunlarına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 24.10.2020 tarihli ve 2016/111624 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteminin kusur raporuna itiraza ilişkin ve sanık hakkında verilen kararın bozulmasına ve lehe hükümlerin uygulanmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.29.10.2014 günü sanık …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile Mardin yönünden Diyarbakır yönüne doğru seyir halinde iken, saat 17:30 sıralarında geldiğinde olay yeri Aksu Jandarma Karakolu önlerinde ihlal yaparak girdiği karşı şeritte …’ın yönetimindeki … plaka sayılı minibüsle çarpışması sonucu ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir.

2. Kaza tespit tutanağına göre, sanığın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca şerit izleme ve değiştirme kuralını ihlal ederek kusurlu olduğu, diğer minibüs sürücünün kusursuz olduğu belirlenmiştir.

3. Savcılık aşamasında Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 16.12.2014 tarihli raporuna göre; sürücü sanık … oluşan sorun nedeniyle aracını karşı şeritte bulunan karakol önüne çekmek için dubalarla çift yönlü hale dönüştürülmüş yolda karşı yönden gelen … olup olmadığını gözetmeden kontrolsüzce bu şeride girdiğinde, karşı şeritten geldiğini geç fark ettiği … yönetimindeki minibüsle çarpıştığı olayda dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı bu hareketleriyle asli kusurlu olduğu, diğer sürücü …’ın ortasındaki dubalarla çift yönlü hale dönüştürülmüş yoldan nizami seyrini sürdürerek geldiği olay yeri kesiminde, karşı şeritten gelip kontrolsüzce şeridine giren … yönetimindeli kamyınetle çarpıştığı olayın şartlarındaki ihlal yapmamış olması nedeniyle kusursuz olduğu belirlenmiştir.

4. Yapılan otopsi raporuna göre, …’in trafik kazası ile husulu mümkün genel beden ve kafa travmasına bağlı çok sayıda kosta ve etraf kırıklarıyla müterafık travmatik şok sonucu ölümünün meydana geldiği, …’ın ölümünün yanık ve genel beden travmasına bağlı pelvis, sternum, çok sayıda kot kırıkları ile birlikte iç organ yırtılmasından gelişen iç kanama, yaygın doku içi kanamalarının ortak etkisi ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Kaza tespit tutanağı, soruşturma aşamasında alınan Adli Tıp Kurumu raporunun oluş ve dosya kapsamının birbiri ile uyumlu olduğu, kusur durumunu kesin bir şekilde tespit ettiği anlaşılarak hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi, hukuka aykırı bulunmuş olup Yargıtay tarafından düzeltilmiştir.

3.Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; 5237 sayılı Kanun’un 61 nci maddesinin birinci fıkrası ve 22 nci maddesinin dördüncü fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3 ncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak iki kişinin ölümüne neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek makul seviyede alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

4.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirilmediğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentte açıklanan nedenle Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.12.2015 tarihli 2015/249 Esas, 2015/455 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün yedinci (7) ve sekizinci (8) bentlerinin çıkarılması suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.11.2023 tarihinde karar verildi.