Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/8625 E. 2023/4375 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/8625
KARAR NO : 2023/4375
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/59 E., 2015/413 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.12.2015 tarihli 2015/59 Esas 2015/413 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 yıl 14 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 1 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 27.10.2020 tarihli ve 2016/118176 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık müdafiinin süre tutum dilekçesi sunduğu görülmüştür.

2.Katılanlar vekilinin temyiz isteminin sanığın kusur durumuna göre temel cezanın alt sınırdan verilmesinin hatalı olduğu, sanığın hem tam kusurlu hem de alkollü olduğu, sanık hakkında verilen cezanın az olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. 17.11.2014 günü saat 06:50 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile Atatürk Caddesi Bodur Kavşağından Müze Kavşağı istikametine seyrederken, ışığın yeşil yanması üzerine sola Anadolu Hastanesi Kavşağı istikametine dönüş yaptığı sırada, Atatürk Caddesi Tansas Kavşağı istikametinden Müze Kavşağı istikametine seyir halinde olan yapılan ölçümle kaza anında 2.10 promil alkollü olduğu tespit edilen ve kavşakta kırmızı ışıkta geçtiği kamera görüntüleri ile tespit edilen sürücü sanık …’un sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile çarpışması sonucu ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir.

2. Kaza tespit tutanağına göre sanığın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca kırmızı ışık kuralına uymamak, aynı Kanun’un 48 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca alkollü olarak hususi otomobil kullanmak kuralını ihlal ederek kusurlu olduğu, diğer sürücünün ise kusursuz olduğu belirlenmiştir.

3. Soruşturma aşamasında keşif üzerine trafik bilirkişisinden alınan rapora göre sanığın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve aynı Kanun’un 48 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca asli kusurlu olduğu belirlenmiştir.

4. Yapılan otopsi raporuna göre, kişinin ölümünün genel beden travmasına bağlı, kot ve etraf kemik kırığı ile beyin kanaması, beyin doku harabiyeti ve bundan gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir.

5. Kaza esnasında sanığın aracında bulunan mağdur … Çanakkaleli basit tıbbı müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmış ve sanıktan şikayetçi olmamıştır. Diğer … sürücü … ve kamyonette yolcu olan …, …, …’un yaralanmalarının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandıkları ve kovuşturma aşamasında mağdurların sanıktan şikayetçi olmadıklarını beyan ettikleri anlaşılmıştır.

6. Dosya kapsamında olay yerini gösteren kamera görüntülerinin incelendiğinde, sanığın istikametindeki trafik lambasının kırmızı renkte olduğu, kamera hareketli olduğundan kaza anının görüntüsünün görülemediği ancak kamera dönüşünü tamamladığında kavşakta trafik kazasının meydana gelmiş olduğu görülmüştür.

IV. GEREKÇE
1.Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.12.2015 tarihli 2015/59 Esas 2015/413 Karar sayılı kararında, kaza akabinde yapılan ölçümde 2.10 promil alkollü olduğu tespit edilen ve kazaya aracı kırmızı ışıkta geçmek suretiyle sebebiyet veren sanık hakkında tayin edilen temel cezanın bilinçli taksirle artırılması sırasında, bilinçli taksir oluşturan ihlalin birden fazla olduğu anlaşılmakla, artırım oranının bu husus değerlendirilerek daha yüksek oranda belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde temel cezanın 1/3 oranında artırılması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayininde, hukuka aykırı bulunmuş ve bozma sebebi sayılmıştır.

2. Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinin birinci fıkrası ve 22 nci maddesinin dördüncü fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak bir kişinin ölümüne neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması hukuka aykırı bulunmuş ve bozma sebebi sayılmıştır.

3. Sanık hakkında hükmedilen sonuç cezanın ”2 yıl 2 ay 20 gün” yerine ”1 yıl 14 ay 20 gün” olarak belirlenerek sanık hakkında eksik cezaya hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmuş ve bozma sebebi sayılmıştır.

4. Katılan vekilinin ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.12.2015 tarihli 2015/59 Esas 2015/413 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2023 tarihinde karar verildi.