Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/8620 E. 2023/4373 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/8620
KARAR NO : 2023/4373
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/160 E., 2016/15 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.01.2016 tarihli 2015/160 Esas, 2016/15 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesi, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 2 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 22.10.2020 tarihli ve 2016/111593 sayılı düzeltilerek onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafi süre tutum dilekçesi vererek kararı temyiz etmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.15.01.2015 günü saat 15:30 sıralarında sanık sürücü …, yönetimindeki … plaka sayılı kamyon ile D-950 karayolu üzerinde Mardin istikametinden Diyarbakır istikametine seyrederek olay yerine geldiğinde, karlı zeminde aracının direksiyon hakimiyetini kaybedip sola doğru savrulan aracıyla orta refüjde bordür taşı döşemesi yapmakta olan işçiler … ve …’e çarpması sonucu ölümlü ve yaralamalı kaza meydana gelmiştir.

2. Kaza tespit tutanağı ile sanık …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca “Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak” kuralını ihlal ederek asli kusurlu olduğu, diğer iki işçi yayanın kusursuz oldukları belirtilmiştir.

3. Soruşturma aşamasında Adli Tıp Kurumundan alınan 11.03.2015 tarihli adli rapor ile; sürücü …, yönetimindeki kamyon ile seyri sırasında aracının hızını yol, hava ve zemin durumuna göre ayarlamamış, ön ilerisinde orta refüj üzerinde çalışma yapan işçileri gördüğünde aracının hızını azaltıp daha müteyakkız seyretmesi gerekirken seyir hızıyla geldiği mahalde sevk ve idare hatası göstererek direksiyon hakimiyetini kaybettiği aracıyla sola doğru savrulup, orta refüjde bordür taşı döşemesi yapan işçi/yayalar … ve …’e çarpması sonucu meydana gelen olayda; dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.

4. Ölen …’un yapılan otopsi raporuna göre kişinin ölüm sebebinin travmaya bağlı solunum ve dolaşım yetmezliği olduğu tespit edilmiştir.

5. Dosya kapsamında alınan hastane raporu ile katılan …’in yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğu tespit edilmiştir.

6. Sanık aşamalarda alınan savunmalarında 36 yıllık şoför olduğunu, kar yağışının olduğu olay günü aracın kayması nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, hızının 60 km hızla ve 6. viteste olduğunu beyan etmiştir. Katılan … ve olay yerinde işçi olarak bulunan görgü tanıklarının beyanlarından kazanın aniden meydana geldiği, kamyonun katılan …’e çarptığı ancak ölen …’ı altına alarak şarampole doğru yan yattığını beyan ettikleri görülmüştür.

7. Araçta bulunan takograf kağıdının kontrolünde, aracın hızının 94-98 km aralığında olduğu tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
1.5237 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükmü uygulanmaz” hükmüne yer verildiği, sanığın tekerrüre esas alınan sabıkası ve diğer sabıkalarının kasıtlı suçlara ilişkin olduğu dolayısıyla kasıtlı suçun taksirli suçta tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, hükmolunan cezanın yazılı şekilde mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur ve Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

2. Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.01.2016 tarihli ve 2015/160 Esas, 2016/15 Karar sayılı kararında, hükmün dördüncü fıkrasında sanık hakkında “suçun işlenmesindeki özelliğe göre sanık hakkında hapis cezasının seçenek yaptırımlarına olarak belirtilen adli para cezasına çevrilmesine takdiren yer olmadığına” karar verildiği, hükmün yedinci fıkrasında aynı kanun maddesinin değerlendirilmesinin sehven yazıldığı anlaşıldığından hükümde yedinci fıkranın çıkartmasıyla yetinilmiştir.

3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenle Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.01.2016 tarihli ve 2015/160 Esas, 2016/15 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin dokuzuncu paragrafının ve sehven yazılan yedinci fıkrasının hükümden çıkarılması suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,25.10.2023 tarihinde karar verildi.