Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/8030 E. 2023/4050 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/8030
KARAR NO : 2023/4050
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/177 E., 2016/418 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.07.2016 tarihli ve 2016/177 Esas, 2016/ 418 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince neticeten 2 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası delaleti ile birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 13.10.2020 tarihli ve 2016/ 323728 sayılı, hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi;
Sanığın kusuru bulunmadığına, kazanın doğal şartlar yüzünden meydana geldiğine ve saire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü;
1.Mahkeme gerekçesinde;
”..;Süloğlu Belediyesinde otobüs şoförü olarak görev yapan sanık …’in suç tarihinde saat 10:30 sıralarında sürücülüğünü yaptığı… plakalı minibüs ile Süloğlu İlçesi yönünde seyir halinde iken zeminin karla kaplı olmasının etkisiyle minibüsün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda minibüsün sağ yanına yatarak sürüklenmeye başladığı ve karşı yönden gelen tanık …’in kullandığı … plakalı çekiciye çarptığı, olay sonrasında araçta bulunan yolculardan …’ın yaralı vaziyette hastaneye kaldırıldığı ve tedavi gördüğü Uzunköprü Devlet Hastanesinde 25/02/2016 tarihinde vefat ettiği; ölen …’a ait ceset üzerinde Uzunköprü C.Başsavcılığı tarafından yapılan otopsi sonucunda …’ın ölümünün trafik kazasına bağlı olarak gelişen travmatik subaraknoid ve subdural kanamaya bağlı solunum ve dolaşım yetmezliği sonucunda gerçekleştiğinin tespit edildiği;

Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunarak hükme esas alınan bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/06/2016 tarihli bilirkişi raporu içeriği itibariyle “… plakalı otobüs şoförü sanık … ‘in kazada tam kusurlu olduğu; … plakalı çekici şoförü …’in kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığı” sabittir.

Mahkememizce sabit kabul edilen oluşa göre: Sanık …’in sübut bulan Taksirle Ölüme Neden Olmak suçundan eylemine uyan TCK’nın 85/1, 62 maddeleri gereğince cezalandırılmasına; sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak hakkında taksirli suçtan dolayı verilen uzun süreli hapis cezasının TCK’nın 50/4 maddesine göre TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezası seçenek yaptırımına çevrilmesine; sanığa verilen uzun süreli hapis cezasının TCK’nun 50/4 maddesine göre TCK’nun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezası seçenek yaptırımına çevrildiğinden sanık hakkında CMK’nun 231/5 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.

2.Mağdur beyanında; “İlyas eşimdi. Ben sanıktan şikayetçi değilim. Olay günü gündüz vakti Edirne’den Süloğlu’na sanığın kullandığı otobüs ile gidiyorduk. Hava yağışlıydı. Kar yağıyordu. Bir anda otobüs kaydı. Yan yattı. Biz aracın en önünde oturuyorduk. Beyimi hastaneye kaldırdılar. Yaklaşık 1 ay sonra vefat etti. Sanıktan şikayetçi değilim” demiştir.

3.Sanık savunmasında; “Ben Belediye’ye bağlı Edirne Süloğlu hattında otobüs şoförüyüm. Bahse konu … Belediyenin kendi aracıdır. Olay günü kar yağışı vardı. Rüzgar arabayı savurdu. Araba kayınca yan yattı. Şerit değiştirdi. Karşıdan gelen çekici ile çarpıştı. Meydana gelen kaza sonucunda … vefat etmiştir. Bir diyeceğim yoktur. Beraatimi istiyorum. Mahkeme aksi kanaatte ise lehime olan hükümler uygulansın. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanmasını talep ederim” demiştir.

4. Keşif sırasında dinlenen tutanak tanığı … beyanında; “Tutanak doğrudur. Kaza ihbarı üzerine buraya geldik. Yol kar kaplıydı. Sanık aracı kaydırmış ve karşı şeride geçmiş. Otobüs devrilmiş. Bilahare kardışadn gelen tırın dorsesine çarpmış, sanığın kullandığı otomüste kar lastikleri vardı” demiştir.

5. Keşif sırasında dinlenen tutanak tanığı … beyanında;”Tutanak doğrudur. Gündüz vakti sabah saatlerinde buraya kaza ihbari üzerine geldik. Yol kar kaplıydı. Araçların durumunu tutanağa geçirdik. Sanığın kullandığı araçta kar lastiği vardı” demiştir.

6. Trafik kazası tespit tutanağında; …. plakalı minibüs sürücüsünün havanın kar yağışlı, zeminin karla kaplı olması nedeniyle aracının direksiyon hakimiyetini kaybedip sağ yan tarafına yatırdığı ve sürüklenerek aracının ön kısımlarıyla … plakalı çekiciye bağlı … plakalı römorkun sol yan kısımlarına çarptığı, minibüs sürücüsü …’in hızını aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik şartlarının gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu, … plakalı çekici sürücüsünün kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.

7.Keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda;”… plakalıotobüs şoförü …’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/1-b maddesini (sürücüler kullandıkları aracın hızını görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır) ihlal ettiği ve kazada tam kusurlu olduğu, kazanın oluş saatinde hava ve yol durumu incelendiğinde, gün durumu gündüz hava durum kar yağışlı, yol durumu sağa virajlı ve iniş eğilimli olduğu anlaşılmış. Sürücü bu durumda havanın kar yağışlı, yol zemininin buzlu ve kaygan olduğunu görüp aracının direksiyonuna hakim olup güvenli sürecek şekilde aracının hızını azaltarak yol ve hava şartlarına göre ayarlamalıydı, ama sücü aracının hızını abu olumsuz şartlara göre ayarlamadığı için yolun sağa viraj olan kısmına geldiğinde aracı yolun konumuna göre sağdan yol dışına doğru kaymaya başlayınca, aracın sağa yol dışına kaymasını önlemek için anidens sola tam manevra yapınca … normalin üzerinde süratli zeminde buzlu olunca otobüsün dengesi bozularak devrilmişve kayarak gidip karşı yönden gelen çekiciye çarpmış, … plakalı çekici şoförü Ersan Çetin kendi şeridinde seyir halindeyken karşı yönden gelen otobüsün devrilip buzlu zeminde kayarak geldiğini görüp yolun en sağına emniyet şeridine girip durmasına rağmen otobüsün gelerek idaresindeki çekiciye çarpmış, kazanın oluşumun önleyebilmek için gerekeni yaptığı, hızını azaltıp yolun en sağına emniyet şeridine girip durmasına rağmen kazanın oluşumunu önleyemediği bu nedenle kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaatine” varıldığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Olay günü saat 10:40 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otobüs ile meskun mahal dışında, iki yönlü, iki şeritli, karlı, azami hız limiti 80 km/sa olan Devlet karayolunda seyir halindeyken virajlı kesime geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybettiği, otobüsün sağa yan yatarak sürüklendiği, ön kısımlarıyla karşı istikamette bulunan çekicinin sol yan kısımlarına çarptığı, kaza nedeniyle otobüste yolcu olarak bulunan …’ın öldüğü olayda;

Sanık hakkında hükmedilen 2 yıl 11 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında sonuç cezanın 21.200 TL yerine 21.000 TL olarak hesaplanması suretiyle sanık hakkında eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, kusur tespitinin yerinde olduğu anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen tüm temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.07.2016 tarihli ve 2016/177 Esas, 2016/418 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.10.2023 tarihinde karar verildi.