Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/7927 E. 2023/4845 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7927
KARAR NO : 2023/4845
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/170 E., 2016/15 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İnegöl 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.01.2016 tarihli ve 2015/170 Esas, 2016/ 15 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince neticeten 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası delaleti ile birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ve taksitlendirilmesine, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 3 ay süre ile ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 08.10.2020 tarihli ve 2016/ 97749 sayılı, hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi;
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, zarar giderildiğinden cezanın ertelenmesi gerektiğine ve saire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Mahkeme gerekçesinde;
”Sanık savunmaları, mağdur beyanları, yukarıda sayılan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 15/07/2015 günü saat 23:30 sıralarında İnegöl istikametinden Domaniç istikametine doğru seyir halinde olan … plakalı otomobil sürücüsü sanık …’ün İnegöl- Domaniç Devlet Karayolun 11km+200 metresinde U dönüşü yapmak istediği sırada aynı istikamette seyir halinde bulunan … plakalı motosikletle çarpışması sonucu motosiklet sürücüsü müteveffa …’in ve yanında yolcu olarak bulunan mağdur …’ın İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldıkları, yaralı olarak hastaneye kaldırılan …’in 17/07/2015 tarihinde vefat ettiği, 18/07/2015 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağına göre müteveffa …’nin kesin ölüm sebebinin, kafa travması sonucu gelişen beyin ödemi olduğunun anlaşıldığı, mağdur …’ın ise meyadana gelen kaza nedeniyle kemik kırığı oluşacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralandığı, 16/07/2015 tarihli trafik kazası tespit tutanağında; ”meydana gelen kazanın oluşumunda … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’ün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun’nun 84/f maddesi uyarınca manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığından kusurlu olduğu, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’in kusurunun olmadığı” nın belirtildiği, soruşturma aşamasında alınan 03/08/2015 tarihli trafik bilirkişi raporunda ”Otomoil sürücüsü sanık …’ün düz çizgiler üzerinden geçmememesi yani dönüş yapmaması gerekirken aksine hareketle dönüşünü düz çizgi üzerinden yaptığı, bu nedenle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/1-c (trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymak zorundadır) bendini ve ayrıca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun’da asli kusur olarak belirtilen hallerden madde 84/f (doğrultu değiştirme manevlarını yanlış yapma) bendini ihlal ettiğinden 1.derecede asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’in ise, yolun sağından aniden U dönüşü yapan araca çarpmak zorunda kaldığı göz önünde bulundurularak bu kazada herhangi bir kusur ve kabahatinin bulunmadığı kanaatine varıldığı” nın belirtildiği, kovuşturma aşamasında mahkememizce olay yerinde yapılan keşif sonrası trafik bilirkişisi …’ın düzenlemiş olduğu 25/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda da; meydana gelen olayda sanık … ‘ün, manevralara düzenleyen genel şartlara uymadığı ve 2918 sayıl Karayolları Trafik Kanunun 67/1-b maddesinde belirtilen ve sürücülere ait kusurlardan olan, “yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmek veya geriye gitmek yasaktır, izin verilen hallerde bu manevraları yapacak sürücüler karayolunun kullanlar için tehlikeye veya engel yaratmamak zorundadır”, şeklindeki kuralları ihlal ettiğinden bahisle kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu, müteveffa … ‘in ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/19b maddesinde ” hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır, ” şeklindeki kuralı ihlal ettiğinden bahisle bu kazanın oluşumnad tali kusurlu olduğuna ilişkin görüş ve kanaatin bildirildiği , kovuşturma aşamasında kazada yaralanan mağdur …’ın şikayetinden vazgeçtiğinin anlaşıldığı, böylece sanığın taksirli hareketi ile müteveffanın ölümü ile sonuçlanan trafik kazasına neden olduğu ve üzerine atılı taksirle öldürme suçunu işlediği anlaşıldığından sanığın eylemine uyan TCK’nın 85/1.maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmiş, 5237 SY.TCK 61. maddesi uyarınca meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın taksire dayalı kusurunun ağırlığı göz önüne alınarak kısmen teşdit uygulaması yapılarak temel ceza belirlenmiş , netice olarak verilen hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK’nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine ve suçun işleniş şekli ve sanığın kusur durumu dikkate alınarak sanığa ait İnegöl ilçesinden verilen, G469998 belge nolu B sınıfı sürücü belgesinin kararın kesinleşmesinden sonra TCK 53/6 maddesi gereğince 3 ay süre ile geri alınmasına karar verilerek sonuç olarak, iddia makamının mütalaasına uygun ve oybirliği ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” denilmiştir.

2. Sanık savunmasında; ”Olay gecesi saat 21:00-22:00 sıralarında … plaka sayılı aracımla Tahtaköprü’ye gidiyordum. Tahtaköprü kavşağına yaklaşık 100-150 m kala meyve tezgahımın yanındaki odamın kapısını açık bıraktığımı hatırladım ve kapıyı kapatmak için yoldan geri dönmeye karar verdim. Olay yerinde köylülerin tarlalarına girmek için kullandıkları traktör yolunun ağzında dönmeye karar verdim. Traktör yoluna girip sola doğru aracımı çevirdim. Yolun kenarında bekledim. Sağ tarafı ve sol tarafı kontrol ettim. Sağ tarafta bir şey yoktu. Sol tarafta bir ışık vardı. O ışığı bekledim. Yanımdan bir … geçti. Başka bir ışıkta görünmüyordu. Ben de yola çıkıp sola dönmek için hareket ettim. Bir anda bir motosikletin ortaya çıkarak benim aracımın sol yan tarafından çarptığını gördüm. Bana çarpan motosiklet bir anda ortaya çıktı. Daha önceki kontrolümde motosikleti görmemiştim. Motosiklet bana çarptıktan sonra motosikleti farkettim. Öncesinde görmediğim için motosikletin ne kadar hızla geldiğini, farlarının yanıp yanmadığını bilmiyorum. Ancak farları yansaydı kesinlikle dikkatimi çekerdi. Çünkü ben yola çıkmadan önce sağı solu kontrol ettim. Herhangi bir ışık görmedim. Motosiklet bana çarpınca, motosikletteki şahıslardan bir tanesi çarpmanın etkisi ile açık olan aracımın şoför mahallindeki sol camından içeri girdi. Kafası omzuma düştü. Diğer şahıs ise arka tarafa bir yere düşmüştü, ayağa kalkmıştı. Bu arkadaşla birlikte diğer bilinci yerinde olmayan şahsın yanına gidip kenara çektik. Sonra ambulansa haber verdik. Kazadan dolayı çok pişmanım. Çok üzgünüm, ölenin yakınlarından huzurunuzda özür diliyorum. Elimden yapacak bir şey gelmiyor. Beraatimi talep ederim.” Demiştir

3. Feragat yetkisi bulunan katılanlar Merve Şimşek, … ile … vekilinin 18.12.2015 havale tarihli dilekçesiyle sanık hakkında şikayetlerinden vazgeçtikleri anlaşılmıştır.

4. Kazada yaralanan katılan …’ın Kayseri Ceza Mahkemeleri Ön Bürosu aracılığıyla gönderdiği 20.01.2016 tarihli dilekçe ile sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği anlaşılmıştır.

5.16/07/2015 tarihli trafik kazası tespit tutanağında; ”meydana gelen kazanın oluşumunda 16 PP 565 plaka sayılı otomobil sürücüsü …’ün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun’nun 84/f maddesi uyarınca manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığından kusurlu olduğu, 16 KAN 63 plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’in kusurunun olmadığı” nın belirtilmiştir.

6.Soruşturma aşamasında, 03/08/2015 tarihli bilirkişi raporunda; “Otomoil sürücüsü şüpheli …’ün düz çizgiler üzerinden geçmememesi yani dönüş yapmaması gerekirken aksine hareketle dönüşünü düz çizgi üzerinden yaptığı, bu nedenle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/1-c (trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymak zorundadır) bendini ve ayrıca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun’da asli kusur olarak belirtilen hallerden madde 84/f (doğrultu değiştirme manevlarını yanlış yapma) bendini ihlal ettiğinden 1.derecede asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığına, 16 KAN 63 plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’in ise, yolun sağından aniden U dönüşü yapan araca çarpmak zorunda kaldığı göz önünde bulundurularak bu kazada herhangi bir kusur ve kabahatinin bulunmadığı” kanaati bildirilmiştir.

7. Kovuşturma aşamasında keşfe binaen tanzim olunan 25/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda; meydana gelen olayda sanık … ‘ün, manevralara düzenleyen genel şartlara uymadığı ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 67/1-b maddesinde belirtilen ve sürücülere ait kusurlardan olan, yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmek veya geriye gitmek yasaktır, izin verilen hallerde bu manevraları yapacak sürücüler karayolunun kullanlar için tehlikeye veya engel yaratmamak zorundadır, şeklindeki kuralları ihlal ettiğinden bahisle kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu, müteveffa …’in ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/19b maddesinde “hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır,” şeklindeki kuralı ihlal ettiğinden bahisle bu kazanın oluşumnad tali kusurlu olduğuna ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir.

IV. GEREKÇE
Olay günü saat 23:30 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobille meskun mahal dışında, iki yönlü, iki şeritli, aydınlatmasız, gidiş istikametine göre geçiş düz çizgi ile belirlenmiş geçiş yasağı bulunan yolda seyir halindeyken ”U” dönüşü yaptığı esnada , aynı istikamette arkasından seyreden …’in sevk ve idaresindeki motosikletle çarpıştıkları, kaza nedeniyle …’in öldüğü, motosiklette yolcu olarak bulunan …’ın yaralandığı olayda; mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmemiştir.

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, hükmedilen cezanın miktarı itibariyle HAGB veya erteleme hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen tüm temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İnegöl 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.01.2016 tarihli ve 2015/170 Esas, 2016/15 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.