YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7807
KARAR NO : 2023/4148
KARAR TARİHİ : 18.10.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/2 E., 2015/316 K.
SUÇ : Taksirle Öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Demirci Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.11.2015 tarihli ve 2014/2 Esas, 2015/316 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, verilen hapis cezasının ertelenmesine, sanığın sürücü belgesinin 6 ay süreyle geri alınmasına ilişkin hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 11.10.2020 tarihli ve 2016/46301 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık müdafiinin temyiz isteminin, sanığın kusursuz olması, maktulün aniden yola inmesi ile kazanın meydana gelmesi nedeniyle beraatine karar verilmesine ilişkindir.
2. Katılan … vekilinin temyiz isteminin sanığın meydana gelen trafik kazasında asli kusurlu olduğu, maktulün kusurunun olmadığı, sanığın olay yerinden kaçtığını bu nedenle verilen cezanın az olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.16.12.2013 günü saat 07:42 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeli … plaka sayılı otomobil ile İmam Hatip Okulu istikametinden Yunus Emre caddesini takiben Çereşe meydanı istikametine doğru seyretmekte iken, karşıdan karşıya geçmek üzere kaplamaya intikal eden yaya …’ya çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir.
2.Kaza tespit tutanağı ile maktül yaya …’nın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kusurlu olduğu, sanık …’ın kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
3. Mahkemece trafik bilirkişisinden alınan raporda yaya …’nın 2918 sayılı Kanun’un 68 inci maddesinin (a) bendi ve ilgili Yönetmeliğin 138 inci maddesinin (a) bendi uyarınca “yayalar taşıt yolu bitişiğinde ve yakınında yaya yolu banket veya alan varsa burada yürümek zorundadır” kuralını ihlal ederek birinci derecede kusurlu olduğu, sanık …’ın 2918 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin (b) bendi uyarınca “kullandıkları aracın görüş, yol, hava, trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” kuralını ihlal ettiğinden ikinci derecede kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
4. 01.12.2014 tarihli Adli Tıp Kurumundan alınan rapora göre;
Mütevveffa yaya, … iki yönlü taşıt trafiğine açık yol sathında karşıdan karşıya geçmek üzere kaplamaya girmeden evvel, güvenli geçiş için her iki yönden gelebilecek taşıt trafiğini gerektiği şekilde kontrol etmesi, güvenli geçiş ortamı oluştuktan sonra ivedilikle yolu enine kat ederek geçişini tamamlaması gerekmekte iken bu hususlara riayet etmemiş, Yunus Emre caddesini takiben yaklaşan ve ilk geçiş hakkına sahip otomobile rağmen, can güvenliğini tehlikeye düşürecek tarzda kaplamaya girmiş, bu tavrı ile kendini koruyamadığı vasıtasının sademesine maruz kalarak olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olmakla asli kusurlu olduğu,
Sanık sürücü sevk ve idaresindeki otomobil ile yola gereken dikkatini vermemiş, görüş alanını “yaya trafiği itibariyle” gerektiği şekilde kontrol etmemesi nedeniyle görüşün açık olmasına rağmen karşıdan karşıya geçmek üzere yola giren yayayı zamanında fark edemeyip yayaya çarpmış olmakla tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
5. Yapılan otopsi raporuna göre kişinin ölüm sebebinin trafik kazasına bağlı, kemik kırıkları ile karakterli, batın ve kafa içi kanama sonucu gelişen komplikasyonlardan meydana geldiği tespit edilmiştir
IV. GEREKÇE
1.5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, sanığın taksirinin yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak tali kusurlu olarak bir kişinin ölmesine neden olan sanık hakkında belirlenen temel ceza miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı, takdiri indirim uygulanma gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılarak hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır
2. Kaza tespit tutanağı, trafik bilirkişi ve adli tıp kurumundan alınan raporların oluş ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, kusur durumunun kesin bir şekilde tespit edildiği, gerekli delillerin toplandığı, oluşa ilişkin şüphe bulunmadığı, sanığın meydana gelen kazada tali kusurlu olduğu, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan üç aydan fazla süre ile hapis cezasına mahkum edilmemiş olduğu ve tekrar suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu kanaatin oluşması nedeniyle sanık hakkındaki hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, sanık hakkında zararın giderilmemiş olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılamayacağı, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanığın tali kusurlu davranışı ile gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Demirci Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.11.2015 tarihli ve 2014/2 Esas, 2015/316 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili ve sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin ve sanık müdafinin temyiz sebeplerinin reddiyle Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.10.2023 tarihinde karar verildi.