YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7794
KARAR NO : 2022/10732
KARAR TARİHİ : 27.12.2022
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : Beraat
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya incelenen dosya kapsamına göre;
1-Olay günü kazadan 1 saat 18 dakika sonra saat 18:48’de yapılan ölçümde, 0.35 promil alkollü olduğu doktor raporu ile tespit edilen sanığın; yerleşik Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Dairesi uygulamalarına göre, vücuttaki alkol oranının her saat ortalama 15 promil düştüğü de dikkate alındığında, olay anında yaklaşık 0.54 promil alkollü olduğu ve 211.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/7. maddesinde yer alan, ”Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer … sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır” şeklindeki düzenleme karşısında; atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu gözetilmeksizin, sanığın mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeler ile beraatine karar verilmesi,
2-Bozma ilamına uyulduğu takdirde; sanığa isnat edilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK’nın 179. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK’nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”Basit yargılama usulü” düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK’nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi;
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyizi bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.