YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7786
KARAR NO : 2023/5030
KARAR TARİHİ : 15.11.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/207 E., 2016/460 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kırklareli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.06.2016 tarihli 2016/207 Esas, 2016/460 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 3 ay süreyle sürücü belgesinin alınmasına ilişkin hak yoksunlarına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 09.10.2020 tarihli ve 2016/339349 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteminin mahkeme kalemine beyan ile tutanak altına alınarak kararı temyiz etmek istediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.28.03.2016 günü saat 15:00 sıralarında Kırklareli istikametinden Pınarhisar istikametine doğru seyir halinde olan sanık sürücü …’ın yönetimindeki … plaka sayılı otomobille yolda seyir halinde ilerlerken Kızılcıkdere Köyü yol kavşağından karşıdan karşıya geçmeye çalışan sürücülüğünü …’un yaptığı plakasız ve tescilsiz motosiklet ile çarpışması sonucu ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir.
2. Kaza tespit tutanağına göre, kazanın oluşumunda sanık otomobil sürücünün kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamaktan kaynaklı kusurlu olduğu, motosiklet sürücücünün kavşaklara yaklaşırken ilk geçiş hakkını vermemekten dolayı kusurlu olduğu belirlenmiştir.
3. Mahkemece keşif üzerine alınan bilirkişi raporuna göre, sanık otomobil sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101 inci maddesinin (a) bendi uyarınca “kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya ve hemzemin geçitlerine, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar” kuralını ihlal ederek, kazanın oluşumunda tali kusurlu olduğu, diğer motosiklet sürücü …’un ise tescilsiz motosikleti ile kavşağa geldiğinde her ne kadar kavşak girişinde durarak yolu kontrol etmiş ise de, kendisine geçiş önceliği olan anayoldan gelen ve düz olarak seyir eden 39 DT 874 plaka sayılı otomobile ilk geçiş hakkını vermediğinden 2918 sayılı Kanun’un 57 nci maddesinin birinci maddesinin (a) bendi uyarınca asli kusurlu olduğu belirlenmiştir
4. Yapılan otopsi raporuna göre, kişinin ölümünün trafik kazası ile husulü mümkün genel vücut ve göğüs travması ile göğüs içi ve dış kanama sonucu ölmüş olduğu tespit edilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Sanık hakkında kurulan hükümde Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle 5237 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirilmediğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (1) numaralı bentte açıklanan nedenle Kırklareli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.06.2016 tarihli 2016/207 Esas, 2016/460 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının 5 numaralı paragrafın çıkarılarak yerine ‘”Sanığın sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak 1 yıl 8 ay hapis cezasının TCK’nın 50/4. maddesi delaleti ile 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, TCK’nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine; TCK’nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.11.2023 tarihinde karar verildi.