Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/7712 E. 2023/4846 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7712
KARAR NO : 2023/4846
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/1370 E., 2015/1539 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya (Kapatılan) 28. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2015 tarihli ve 2014/1370 Esas, 2015/1539 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesi, 62 nci fıkrası gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 08.10.2020 tarihli ve 2016/44127 sayılı, hükmün düzeltilerek onanması görüşünü içeren Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılanlar vekilinin temyiz istemi;
Eksik inceleme ile karar verildiğine, sanığın ve işletmenin ve güvenlik tedbiri almayan idarenin asli kusurlu olup, sorumluluğu bulunduğuna ve saire ilişkindir.

2.Sanık müdafiinin temyiz istemi;
Sanığın kusuru bulunmadığına, hızının sınırın altında olduğuna, hemen fren yaptığına, tramvayın manevra imkanı bulunmadığına, sanığın alabileceği tüm önlemleri aldığına ve saire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Mahkeme gerekçesinde;
”Dosyada toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanığın Antalya Büyükşehir Belediyesine bağlı Antalya Ulaşım Firmasında tramvay sürücüsü olarak çalıştığı, tramvay ile Burhanettin Onat Durağından Doğu Garajı istikametine doğru gittiği sırada maktül …’nin tramvayı farketmeyerek tramvay yoluna çıktığı, sanığın mesafenin yakın olması nedeniyle ani fren yaptığı ancak duramayarak maktüle çarptığı ve ölümüne neden olduğu, adli tıp kurumu raporuna göre yaya maktül …’ın asli kusurlu, sanık …’ın ise alt düzeyde tali kusurlu olduğunun bildirildiği,sanığın katılanların olay nedeniyle uğradıkları zararları da ödemediği anlaşıldığından , sanığın taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir. ” denilmiştir.

2. Sanık savunmasında: ”Ben Antalya Büyükşehir Belediyesine bağlı Antalya Ulaşım Firmasında tranvay sürücüsü olarak çalışırım. Olay tarihinde öğle saatlerinde kullandığım tranvay ile Burhanettin Onat Durağından Doğu Garajı istikametine gidiyordum, hızım yavaştı. Durağa girmeye 20-25 metre kala yolun sol tarafından bir şahıs aniden tranvayın önüne çıktı.Mesafe yakın olduğundan, şahsı fark edince korna ve zile ve frene bastım ancak sağ far ile şahsa çarptım ve ancak durabildim. Yaralı şahıs yaşlı idi, dalgınlık ile tranvayı farketmeden karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı için kaza meydana gelmiştir, sonradan şahsın öldüğünü öğrendim, benim bu kazada kusurlu olduğumu kabul etmiyorum, hakkımda şikayetten vazgeçme olursa kabul ederim, öncelikle beraatıma karar verilmesini bu mümkün olmazsa CMK 231 maddesinin uygulanmasını talep ederim.” demiştir.

3. Katılanlar sanıktan şikayetçi olduklarını, zarar giderimi için ödeme yapılmadığını beyan etmişlerdir.

4.Tanık …; ”Ben sanığı ve maktül …’yi önceden tanımam. Olay gün tesadüfen tranvay ile Burhanettin Onat tarafından Doğu Garajı yönüne doğru gidiyordum. Doğu Garajına yaklaşırken tranvay ani bir fren yaptı. Ben bu fren yapılırken uyarı için korna çalındığını duymadım. Tranvay sürücüsünün hızının tam olarak ne kadar olduğunu bilmiyorum, ancak bana göre hızlıydı. Ben yaya şahsı kaza öncesinde farketmedim. Durduktan sonra tranvayın bir şahsa çarptığını anladım. Bilgim bundan ibarettir ”demiştir.

5. Tanık …; ”Ben tramvay doğu garajının hemen karşıısında bulunan iletişim merkezinde çalışıyorum. Olay sırasında işyerinin kapısının önündeydim. Tam içeri girdiğim sırada işyerinde bulunan arkadaşım tranvayın bir şahsa çarptığını söyledi. Dönüp baktığımda tranvayın çarptığı şahsı yerde yatarken gördüm. Çarpma neticesi tranvay şahsı sağ tarafa doğru atmış. Ben çarpma öncesi tranvayın korna ya da siren sesini duyduğumu hatırlamıyorum .” demiştir.

6. Soruşturma aşamasında alınan 23.3.2014 tarihli bilirkişi raporunda; yaya …’ın asli kusurlu olduğu, vatman …’ın kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir.

7. Soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan ATK raporlarında ;
”..Maktülün tramvay yoluna girmeden önce yaklaşmakta olan tramvayın mevcut olup olmadığını kontrol etmediği, tramvayı görmüş ise geçişini beklemediği anlaşılmaktadır. Bu açıklamalara göre maktül …’ın kendi can güvenliğini tehlikeye atan bu davranışı ile kazanın oluşmasında asli kusurlu davrandığı kanaatına varılmıştır.

Raylar üzerinde seyreden taşıtların karayolu araçları gibi kısa mesafede durmaları imkansızdır. Kütlelerinden dolayı dolayı normal seyir hızındaki bir tramvayın fren tedbiri ile durabilmesi için gerekli mesafe hız ve kütleye bağlı olarak oldukça uzun olmaktadır. Bununla beraber dosyada mevcut fotoğraflar ile krokilerden görüşün açık olduğu, sanığın yolu ve çevresini etkin bir şekilde kontrol etmesi durumunda maktülü daha önceden görebileceği ve zamanında alacağı fren ve zil tedbiri ile kazaya engel olabileceği anlaşılmaktadır. Bu itibarla vatman …’ın da kazanın oluşmasında alt düzeyde tali kusurlu davrandığı kanaatına varılmıştır.” denmiştir.

IV. GEREKÇE
Olay günü saat 12:30 sularında Aliçetinkaya Caddesi tramvay yolu üzerinde, sanığın yönetimindeki Burhanettin Onat durağından Doğu Garajı durağına gelmekte olan tramvayın sağ kısmı ile yolun sol tarafından yolun sağına geçmeye çalışan yaya …’a çarparak ölümüne neden olduğu olayda mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.

1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin sair temyiz nedenleri reddedilmiştir.

2.Sanık hakkında kurulan hükümde hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 52/3. maddelerine aykırı davranılması, hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi dışında hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Batman 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.01.2016 tarihli ve 2015/529 Esas, 2016/16 Karar sayılı kararı kararına yönelik sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, oy birliğiyle BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan 3. paragrafın hükümden çıkarılarak yerine ”Sanığın sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının TCK’nın 50/4 maddesi delaleti ile 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, TCK’nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine; TCK’nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.