Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/7392 E. 2021/3272 K. 06.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7392
KARAR NO : 2021/3272
KARAR TARİHİ : 06.04.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan suça sürüklenen çocuğu mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuğa atılı suçun, CMK’nın 251/7. maddesi uyarınca yaş küçüklüğü hali mevcut olduğundan, basit yargılama usulüne tabi olmadığı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Olay tarihinde suça sürüklenen çocuğun 123 promil alkollü halde araç kullandığı sırada, direksiyon hakimiyetini kaybederek bina duvarına çarptığı olaya ilişkin, dosya kapsamından meydana gelen kazada suça sürüklenen çocuğun aracında yolcu olarak bulunan … isimli arkadaşının yaralandığı, ancak mağdurun ifade tutanağı, doktor raporu ve olaya ilişkin diğer evrakın dosyada bulunmadığı, TCK’nın “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda suça sürüklenen çocuğun arkadaşının yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK’nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği, bu itibarla suça sürüklenen çocuk hakkında olay nedeniyle bilinçli taksirle yaralama suçundan yürütülen soruşturma veya kovuşturma olup olmadığı araştırılarak, tespiti halinde evrakın dosyaya getirtilerek mağdur açısından şikayet, uzlaşma, yaralanmasının niteliği, takipsizlik kararı verilmiş olması halinde kesinleşip kesinleşmediği hususlarının tespiti ile sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların bir yıl ve daha az süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydının incelenmesinde sabıkasız olduğu anlaşılmakla, suç tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmamış olan ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen 1 ay 3 gün hapis cezasının, TCK’nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, CMUK’un 326/son. maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı tutulmak koşuluyla, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.