Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/607 E. 2021/5962 K. 20.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/607
KARAR NO : 2021/5962
KARAR TARİHİ : 20.09.2021

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 2.305,92 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/202 esas – 2008/328 karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının yağma suçundan 24.03.2004 – 05.11.2004 tarihleri arasında 226 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 22.07.2008 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunda öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve Kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 15.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede, davacının hükümlü olarak cezaevinde bulunduğu, bu kapsamda kendisine vasi atanmış olup olmadığının araştırılarak, varsa vasisinin dava açma hususunda izin alması için kendisine süre verilmesi, izin alınmaması halinde dava açma ehliyeti bulunmayan davacının tazminat talebine ilişkin dilekçenin reddine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi, kesinleşme şerhli beraat hükmünün davacıya tebliğ edilip edilmediği veya davacının hakkında verilen beraat hükmünün kesinleştiğini dosyadan belge almak ve benzeri yollarla öğrenip öğrenmediği şüpheye yer verilmeyecek şekilde belirlenerek, davacının hakkındaki beraat hükmünün kesinleştiğini sair yollarla öğrendiğinin tespit edilememesi halinde, Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 gün ve 2009/256 esas 2010/57 sayılı kararı gereğince, davanın süresinde açıldığının kabulü ile yargılamaya devamla esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 2.305,92 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Gerekçeli karar başlığında “466 sayılı Kanun gereğince tazminat” yerine “koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin, davanın reddi gerektiğine, hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 20.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.