Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/5446 E. 2023/2319 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5446
KARAR NO : 2023/2319
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/375 E., 2015/591 K.
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bolvadin Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2015 tarihli ve 2015/375 Esas, 2015/591 Karar sayılı Kararı ile;
1. Sanık … hakkında 2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan, 2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrası, 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci, üçüncü, yedinci, sekizinci fıkraları, 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

2. Sanık … hakkında 2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan, 2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrası, 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci, üçüncü, yedinci, sekizinci fıkraları, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

3. Sanık … hakkında 2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan, 2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrası, 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 07.10.2020 tarihli ve 2016/69776 sayılı, düzeltilerek onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanık …’ın temyiz isteği;
1. Kararın hukuka aykırı olduğuna,

2. Suç işlediğine dair yeterli delil bulunmadığına,

3. Beraatine karar verilmesi gerektiğine, İlişkindir.

B.Sanık …’in temyiz isteği;
Kararı temyiz ettiğine,İlişkindir.

C.Sanık …’ın temyiz isteği;
1. Suç işleme kastı olmadığına, yevmiye karşılığında çalıştığına,

2. Cezasının ertelenmesi gerektiğine,

3. Diğer temyiz sebeplerine,İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. Yerel Mahkemenin Kabulü
1. “Maddi olayın kabulüne uygun, sanıkların soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki savunmaları, tutanaklar, tutanaklar, Afyonkarahisar Müze Müdürlüğünün 29/05/2015 tarihli raporu, emanet eşya makbuzu, nüfus ve adli sicil kayıtlarını içerir adli sicil kaydı ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Bolvadin İlçe Jandarma Komutanlığınca yapılan istihbari çalışmalarda Bolvadin ilçesi karayokuş köyü odakale mevkiinde kalenin kuzeydoğu dip kısmında define bulmak amacıyla sanıkların izinsiz kazı yaparken yakalandıkları, sanıklardan … ve …’ın kazı yaparken ve sanık … …’ un da kazı yaparken de evine 100 metre mesafede bulunan dağ evinde yakalandığı, kazılan yerin de 10 metre derinliğinde ve çukur başlangıç bölümünün 2×1.20 ebatlarında olduğu, sanıkların soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki savunmalarında, yaklaşık bir haftadır odakale mevkinde bulunan ağıl evinde kaldıkları, burada kültür varlığı bulmak amacıyla kazı yaptıklarını kabul ettikleri, sanıklardan Baki …’un, diğer sanıklara bölgeyi kazmaları karşılığında günlük 50 TL yevmiye verdiği, kazı yaparken de jandarma ekiplerince yakalandıkları, jandarma ekiplerinin olay yerinde 1 adet 10 m uzunluğunda halat ipinin, 1 adet 84 cm uzunluğunda balyozun, 1 adet 3 cm çapında 164 cm uzunluğunda manivela demirinin, 2 adet beyaz, bir adet siyah renkli 25×33 cm ebatlarında toplamda 3 adet toprak çıkarmada kullanılan kovanın, l adet 50 m uzunluğunda 2×1,5 mm elektrik kablosunun, 1 adet 9 m uzunluğunda 34 cm çapında ip ve demirdan yapılan halat merdivenin, l adet 99 cm uzunluğunda hilti ucunun, 1 adet 14 m uzunluğunda 2 x 1,5 mm elektrik kablosunun, 1 adet 60 ve 39 cm uzunluğunda iki parça halinde kırık hilti ucunun, 1 adet 87 cm uzunluğunda kazmanın, 1 adet palmera marka 6 kw’lık 1310250562 seri numaralı benzinli jeneratörün, 2 adet 168,142 cm uzunluklarında küreğin, 1 adet makita marka HR5001C hilti makinası ve kutusunun, 4 adet 52, 34, 35 ,37 cm uzunluklarında hilti uçlarının yakalandığı ve adli emanetin 2015/67 sırasına kaydedildiği, olay yeri inceleme raporuna göre kazı yapılan yerin Afyonkarahisar Müze Müdürlüğünün kaçak kazı alanı ile ilgili bir sit kaydının bulunmadığı, bununla birlikte herhangi bir kazı, sondaj ve araştırma izinin verilmediği, ayrıca söz konusu kaçak kazı çukurunun 40 metre kadar kuzeybatısında yer alan ve tepe yükseltisinin üst noktasını oluşturan adına da odakale ismini büyük kaya kitlesinin üzerinde 21.07.1983 tarih ve 2863 sayılı Yasanın 6. maddesi kapsamında kaldığının anlaşıldığı, bu nedenle korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı barındıran büyük kaya kütlesinin çevresinin taraflarınca öneri I. derece Arkeolojik Sit sınırı olarak belirlendiği, I. derece Arkeolojik Sit Alanı olarak önerilen büyük kaya kütlesinin çevresinde de ayrıca bir koruma alanının belirlenmesi gerektiğinden ve kaya kültesinin bulunduğu tepenin bir bütün olarak korunmasının öneri I. derece Arkeolojik Sit Alanı’nın korunmasında uzun yada kısa vadede yarar sağlayacağından, kale kütlesinin bulunduğu tepenin eteklerine kadarki bölümün de koruma alanı kapsamı içine alındığı ve kaçak kazı çukurunun da her ne kadar herhangi bir korunması gerekli kültür varlığı içermese de, taraflarınca belirlenmiş olan öneri III. (üç) derece Arkeolojik Sit sınırları içerisinde kalmakta olduğunun, söz konusu alanın tesciline esas çalışmalara başlanmış olduğunun bildirildiği, sanıklar için 2863 sayılı Yasanın 74. maddesinin 1. 2. cümlesinin uygulanmasının sanıklar aleyhine durum yaratacağı, bu suretle de 2863 sayılı Yasanın 74/1-2. cümlesinin sanıklar lehine düşünülerek uygulanmamasını, tüm dosya kapsamı, sanıkların ikrarları, olay yeri inceleme raporu, Afyon Müze Müdürlüğünün raporuna, adli emanet de birlikte değerlendirildiğinde sanıkların üzerlerine atılı izinsiz kazı suçunu işledikleri..” gerekçesiyle sanıkların mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir.

2. Sanık … savunmasında; “Konuya ilişkin soruşturma aşamasında vermiş olduğum ifadem doğrudur. Aynen tekrar ederim. Ben …, …, … ve … ile birlikte Karayokuş köyü odalı kale mevkiindeki ağılda kalırken ve odalı kale mevkiine define bulmak amacıyla kazı yapmaya karar verdik. Ancak ben define işlerinden pek anlamam. Merakımdan dolayı kazı yapmaya karar vermiştik. Biz beşimiz yedi gün boyunca bu mevkide kazı yaptık. Kazı yaparken de jandarma ekipleri bizi yakaladı. Kullandığımız malzemeler …’na aitti. Bu süre zarfında da hiçbir şey bulamadık. Pişmanım, beraatimi talep ederim.” demiştir.

3. Sanık … savunmasında; “Konuya ilişkin soruşturma aşamasında vermiş olduğum ifadem doğrudur. Aynen tekrar ederim. Yaklaşık bir haftadır biz Karayokuş odalı mevkinde kazı yaptık. Bu yeri bize … söyledi. Baki de bu bölgeyi kazmamız karşılığında bize günlük 50 TL yevmiye olarak veriyordu. Odalı kale mevkiinde kazı yaparken bizi jandarma ekipleri yakaladı. Kazdığımız bölgede de bir şey bulamadık. Pişmanım, beraatimi talep ederim.” demiştir.

4. Sanık … savunmasında; “Önceki vermiş olduğum beyanlarımı tekrar ederim, ben ücret karşılığı olduğu için kazı işine gittim, ihtiyacım olduğundan işçi olarak bulundum, beni … işçi olarak götürdü bir kazı işimiz var dedi bende iş olarak gittim, ne için kazı yapıldığını bilmiyorum, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, ben yaptığım işin yevmiyesini de aldım, suçsuzum, beratimi istiyorum.” demiştir.

5. Dosya kapsamında bulunan Müze Müdürlüğü raporunda, dava konusu alanın sit kaydının bulunmadığı, ancak sit alanı olarak tesciline dair çalışmaların devam ettiği, III. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

IV. GEREKÇE
Olay günü dağlık ve yaylalık alanda 10 metre derinliğinde, 2 metre genişliğinde kazı yapıldığı, halen arazide kar kütlelerinin olduğu, kazı alanının dışında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen temyiz dışı sanık … ile temyize konu sanık …’in, kazı alanının içinde sanıklar… ve …’in kazı yaparken yakalandıkları, olay yerine 100 metre mesafede de hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen temyiz dışı sanık …’nin kaldıkları dağ evinde yakalandığı hususlarının tespit edildiği, olay yerinde jeneratör, hilti, kazma, kürek gibi kazıya yarar aletlerin ele geçirildiği dosya kapsamında, sanıkların kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yapma suçunu işledikleri sabit olmakla,

A. Sanık …’ın Temyiz İsteği Açısından
1. Sanık hakkında 2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci maddesinin birinci cümlesi uyarınca tayin edilen temel cezada, olay yerinde keşif yapılarak, kazı mahallinin sit alanı veya 2863 sayılı Kanun’a göre korunması gerekli başka bir yer olup olmadığı tereddütsüz şekilde belirlendikten sonra 74 üncü maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca indirime gidilip gidilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği ve Müze Müdürlüğü raporu kapsamında dava konusu yerin sit alanı olarak tescil edilmesi gereken yerlerden olduğunun belirtilmesi karşısında 74 üncü maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin uygulanamayacağı gözetilmeksizin, 74 üncü maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesine ilişkin uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığın, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verileceği hususu ile, 51 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususuna karar verilirken, ilgili yasa maddesinin gösterilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

3.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
B. Sanık …’in Temyiz İsteği Açısından
1. Sanık hakkında 2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci maddesinin birinci cümlesi uyarınca tayin edilen temel cezada, olay yerinde keşif yapılarak, kazı mahallinin sit alanı veya 2863 sayılı Kanun’a göre korunması gerekli başka bir yer olup olmadığı tereddütsüz şekilde belirlendikten sonra 74 üncü maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca indirime gidilip gidilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği ve Müze Müdürlüğü raporu kapsamında dava konusu yerin sit alanı olarak tescil edilmesi gereken yerlerden olduğunun belirtilmesi karşısında 74 üncü maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin uygulanamayacağı gözetilmeksizin, 74 üncü maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesine ilişkin uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığın, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verileceği hususu ile, 51 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususuna karar verilirken, ilgili yasa maddesinin gösterilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanması, hukuka aykırı bulunmuştur.

C. Sanık …’ın Temyiz İsteği Yönünden;
1. Sanık hakkında 2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci maddesinin birinci cümlesi uyarınca tayin edilen temel cezada, olay yerinde keşif yapılarak, kazı mahallinin sit alanı veya 2863 sayılı Kanun’a göre korunması gerekli başka bir yer olup olmadığı tereddütsüz şekilde belirlendikten sonra 74 üncü maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca indirime gidilip gidilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği ve Müze Müdürlüğü raporu kapsamında dava konusu yerin sit alanı olarak tescil edilmesi gereken yerlerden olduğunun belirtilmesi karşısında 74 üncü maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin uygulanamayacağı gözetilmeksizin, 74 üncü maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesine ilişkin uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Hükmolunan cezanın, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği halde, sanığa ait adli sicil kaydındaki hangi ilamın tekerrüre esas alındığının hükümde gösterilmemesi ve sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin yedinci maddesi gereğince cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken 5275 sayılı Kanun’un 108 inci maddesinin belirtilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
A. Sanık …’ın Temyiz İsteği Açısından
Gerekçe bölümünde (A-2) numaralı bentte açıklanan nedenle Bolvadin Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2015 tarihli ve 2015/375 Esas, 2015/591 Karar sayılı kararına yönelik sanık … …’ın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün (II) nolu bendinin (12) nolu paragrafının hükümden çıkartılması ve yerine “5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verileceği, 51 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususlarının sanık …’a ihtarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

B. Sanık …’in Temyiz İsteği Açısından
Gerekçe bölümünde (B-2-3) numaralı bentlerde açıklanan nedenle Bolvadin Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2015 tarihli ve 2015/375 Esas, 2015/591 Karar sayılı kararına yönelik sanık …’in temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün (II) nolu bendinin (12) nolu paragrafının hükümden çıkartılması ve hükmün (II) nolu bendine son paragraf olarak “5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verileceği, 51 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususlarının sanık …’e ihtarına” ibaresinin eklenmesi, hükmün (II) nolu bendinin (6) nolu paragrafının hükümden çıkartılması suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

C. Sanık …’ın Temyiz İsteği Açısından
Gerekçe bölümünde (C-2) numaralı bentte açıklanan nedenle Bolvadin Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2015 tarihli ve 2015/375 Esas, 2015/591 Karar sayılı kararına yönelik sanık …’ın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün (III) nolu bendinin (6) nolu paragrafının hükümden çıkartılması ve yerine “Sanığın adli sicil kaydında bulunan, Bolvadin (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesine ait 09.05.2012 tarih, 2012/36 Esas, 2012/218 Karar sayılı, 6831 sayılı Kanun’un 93 üncü maddesi gereği verilen ve 19.06.2012 tarihinde kesinleşen 10 ay hapis cezası ile mahkumiyetine ilişkin ilam tekerrüre esas olup, sanık … hakkında hükmolunan hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.06.2023 tarihinde karar verildi.