Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/538 E. 2021/5964 K. 20.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/538
KARAR NO : 2021/5964
KARAR TARİHİ : 20.09.2021

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 450,00 TL maddi 500,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 3.200,00 TL olduğu ve davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 950,00 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
II- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Tazminat talebinin dayanağı olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/177475 soruşturma ve 2015/25347 Karar sayılı sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, silahlı terör örgütüne üye olma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs suçundan 25.12.2009 – 29.12.2009 tarihleri arasında 5 gün gözaltında kaldığı, yapılan souşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın kesinleştiği, gözaltına alınma itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 10.250,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 10.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş olması halinde kesinleşme tarihi tespit edilerek, kesinleşme şerhli karar örneğinin davacıya tebliğ edilip edilmediği hususları tespit edilerek tazminat isteme koşullarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği, kabule göre de belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda çok fazla manevi tazminata hükmolunması, davacı tarafça sunulan serbest meslek makbuzunun düzenleme tarihinin davacı (sanık) hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar tarihinden sonrasına ilişkin olduğu, bu sebeple söz konusu belgede yer alan tutarın davacı lehine maddi tazminat olarak verilemeyeceği ancak soruşturma aşamasında kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesinde belirtilen ceza soruşturma evresinde geçerli maktu vekalet ücretinin maddi tazminat olarak verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 450,00 TL maddi ile 500,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
05.08.2017 tarih ve 694 sayılı KHK’nın 144. maddesi ile eklenen, 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinin 9. fıkrasında belirtilen, tazminat davaları nedeniyle avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödeneceği, ancak, ödenecek miktarın tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağı hususu dikkate alınarak davacı lehine karar tarihinde yürürliükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin ikinci kısım ikinci bölümde yer alan 1.056,00 TL vekalet ücreti ödenmesi gerekirken bu miktarın altında kalacak şekilde 825,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (2) numaralı (b) bendinde yer alan “825,00 TL“ ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “1.056,00 TL” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.