YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5030
KARAR NO : 2023/646
KARAR TARİHİ : 02.03.2023
MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenler sanıklar müdafiilerinin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
… 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.04.2016 Tarihli ve 2013/62 Esas, 2016/91 Karar Sayılı Kararı ile
1.Sanıklardan … ve …’nun taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası delaletiyle birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası uyarınca 18.200 TL adli para cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmasına,
Sanıklardan … ve …’ın taksirle öldürme suçundan, taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası delaletiyle birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası uyarınca 12.100 TL adli para cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 29.09.2020 tarihli ve 2016/231469 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Sanığın kusuru olmadığına, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ertelenmesi gerektiğine
ilişkindir.
B. Sanık …,… ve … Müdafiilerinin Temyiz Sebepleri
Sanıkların işçinin ölümünde ve ambulans şoförü Kadir’in yaralanmasında kusuru olmadığına
ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü
1.Suç tarihi olan 04.02.2012 tarihinde .Mahallesi . Caddesi. adresinde bulunan ve … Gayrimenkul İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından yaptırılmakta olan inşaatın mühendisi ve şantiye şefinin sanıklardan …, anılan şirketin … güvenliği mühendisinin sanıklardan … ve … güvenliği uzmanının ise sanık … olduğu, inşaatın kaba betonarme işlerinin tamamının . Yapı Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine verildiği, bu taşeron şirketin inşaat mühendisinin ise sanıklardan … olduğu, suç yeri olan inşaatın asansör kuyusunda betonarme perde kalıp çalışması yapıldığı sırada kalıpçı olan ve. Yapı şirketine bağlı çalışan işçiler …, … ve …’in, asansör boşluğundan iki kat aşağı düştüğü, olayı gören kalıpçı . ve olay nedeniyle aranan 112 acil servis ambulans şoförü …’ın da düşen işçilerin yanına yardım etmek amacıyla geldiği, bu sırada onların da kafasına kalas düştüğü, olay nedeniyle işçi …’ın öldüğü, …, …, . ve …’in yaralandığı, sanıkların bu kapsamda taksirle öldürme suçunu işledikleri anlaşılmakla, buna göre uygulama yapıldığı belirlenmiştir.
2. Sanıklar aşamalardaki beyanlarında yüklenen suçlamayı kabul etmediklerini, kusurlarının olmadığını, haklarında mahkumiyet hükmü kurulması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
3. Ölenin mirasçılarının sanıklar hakkında şikayetçi olmadığı, katılma talebinde bulunmadıkları görülmüştür. Olayda yaralanan …’ın sanıklardan şikayetçi olduğu katılma talebinde bulunduğu, diğer yaralıların sanıklardan şikayetçi olmadıkları görülmüştür.
4. Soruşturma aşamasında alınan 10.04.2012 tarihli ve kovuşturma aşamasında alınan 10.07.2014 ve 23.06.2015 tarihli … Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından hazırlanan heyet bilirkişi raporlarına göre; şantiyede asıl işveren tarafından 19.11.2011 tarihinde düzenlenen sanıklar … ve … tarafından verilen … güvenliği eğitimine …’ın katıldığı, diğer yaralı işçilerin katılmadığı, ölen ve yaralanan kalıpçı işçilerin mesleki eğitim sertifikalarının bulunmadığı, … güvenliği uzmanı tarafından tespit edilen tehlike ve riskler ile bunlara karşı alınması gerekli tedbirlerinin yazıldığı onaylı defter sayfasının bulunmadığı, düşme tehlikesi bulunan platform üzerinde çalışan işçilerin emniyet kemeri ve bağlama iplerinin olmadığı, yüksekten düşmelerin güvenlik ağı veya fileleri ile engellenmediği, üzerinde çalışacak işçileri taşıyabilecek sağlamlıkta uygun bir iskelenin tecrübeli ve sertifikalı ustalara kurdurulmadığı, iskelenin günlük kontrolünün yapılmadığı, yeterliliğinin tespit edilmediği, onaylı defter tanzim edilmediği, bu deftere iskelenin kontrol sonuçlarının ve bu iskele üzerinde yapılacak çalışmalar sırasında uyulması gereken güvenlik önlemlerinin yazılıp ilgililere imza karşılığında tebliğ edilmediği, işçilere doğru ve emniyetli çalışma alışkanlığı kazandırılmadığı, doğru malzeme kullanma, güvenlik gereklerine uygun iskele kurma konusunda gerekli … disiplininin sağlanmadığı, işverence etkili bir kontrol ve denetim sisteminin kurulmadığı, … güvenliği önlemleri alma konusunda işçilerin kendi insiyatiflerine terk edildiğinin anlaşıldığı belirtilerek; sanıklardan … ve .’nun emniyetli ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamamaları ve gerekli tedbirleri almamaları nedeni ile asli kusurlu oldukları, sanık …’nın işçi sağlığı ve … güvenliği ile alakalı yetersiz tedbir almaktan ve gerekli acil eylem planlarını yapıp şantiyeye eğitim vermemekten dolayı tali kusurlu olduğu, sanık …’ın, işveren şirket adına her ne kadar “danışman” sıfatıyla çalışsa da işverenle yaptıkları sözleşmenin üçüncü bölümünde yer alan yükümlülükleri eksik yaptığı, gerekli eğitimleri işçilere ve şantiye çalışanlarına vermediği ve denetim görevi de olmasına rağmen bu denetimi gerçekleştirmediği gerekçesiyle tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
5.Sanıkların güncel adlî sicil kaydı dava dosyasına eklenmiştir.
IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.
1. Sanıklar Müdafiilerinin Kusura İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Soruşturma aşamasında ve kovuşturma aşamasında yaptırılan bilirkişi raporlarının oluş ve dosya kapsamı ve birbiri ile uyumlu olduğu, kusur durumunu kesin bir şekilde tespit ettiği anlaşılmakla, sanıklar müdafiilerinin kusura ilişkin temyiz istemleri yönünden hükümlerde bu yönler itibariyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2.Sanık … Müdafiinin Hükmedilen Adli Para Cezasının Ertelenmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezasının ertelenebileceği düzenlenmiş olup; sanık hakkında hükmedilen sonuç ceza olan adli para cezasının ertelenmesi mümkün olmadığından hükümde bu yönler itibariyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.04.2016 Tarihli ve 2013/62 Esas, 2016/91 Karar Sayılı kararında sanıklar müdafiileri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafiilerinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ayrı ayrı ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.03.2023 tarihinde karar verildi.