Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/501 E. 2020/4477 K. 09.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/501
KARAR NO : 2020/4477
KARAR TARİHİ : 09.09.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 29/1, 62, 51/1-3-8. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık … müdafi ile müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
1-Müşteki vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Ölen …’nin babası olan katılan …’nin hükümden sonra 01.01.2019 tarihinde ölmesi sebebiyle, Dairemiz’in 18.04.2019 tarihli ve 2017/3144-2019/5251 sayılı tevdi kararı akabinde, …’nin mirasçılarına mirasçı sıfatı ile hükmü temyiz haklarının bulunduğuna ilişkin ihtarat içeren gerekçeli karar ve Yargıtay ilamı ekli davetiyenin gönderildiği, …’nin eşi olan …’ye söz konusu davetiyenin 01.10.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, … adına ilk kez 11.11.2019 tarihli vekaletname sunan vekilin ise ibraz ettiği temyiz dilekçesinin UYAP sorgulamasına göre havale tarihinin 15.11.2019 olduğu ve bu suretle, müşteki … vekilinin hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 15.11.2019 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme aykırı olarak REDDİNE;
2-Sanık … müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık … müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü ölenin kahvehanede oyun oynarken kahvehane sahibi ve garson olan sanıklar ile tartışması üzerine, öleni kahvehaneden çıkarmak isteyen sanıklar ile ölen arasında itiş kakış yaşandığı, akabinde ölenin polis merkezine giderek darp edilmesi sebebiyle sanıklardan şikayetçi olduğunu bildirmesi üzerine ölene verilen üst yazı ile hastaneden darp raporu alarak tekrar polis merkezine geldiği, öleni refakate alan ekip olaya konu kahvehaneye giderek ölenin gösterdiği sanıkları polis merkezine getirdiği, ölenin saat 14.11 sıralarında ifadesinin alınmasından sonra saat 14.30 sıralarında polis merkezinden ayrıldığı, 10 dakika sonra da kendiliğinden yere düşerek vefat ettiği; Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu raporuna göre; sıyrık şeklindeki cilt lezyonlarının kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğu, sağ kaş dış kısımda, sağ göz alt kapakta ve sağ diz kapağında sıyrıklar ve tıbbi müdahale sırasında oluşması muhtemel lezyon dışında travmatik değişim tanımlanmadığına göre; kişide tespit edilen travmatik değişimlerin müstakilen ölüm meydana getirir nitelikte olmadıkları, kişinin ölümünün 13/03/2012 tarihinde maruz kaldığı olayın efor ve stresiyle kendinde mevcut kalp damar hastalığının aktive olması sonucu meydana gelmiş olduğu, olay ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu görüşüne yer verildiği, Mahkemece yaralanmanın niteliğinin TCK’nın 86/2. maddesi kapsamında kalması sebebiyle sanık … hakkında doğru uygulama yapılarak taksirle öldürme suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu; ancak bu oluşa ve kabule göre; taksirli suçlarda tahrik hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, tahrik nedeniyle cezadan indirim yapılması suretiyle sanık … hakkında eksik ceza tayini;
Kanuna aykırı olup, sanık … müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; CMUK’nın 326/son maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına; 09.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.