Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/4985 E. 2023/3449 K. 28.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4985
KARAR NO : 2023/3449
KARAR TARİHİ : 28.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/528 E., 2016/338 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden sanık müdafiinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Konya 3.Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.05.2016 tarih, 2014/528 Esas, 2016/338 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası uyarınca günlüğü 20 TL dan paraya çevrilerek, 18.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sürücü belgesinin 5 ay süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 23.09.2020 tarihli onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri;
Sanığın tali kusurlu olduğuna, cezanın fazla olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü;
1.” …Olay tarihi olan 11/08/2014 günü ölen yaya …’ın belediye otobüsü ile Konya Şehir merkezinden Sızma kasabasına doğru seyahat ettiği, daha sonra tali yol ayrımında otobüsün yolcuların inmek için durduğu, ölen yayanın da otobüsün ön sağ kapısından indiği ve otobüsün önünden yolun sağından soluna doğru karşıya geçmek istediği sırada otobüsün arkasından gelen sanığın yönetimindeki minibüsü ile duran otobüsü sollamak istediği ve bu şekilde otobüsün yanından kendi beyanına göre 70-80 km/h hızla geçtiği sırada aniden otobüsün önünden önüne çıkan ölen yaya …’a çarpması sonucunda …’ın kaldırıldığı hastanede öldüğü, olay mahalinin kavşak olduğu ve kavşaktan önce geçiş ve sollama yasağını öngören çizginin bulunduğu, bu nedenle sanığın önünde seyreden otobüsün durması halinde sollama yapmadan otobüsün hareketine devam etmesini bekleyerek kendisinin de durması gerektiği halde bu kurala riayet etmeyerek önündeki otobüsü seyir hızı ile ve kavşağa yaklaştığı halde hızını da azaltmadan yoluna devam ederek öndeki otobüsü sollaması ve bu sırada kazanın olması sebebiyle olayda asli kusurlu olduğu, ölen yayanın da duran otobüsün görüş açısını kapattığı halde duran otobüsün önünden geçerek ve sol taraftan gelen trafiği görmeden ve kontrol etmeden karşıya geçmek istemesi sebebiyle olayda kusurlu olduğu anlaşılmakla sanık …’in taksirle ve asli kusurlu olarak bir kişinin ölümüne neden olmak eylemine uyan TCK’nın 85/1, 62/1-2 maddeleri gereğince cezalandırılmasına, sabıkasız oluşu ve suçun işlenmesindeki diğer özellikler nazara alınarak sanık hakkında verilen hapis cezasının paraya çevrilmesine ve taksitlendirilmesine, sanığın asli kusurlu oluşu dikkate alınarak ehliyetinin TCK’nın 53/6 maddesi gereğince geçici süre ile geri alınmasına karar vermek gerekmiştir..” şeklindedir

2. Sanığın savunması ” Mülkiyeti bana ait olan Minibüsüm ile seyir halinde idim, önümde park halinde belediye servis otobüsünü gördüm ve otobüsü sollamak istedim, o sırada kenarda 4-5 yaya beni gördükleri için bekliyorlardı, ben de kimsenin çıkmayacağını düşünerek 80-90 km/h hızla seyir halinde giderken otobüsün önünden sağ taraftan benim bulunduğum sol tarafa doğru aniden bir şahıs çıktı, otobüsü tam geçerken olduğu için ben o tarafı göremedim, mesafe de çok yakın olduğu için direksiyonu da sol tarafa kırmama rağmen çarpmayı önleyemedim, aracımın sağ ön tarafı ile şahsa çarptım ve durdum, ben ilk etapta belediye otobüsünün arkasında iken hızım 80-90 kilometre idi, onu sollarken hızımı 60 km/s’a kadar düşürmüştüm, çarpma anında yaklaşık süratim o kadardır, sol tarafım şarampoldü, yoksa araba devrilecekti, ..” şeklindedir.

3.Trafik Kaza Tespit Tutanağında, bu kazanın oluşumunda kazaya karışan yaya …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 68 inci maddesinde yer alan, ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almadan veya göz önüne aldığı halde uygun zamanda geçmemek kuralını ihlal ettiği, sanık sürücünün ise aynı yasanın 52 nci maddesinde yer alan kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmama kuralını ihlal ettiği kanaati belirtilmiştir.
4.Mahalinde keşif yapılmış ve keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, sanığın geçme yasağı olan yerlerde geçme kuralını ihlal ettiği, yine ölen yaya …’ın da ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne alması ve buna göre geçişini yapması gerekirken buna riayet etmediğinden dolayı eşit derecede asli kusurlu olduklarının tespit edildiği görülmüştür.

5.Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporunda ise sanığın otobüsü görmesine rağmen olay mahaline dikkatli, tedbirli ve hız azaltarak yaklaşmadığı ve yayalara karşı varlığını belirtmek için zamanında uyarıda bulunmadığından dolayı tali kusurlu olduğu, yaya …’ın ise tehlikeli bir şekilde otobüsün önünden can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde yola dikkatini vermeden taşıt trafiğini gelen aracın hız ve yakınlığını dikkate almadan aniden taşıt yoluna girmesi nedeniyle asli kusurlu olduğu yönünde görüş verilmiştir.

6.Rapora itiraz üzerine ve raporlar arasında kusur durumları yönünden çelişki olması sebebiyle İstanbul Teknik Üniversitesinden, 3 kişilik bilirkişi heyetinden kusur raporu alınmış olup, hükme esas alınan bu raporda sanık sürücünün geçmenin yasak olduğu yerlerde, kavşaklarda, önlerindeki aracı geçmeleri yasak olduğu halde tek şeritli, çift yönlü yerleşim yeri sayılmayan yolda önündeki … durduğunda tamamen durması gerektiği, geçmesinin yasak olduğu, bu nedenle önündeki aracı geçmek istemesi sebebiyle olayda asli kusurlu olduğu, yine ölen … ‘ın da duran aracın önünden geçmesi nedeniyle tali kusurlu olduğu yönünde görüş verilmiştir.

7.Sanığın güncel adlî sicil kaydı dava dosyasına eklenmiş ve sabıkasız olduğu görülmüştür.

IV. GEREKÇE
Olay tarihinde, sanığın idaresindeki kamyonet ile saat 17:00 sıralarında, gündüz vakti, 7 metre genişliğindeki iki yönlü yolda ve hız limitinin 80 km-s oldu meskun mahal dışında seyir halinde iken, olay yeri T kavşağa geldiğinde, önünde aynı yönde seyreden ve yolcu indirmek için yolun sağında duraklama yapan Konya Büyük Şehir Belediyesine ait yolcu otobüsünü geçmek istediği sırada, otobüsten inerek bu aracın önünden karşıya geçmek için yola çıkan yayaya, karşı şeritte çarptığı, çarpmadan önce araca ait 48 m fren izi tespit edildiği, sanığın asli kusurlu olarak bir kişinin ölümüne neden olduğu olayda; Mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Konya 3.Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.05.2016 tarih, 2014/528 Esas, 2016/338 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.09.2023 tarihinde karar verildi.