Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/4948 E. 2023/5197 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4948
KARAR NO : 2023/5197
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/263 E., 2016/31 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Divriği Asliye Ceza Mahkemesinin, 03/02/2016 tarihli ve 2014/263 Esas, 2016/31 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası delaletiyle birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesi ve 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca sonuç ceza olarak hapis cezasından çevrilen 15.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 20/09/2020 tarihli ve 2016122736 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanıklar müdafiinin temyiz sebepleri;
1-Eksik inceleme sonucu hatalı kusur tayini ile sanıklar hakkında beraat kararı yerine mahkumiyet hükmü kurulmasının ve fazla cezaya hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğuna,

2-Diğer sebeplere,İlişkindir.

B.Katılan vekilinin temyiz sebebi;
1-Sanıklar hakkında eksik ceza tayininine,

2- Diğer sebeplere,İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü;
Sanıklardan …’ın … Madencilik Şirketinin sorumlu yetkili müdürü olduğu, sanık …’ın ise aynı şirkette Usta başı olduğu, suç tarihi öncesinde sanıkların şirket çalışanlarının içme suyunu karşılamak için hekme çayı kenarında gölet açarak büyükçe bir alanda su biriktirdikleri, sanıkların yerleşim alanına yakın bir yerde DSİ’den ve diğer yetkili kurumlardan yazılı hiçbir izin almaksızın tamamen kendi inisiyatiflerini kullanarak hekme çayı kenarında küçük suni gölet açtıkları, bahse konu göletin sağlıklı akarının olmadığı, zamanla dibinin balçık çamurla kaplandığı, suni gölet alanın yerleşim yerlerine yakın olduğu, sanıkların bu göletin etrafını üçüncü şahısların zarar görmemesi için tel çit ile çevirmedikleri, göletin derinliğini, kapsamını, niteliğini belirtir herhangi bir uyarı ve ikaz lehvası gölet civarına ve kenarına koymadıkları, gölette muhtemel can ve mal güvenliğini tehlikeye atacak nedenlere engel olmak için de bekçi bulundurmadıkları, sanıkların şirketlerinin içme suyunu karşılamak için devlet kurumlarının onay ve izni dışında kendiliklerinden oluşturdukları suni göleti açık bıraktıkları, olay tarihinden de havanın sıcak olması nedeni ile de vefat eden …’ın serinlemek için sanıklar tarafından hiçbir tedbir, önlem alınmayan dibi balçıkla kaplanmış 2 metreden fazla derinliği olan suni gölete girdiği, bilahare …’ın gölet içinde çamur ve balçığa saplanarak suni gölet içinde boğularak öldüğü, belirtilmiştir.

2.Sanık … aşamalarda, maden şirketinin işletme müdürü olduğunu, şirketin Hekme Çayı kenarındaki yerleşkesinde su ihtiyacının … Madencilikten sağlandığını ancak işçilerin suyun koktuğundan bahisle Hekme Çayında gölet açarak su aldıklarını iş yeri ziyareti esnasında gördüğünü buna ilişkin olarak göletin derhal kapatılmasını talimat verdiğini ve iş yerinden ayrıldığını, bu şekilde gerçekleşen olayda kusurunun bulunmadığını beyan etmiştir.

3.Sanık … aşamalarda, maden şirketinde ustabaşı olarak görev yaptığını, … Madencilikten temin edilen suyun balık kokması nedeni ile talimat vererek Hekme Çayının kenarına işçilere göleti açtırdığını, işletme sahibi sanık …’nın gelmesi ile izinsiz açılan bu göletin tehlikeli olabileceğinden bahisle göletin kapatılmasını söylediğini ancak kendilerinin iş yoğunluğu nedeni ile kapatmadıklarını ve ertesi gün de boğulma olayının meydana geldiğini, suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir.

4.Katılan … ölenin oğlu olduğunu, sanıktan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini beyan etmekle hakkında katılma kararı verilmiştir.

5.Olay yeri inceleme ve görgü tespit tutanağında, açılan göletin 2.30 metre derinlikte, 2 metre genişlikte ve 6.30 metre uzunlukta olduğu etrafında koruyucu önlem bulunmadığı, üzerinin açık ve yüzme tehlikesine ilişkin uyarıcı levha bulunmadığı, dibinin ise balçık olduğu belirtilmiştir.

6.Kovuşturma aşamasında dosyanın tevdii üzerine düzenlenen 24/04/2015 tarihli heyet raporu ile 24/11/2015 tarihli aynı heyet tarafından düzenlenen ek bilirkişi heyet raporunda, “… madencilik …ltd Şti.nin işveren olarak işletmesinde çalışanların içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarını güvenli, temiz su kaynaklarından karşılamasının 6331 sayılı İş Güvenliği Kanunun işverenlere yüklediği yasal sorumluluk ve zorunluluklar tahtında (Md.4,5 leri ile Sağlık gözelim ile ilgili 15.maddeleri amir hükümleri gereği işlermesinde ve işyerinde çalışan işçilerin temiz içme ve kullanma suyu itiyaçlarını güvenli,sağlıklı şekilde karşılamaları hükmüni amirdir) balık kokusu gelen içme suyu yerine yer altı sondaj kuyuları ile temiz içme suları ve çevredeki temiz içme suyu kaynaklarından karşılaması gerekirken aksine hareketle kazalı ve müştekiler yerleşim birimine 200 metre uzaklıktaki palanga mevkiinden geçen Hikme çayı kenarına iş makinaları ile 2,3m derinlikte, 12.6 m2 ebadında göletçik oluşturup, üzerinin ve çevresinin açık, derinliğini bildirir ikaz uyarı levhalarından yoksun göletçik oluşturmakla, tabanında oluşan balçığı temizlememekle olayda olduğu gibi çevre sakinleri için serinlemek amacıyla göletciğe girenler için risk tehlike arzına, kazalı yakınları ile tanık mahalle muhtarı … ve kazalının babası, amcası ile tanıkların ikaz ve uyarılarına aldırış etmeyerek dava konusu olaya anılan baskın taksirli eylemleri ile sebebiyet vermekle dava konusu olayda 1. derecede asli kusurlu olduğu” ve bu kusurun cezaların şahsiliği ilkesi gereği yetkili işletme müdürü sanık … ile ustabaşı sanık …’a ait olacağı görüş ve kanaati belirtilmiştir.

7.Sivas Cumhuriyet Başsavcılığının 25/08/2014 tarihli ölü muayene tutanağında kişinin ölümünün suda boğulmaya bağlı asfiksi sonucu meydana geldiği bildirilmiştir.

8.Sanığa ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
… madencilik şirketi bünyesinde çalışan sanık …’ın yetkili işletme müdürü ve sanık …’ın ustabaşı olduğu, sanıklardan …’ın aşamalardaki beyanları ile sabit olduğu üzere kendi talimatı doğrultusunda Hikme Çayından içme suyu almak amacıyla, herhangi bir izin alınmaksızın gayri resmi şeklide suni bir gölet oluşturulduğu ve etrafında herhangi bir koruma önlemi ya da uyarıcı levha bulunmayan bu gölete olay günü serinlemek amacı ile giren …’ın dibi balçık olan gölette boğulması sonucu sanıkların asli kusurları ile …’ın ölümüne sebebiyet verdikleri olayda,

A.I.Sanıklar Müdafiinin ve Katılan vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden;
Olay ve olgular kısmında yer verilen ve oluşa uygun düştüğü kabul edilen bilirkişi raporları doğrultusunda asli kusurlu bulunan sanık hakkında, taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası delaletiyle birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesi ve 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca sonuç ceza olarak hapis cezasından çevrilen 15.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin esas mahkeme kararı hukuka uygun olup, bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B.II. Diğer Temyiz Sebepleri Yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR,
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Divriği Asliye Ceza Mahkemesinin, 03/02/2016 tarihli ve 2014/263 Esas, 2016/31 Karar sayılı kararında sanıklar müdafii ve katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafinin ve katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.11.2023 tarihinde karar verildi.