Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/4887 E. 2023/1594 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4887
KARAR NO : 2023/1594
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden sanık müdafiinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.01.2016 tarih, 2015/396 Esas, 2016/8 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 62 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına , 50 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 inci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası uyarınca paraya çevrilerek, 16.700,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin 6 ay süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 24.09.2020 tarihli onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Bilirkişi raporu ile Adli Tıp Kurumunun kusur tespitinde çelişki olduğu, bunun giderilmesi gerektiğine, sanığın tali kusurlu olduğuna ve cezanın alt hadden verilmesi gerektiğini

ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü
1.Olay tarihinde, sanığın sevk ve idaresindeki kamyonet ile … ile trafiğe kapalı olan …- … karayolunda … istikametine doğru seyir halinde iken Yenigün köyü civarında yolun karşısına geçmeye çalışan 5 yaşındaki maktul …’ye çarpması neticesinde maktul … nin kaza neticesinde hayatını kaybettiği, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında sanığın olayda asli kusurlu olduğu anlaşıldığından sanığın kusur durumuda dikkate alınarak teştiden cezalandırılmasına, sonuç hapis cezasının miktarı dikkate alınarak sanık hakkında CMK’nın 231/5 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, sanığın üzerine atılı suçun taksirli suç olması TCK’nın 50/4 maddesi dikkate alınarak sanığa verilen hapis cezasının günlüğü 20 TL’den hesaplanarak adli para cezasına çevrilmesine dair aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir.

2.Sanık savunmasında, saat 18:00 sıralarında yeni yapılan trafiğe açık olmayan …-… kara yoluna girdiğini, bu yolda 3. vites ile yaklaşık 60-70 km hız ile gitmekte olduğunu, kazanın meydana geldiği yerde seyir halindeyken yol kenarında oturan birkaç tane küçük çocuk fark ettiğini, tam bu esnada yol kenarında duran çocuklardan küçük bir kız çocuğunun yola koşarak çıktığını gördüğünü, kız çocuğunun yola çıktığını görmesi üzerine frene bastığını ancak kız çocuğunun aniden yola çıkarak kamyonetinin sol ön kısmına çarpması nedeniyle hemen duramadığını, kız çocuğuna çarptıktan hemen 150 m kadar sonra durduğunu, kazanın meydana geldiği yolun trafiğe kapalı olduğunu bildiğini ancak tüm araçlar o yoldan gidince o yola girmeye karar verdiğini, kesinlikle kasıtlı olarak çocuğa çarpmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir..

3. Kaza tespit tutanağının tutulmadığı, Jandarma komutanlığının olay yeri genel krokisini çizdiği, olayın … ilçesi ile … ilçesini birbirine bağlamak için yapılan, giriş ve çıkışının fiziki emniyet tedbirleri ve trafik işaret levhaları ile kapatılmış olan yol içinde meydana geldiği anlaşılmıştır.

4. … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi kusur raporunda, “… sanığın trafiğe kapalı yola giriş yapmaması, yol kenarında gördüğü çocukları dikkate alarak ikaz tedbiri alması gerekirken trafiğe kapalı yola girip seyri sırasında sol tarafında gördüğü çocukları ikaz etmeyip sevk ve idaresindeki kamyonetin sol tarafından taşıt yoluna giren yayaya çarptığı olayda asli kusurludur..” şeklinde görüş vermiştir.

5. Sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde, sabıkasının olmadığı görülmüştür.

IV. GEREKÇE
Sanık Müdafiinin Alt Sınırdan Ceza Verilmesi Gerektiğine, Sanığın Tali Kusurlu olduğuna İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Olay tarihinde, sanığın sevk ve idaresindeki kamyonet ile … ilçesi ile … ilçesini birbirine bağlamak için yapılan ve giriş ve çıkışının fiziki emniyet tedbirleri (kum yığınları) ve trafik işaret levhaları ile kapatılarak, henüz inşaat aşamasında olan, kısmen mıcırlı yola girerek, 5 yaşındaki ölene çarptığı, kamyonetin 2000 kg kadar yüklü ve yolun iniş eğimli olması nedeni ile ölene çarptıktan 100 metre sonra durabildiği, sanığın taşıt girmenin yasak olduğu yola girmek suretiyle asli kusurlu olduğu anlaşılmıştır.

Pazarcılık yapan ve yörede oturan sanığın, yapım aşamasında olan, kum yığınları ve trafik işaret levhaları ile taşıt trafiğine kapalı olan yola, yolun kullanıma kapalı olduğunu bilerek girdiği, yanlış bir öngörü ile neticenin meydana gelmesini engelleyebileceğini ya da neticenin gerçekleşmeyeceğini zannederek, neticenin oluşmasına bilinçli taksirli hareketi ile neden olduğu anlaşılmakla; sanık hakkında belirlenen cezada 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 22 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik ceza tayini yapılması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.01.2016 tarihli ve 2015/396 Esas, 2016/8 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınması suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.05.2023 tarihinde karar verildi.