Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/4882 E. 2023/2435 K. 06.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4882
KARAR NO : 2023/2435
KARAR TARİHİ : 06.07.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/193 E., 2015/372 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2015 tarih, 2013/193 E., 2015/372 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, eylemini bilinçli taksirle gerçekleştirdiğinden 22 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 1/3 artırım yapılarak 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 ncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca sürücü belgesinin 6 ay süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 18.09.2020 tarihli hükmün Onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
1.Sanığın kırmızı ışıkta geçmediğine, bu hususta tek bir tanık ifadesinin yeterli olmadığına,

2.Kusura

ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü;
1.Olay tarihinde saat 08:37 sıralarında sanık …, sevk ve idaresindeki çekici ve buna bağlı yarı römork ile Eski Edirne Asfaltı üzerinde Sultangazi istikametinden Arnavutköy istikametine doğru 78 km/h süratle seyir halinde iken, 1850 sayılı trafik ışığına geldiğinde hızını azaltıp seyrini kontrollü bir şekilde devam ettirmesi gerekirken, kendi istikameti için trafik ışığı kırmızıya dönmüş olmasına rağmen kırmızı ışıkta geçiş yaptığı, seyir istikametine göre sol taraftan kaplamaya girmek suretiyle karşıdan karşıya geçmekte olan yayalara karşı hızı nedeniyle tedbirde yetersiz kalıp çarparak …’ın ölümüne, …’ın yaralanmasına neden olduğu anlaşılmıştır.

2.Sanık … aşamalardaki savunmalarında kendisine yeşil ışık yanarken geçiş yaptığını beyan etmişse de, tarafsız kamu tanığı …, kollukta aynı gün verdiği ifadesinde ve mahkemedeki yeminli beyanında trafik ışıklarında yayalar için yeşil ışık yanmakta iken, sanığın kullandığı aracın maktul ve mağdureye çarptığını söylemiştir.

3.Tanık … kolluktaki ifadesinde; olay günü Arnavutköy Devlet Hastanesine gitmek için Kayaşehir ışıklara geldiğinde, trafik ışıklarının yayalara yeşil yandığı sırada karşıya geçmeye çalıştığını, bu sırada ölen ile yaralanan mağdurun karşı kaldırımdan Arnuvutköy’e doğru geldiklerini, ölenin yolun kenarında, yaralananın ise kaldırımda yürüdüklerini, tam kaldırıma çıkacağı sırada bir korna sesi duyduğunu, kendisini hemen kaldırıma attığını, o esnada yanından geçen kamyonun bayanlara çarparak kaldırıma kadar çıktığını, olayın şoku ile kamyonun hızlı olup olmadığını fark edemediğini, karşıya geçtiği sırada araçların halen bekler durumda olduğunu belirtmiştir. Tanık … yargılama aşamasında da benzer beyanda bulunmuştur.

4.Yaralanan …’ın kollukta alınan ifadesinde, trafik ışıklarına doğru annesi ile beraber kaldırımda yürüdüklerini, ışık yayalara yeşil yandığında karşıya geçmek için yola doğru hamle yaptıkları sırada, aracın çok süratli bir şekilde her ikisine de çarptığını ifade etmiş; yargılama aşamasında ise adreslerinden temin edilemeyen mağdur … ile müşteki …’ın dinlenmesinden vazgeçilmiştir.

5.Müşteki mağdur …’ın Adli Tıp Kurumu Gaziosmanpaşa Şube Müdürlüğünün raporunda, kemik kırığı yaralanmasının hayat fonksiyonlarına orta (3) üç derecede etkileyecek nitelikte olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda sanığın, Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirtilen hız sınırlarının üstünde bir hızla, trafik ışıklarında hızını azaltmaksızın, olayın görgü tanığına göre kendi istikametine kırmızı yandığı halde yoluna devam etmesi nedeni ile asli kusurlu, yayaların ise tali kusurlu olduğu yönünde kanaat beyan edilmiştir.

6.Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin heyet raporunda ise terditli rapor düzenlenmiş, sanık sürücünün yeşil ışıkta geçmiş olması durumunda sanığın tali kusurlu, kırmızı ışıkta geçmesi durumunda ise sanığın asli kusurlu olduğu yönünde görüş verilmiştir.

7.Sanık aşamalardaki savunmalarında özetle; idaresindeki hafriyat yüklü tır kamyonu ile Habipler istikametinden Arnavutköy’e doğru seyir halinde iken, sabah saat 08:00 sıralarında yaya geçidinden yeşil ışıkta geçtiği sırada, 10 metre ilerde orta refüşte iki bayanın yola girdiğini, onlara çarpmamak için fren yaptığını ve korna çaldığını, direksiyonu kırıp kaldırıma çıktığını, polisler gelince kendilerine de olayı anlattığını, çok üzgün olduğunu beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin oluş ve kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden;
Sanığın olay tarihindeki idaresindeki tır ile hız limitinin 70 km/s olduğu meskun mahalde, saat 08:37 sıralarında, tek yönlü ve üç şeritli yolun sağ şeridinde seyir halinde iken, olay yeri ışık kontrollü kavşağa geldiğinde, kaza tespit tutanağı ekindeki krokiye göre, yaya geçidi ışığının 15 metre kadar ilerisinde, tarafsız tanık … ve müşteki mağdur …’ın ifadelerine göre, yayalara ışığın yeşil yanması nedeni ile karşıya geçmek için yola inen ölen anne … ile henüz kaldırımda bulunan yaralanan …’a asli kusurlu olarak çarptığı olayda; sanığın kırmızı ışık ihlali yaptığı tanık ifadesi ile anlaşıldığından, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.

Re’sen Gözetilecek Sebepler Yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2015 tarih, 2013/193 E., 2015/372 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.07.2023 tarihinde karar verildi.