YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4875
KARAR NO : 2023/2440
KARAR TARİHİ : 06.07.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/18 E., 2016/94 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 13.05.2016 tarih, 2016/18 E., 2016/94 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası uyarınca, paraya çevrilerek, 36.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 23.09.2020 tarihli hükmün Düzeltilerek Onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebebi;
Hükmün usul ve yasaya aykırı olduğuna, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü
1.Olay tarihinde sanık …’in idaresindeki kamyonet ile Konya’dan Karaman’a seyir halindeyken saat 17:00 sıralarında Karaman Merkez Yollarbaşı köyüne yaklaştığı bir sırada yorgun ve uykusuz olması nedeniyle uyukladığı, aracın seyir istikametine göre sağ tarafında bulunan şarampole yuvarlanarak devrildiği, … içerisinde bulunan yolculardan …, … ve …’in olay yerinde yaşamını yitirdiği, müşteki …’in ise hayati tehlike oluşturmayacak biçimde yaralandığı, kazada ölen ve yaralananların sanığın akrabaları olduğu anlaşılmıştır.
2.Kaza Tespit Tutanağında, olayın meskun mahal dışında, tek yönlü yolda meydana geldiği, kamyonet sürücüsünün seyrine göre sağ taraftan yoldan çıktığı ve bariyerlere çarptıktan sonra, takla atarak 79 metre sonra durduğu, … sürücüsünün tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
3.Sanığın hazırlık soruşturmasında yapmış olduğu savunmasında; Konya ilinden Karaman iline seyir halindeyken araçta ön yolcu koltuğunda, …, sol arka koltukta …, arka ortada yeğeni …, sağ arka yolcu koltuğunda ise yeğeni … in bulunduğunu, hızının 80-90 km/sa. civarında olduğunu, Yollarbaşı köyüne yaklaştığında yorgunluk sebebiyle uyuklamaya başladığını, Yollarbaşı köyünü geçtikten sonra yine uyuklamış olacak ki aracın hakimiyetini kayıp ederek kaza yaptığını, kaza anı ile ilgili olarak sağ şarampolden dışarıya çıkmış olduğunu hatırladığını beyan etmiştir.
4.Kaza sonucunda ölen …’in sanığın ablası …’in kocası, ölen …’in sanığın ablası …’in oğlu, ölen …’in ise sanığın ağabeyi Asım Atçeken’in kızı olması nedeniyle taksirli hareket sonucu neden olunan netice münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez şeklindeki TCK’nın 22/6. maddesini tartışmak gerekirse, bu hükmün uygulanabilmesi için meydana gelen neticenin sanığın mağduriyetine yol açması, bu mağduriyetin sanığın cezalandırılmasını gereksiz kılacak düzeye ulaşması gerekmektedir. Öte yandan mağduriyet kavramı maddede “…. Münhasıran sanığın kişisel ve ailevi durumu” ile ilişkilendirilmiştir. Yüksek Yargıtayımızın örnek oluşturacak içtihatlarda da görüleceği üzere enişte ve yeğen gibi kaza sonucu ölenlerin, TCK’nın 22/6. maddesinin uygulanması koşulu içerisinde yer almadığı, TCK’nın 22/6 maddesinin şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
5. Ölenlerin mirasçıları şikayetçi olmamışlar ve davaya katılmamışlardır.
IV. GEREKÇE
Yerel mahkeme kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde, kusur tayininde, hükmedilen temel ceza miktarında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
1.Olay tarihinde sanığın idaresindeki kamyonet ile tek yönlü yolda seyir halinde iken, direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve seyir istikametine göre sağ taraftan yoldan çıkarak takla attığı, … içinde akrabası olan üç kişinin ölümüne tam kusurlu olarak neden olduğu olayda; mahkemenin kabul ve ceza takdirinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2. Sanık hakkında kurulan hükümde, hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle 5237 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin üçüncü fıkrasına, uygulamama maddelerinin eksik gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına aykırı davranılması da hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 13.05.2016 tarih, 2016/18 E., 2016/94 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün (3) ve (4) numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen hapis cezasının sanığın sosyal ve ekonomik durumu ve şahsi halleri nazara alınarak 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası delaletiyle 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca adli para cezasına çevrilmesine, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının 1825 tam gün olarak belirlenmesine, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri gözetilerek bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 36.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığa verilen adli para cezasının miktarı ve sanığın ekonomik durumu dikkate alınarak hükmedilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi gereğince takdiren 1’er ay ara ile 24 eşit taksit ile taksitlendirilmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmediği takdirde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğine ve ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtaratına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.07.2023 tarihinde karar verildi.