Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/4861 E. 2023/1310 K. 18.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4861
KARAR NO : 2023/1310
KARAR TARİHİ : 18.04.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Banaz Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.03.2016 tarihli ve 2015/220 Esas, 2016/ 273 Karar sayılı kararı ile sanığın taksirle öldürme suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 29.09.2020 arihli ve 2016/232841 sayılı hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilinin temyiz istemi;
Sanığın kusuru bulunduğuna, eksik incelemeyle karar verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Yerel Mahkemenin Kabulü;
1. Olay günü saat 21:30 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki kamyonet ile meskun mahal dışında, çelik bariyerle bölünmüş, iki şeritli, aydınlatması bulunmayan yolda, gece vakti seyir halindeyken beyanına göre sağından aniden yola giren yaya …’ya çarptığı, kaza nedeniyle yayanın öldüğü olayda, mahkemece kazanın meydana gelmesinde sanığın kusursuz olduğu kabul ve tespit edilerek uygulama yapılmıştır.

2. Katılanlar sanıktan şikayetçi olduklarını beyan etmişlerdir.

3. Sanık savunmasında ”Ben olayla ilgili önceden detaylı ifade verdim o ifadem doğrudur,.istikametinden … istikametine doğru seyir halinde iken Büyükoturak köyü olduğunu öğrendiğim yerde aniden yolda bir şahıs gördüm, fren yaptım, ancak buna rağmen şahsa çarptım, hemen köylüleri haberdar ettim, ambulans ve jandarma geldi, trafik polisi de geldi, benim hızım 75-80 km civarındaydı, olayda benim kusurum yoktur, beraatimi talep ederim ancak mahkeme aksi kanaatte ise CMK’nın 231/5 md. nin uygulanmasını talep ederim, benim kusurum yoktur, bu nedenle zarar karşılama hususunda imkanımda yoktur, müşteki şikayetten vazgeçerse kabul ederim” demiştir.

4. Kaza tespit tutanağında, keşfe binaen tanzim olunan bilirkişi raporunda, Adli Tıp Kurumu raporunda kazanın meydana gelmesinde sanığın kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir.

5. Tanık … beyanında “Olaydan sonra etrafa baktığımızda aracın 8 – 10 metre arkasında yerde asfaltta müteveffaya ait ayakkabıları, yine yerde müteveffaya ait şapka, telefon ve el fenerini bulduk, müteveffayı köylüm olması sebebiyle tanırdım… Ben olay sırasında evimde oturuyordum. Büyük bir ses geldi. Ben bir aracın yolun kenarındaki demirlere çarptığını zannettim. Fren sesi falan duymadım. Hemen balkona çıktım. Evimin önünde bir araçtan duman çıktığını gördüm. Şoförü de can kurtaran yok mu diye bağırarak sağa sola koşturuyordu, panik içindeydi. Ben radyatör falan yandıysa diye su getireyim diye bağırdım. Beni duymadı. Ben aşağıya indim. Bu sırada aracın önünde birinin yattığını aracın sağ tarafının içe doğru göçük halde olduğunu, ön camın sağ tarafının kırık olduğunu, taş değmiş gibi dağılmış olduğunu gördüm. Zaten … sağ şeritteydi ve çizgiye çok yakındı. Ancak çizgiyi geçmemişti. Aracın lambaları kısa fardı. Olaydan sonra sanığa olay nasıl oldu diye sordum, o da ben de nasıl olduğunu anlamadım. Ben …’den geliyorum, zaten …’a varınca dinlenecektim.” demiştir.

6. Olay yeri inceleme raporu,olay yeri basit krokisi, kaza sonrası olay mahallinde çekilen fotoğrafların bulunduğu CD içeriğinin dosyada olduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin oluş ve kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

1. Katılanlar vekilinin temyiz istemi;
A. Sanığın kusurlu olduğu yönünden;
Kaza tespit tutanağı, keşfe binaen tanzim olunan bilirkişi raporunun, Adli Tıp Kurumu raporunun oluş ve dosya kapsamının birbiri ile uyumlu olduğu, kusur durumunu kesin bir şekilde tespit ettiği anlaşılarak hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Eksik inceleme ile karar verildiği yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, dosyadaki bilgi ve belgelerin karar vermeye yeterli olduğu anlaşılarak hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

Sanık hakkında kurulan hükümde; kusursuz olduğu kabul edilen sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken (b) bendi uyarınca beraatine karar verilmesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle; Banaz Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.03.2016 tarihli ve 2015/220 Esas, 2016/273 Karar sayılı kararı kararına yönelik katılanlar vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının 1. paragrafının hükümden çıkarılarak yerine ”yüklenen suç bakımından taksire dayalı kusuru bulunmadığından 5271 sayılı CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince sanığın beraatine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.04.2023 tarihinde karar verildi.