YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4841
KARAR NO : 2023/2027
KARAR TARİHİ : 06.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/38 E., 2016/346 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Denizli 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.05.2016 tarihli ve 2015/38 Esas, 2016/346 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrasının, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası, birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları gereğince 15.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 21.09.2020 tarihli ve 2016/254166 sayılı temyiz istemlerinin reddiyle onama görüşü içeren Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğuna ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nde olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Yerel Mahkemenin Kabulü;
1. Mahkemece, ”Yapılan yargılama, toplanan deliller, sanık savunması, müştekilerin beyanları, trafik kazası tespit tutanağı, doktor raporları, ölü muayene ve otopsi raporu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenmiş olan 29/02/2016 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamı uyarınca; Denizli Halı isimli işyerinde işçi olarak çalışan müştekiler ile mütevvefa …’ın 14/02/2014 günü Sevgililer Günü nedeniyle işyerleri tarafından düzenlenen organizasyon kapsamında sinema izlemek için Denizli’ye gelmek üzere sanık … idaresindeki 20 HZ 321 plaka sayılı otobüse bindikleri, saat 14:00 sıralarında sanık idaresindeki araçla Tavas istikametinden il yolunu takiben Denizli istikametine doğru geldikleri sırada sanığın kaza mahalline geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve yol içerisinde aracın devrildiği, akabinde orta refüj başına çarptığı ve 101,5 metre sürüklendiği, bu şekilde meydana gelen kazada müştekilerin yaralandıkları, …’ın ise yaşamını yitirdiği, dosya kapsamı, müştekilerin beyanları ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenmiş olan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporu dikkate alındığında sanık …’nın idaresindeki araçla seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, yol ve zemin durumuna göre hızını ayarlayıp teyakkuzla seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip iniş eğimli ıslak zeminli yolda direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri nedeniyle kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, kazada yaralanan yolcuların şikayetçi olmadığı, bu suretle sanığın taksirle ölüme neden olma suçunu işlediği anlaşıldığından cezalandırılmasına karar vermek gerekmiş, sanığın işlediği suç nedeniyle müşteki …’ın uğradığı somut maddi zararın giderilmemiş olması nedeniyle sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”
Biçimindeki gerekçe ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir.
2. Ölen …’ın 14.02.2014 tarihli otopsi tutanağında,
”…1-Şahsın trafik kazası ile husulü mümkün genel beden ve özellikle künt kafa travmasına bağlı oluşan çoklu açık, parçalı kafa kemik kırıkları ile müterafik beyin doku hasarı nedeniyle öldüğü,
2-Şahsın ölümüne neden olabilecek başka bir faktöre ait bulguya rastlanmadığı, …”
Denilmektedir.
3. Sanık aşamalarda, olay mahallinde 50 km hızla seyrederken, havanın yağışlı olması sebebiyle aracın yolun tırtıklı kısmında savrularak, gidiş yönüne göre sola doğru yatıp, orta refüjde durduğunu, kendisinin kusurunun bulunmadığını ileri sürmüştür.
4. Olay tarihli kaza tespit tutanağında ve Adli Tıp Kurumu İstanbul Adli Tıp Grup Başkanlığı İstanbul Trafik İhtisas Dairesi 29.02.2016 tarihli raporunda, sanığın idaresindeki otobüsle, seyri sırasında yola gereken dikkatini vererek, yol ve zemin durumuna göre hızını ayarlayıp teyakkuzla seyrini sürdürmesi gerekirken, mevcut hızı ile mahale yaklaşıp, iniş eğimli ve ıslak zeminli yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek, evvela trafik levhalarına ve akabinde refüj başına çarpması ile devrilerek, 101,5mt. Öne doğru (sol yan üzerine) sürüklenmesi ile meydana getirdiği olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı asli kusurlu hareketiyle bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiği bildirilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yerel Mahkemece, kabul edilen olay ve olgularda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin bu husustaki temyiz sebebi reddedilmiştir.
2. Sanığın idaresindeki otobüsle, gündüz vakti, yağmurlu havada, meskun mahal dışı, ıslak asfalt kaplama bölünmüş il yolunda seyri sırasında, olay mahalline geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek, yol içerisinde aracının gidiş yönüne göre sol tarafa devrilmesi şeklinde meydana gelen ve aracının hızını, yol, görüş ve hava durumuna göre ayarlamayarak asli kusuruyla bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiği olaya ilişkin mahkemenin kusur tayininde uygunsuzluk bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Denizli 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.05.2016 tarihli ve 2015/38 Esas, 2016/346 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.06.2023 tarihinde karar verildi.