Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/4725 E. 2023/303 K. 07.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4725
KARAR NO : 2023/303
KARAR TARİHİ : 07.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/670 E., 2016/326 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin, 18/03/2016 tarihli ve 2015/670 Esas, 2016/326 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesinin, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 2 yıl 28 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sürücü belgesinin 6 ay süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 18/09/2020 tarihli ve 2016/223452 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri;
1. Ölenin yakın arkadaşı olduğu, kazanın mücbir sebepten meydana geldiği, kusur raporunun bu nedenle hatalı olduğu ile mahkemece eksik inceleme sonucu fazla ve haksız ceza tayin edildiğine,

2. Lehe hükümlerin uygulanmaması suretiyle hukuka aykırılık yaratıldığına,

3. Diğer temyiz nedenlerine,
ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü
1 .03/10/2015 tarihinde şüpheli …’nin sevk ve idaresindeki… plakalı çekici ve yedinde takılı bulunan … plakalı yarı römorku ile Sandıklı ilçesinden Keçiborlu ilçesi istikametine seyri sırasında 52+300 km. geldiği esnada direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolun sağ tarafına çıkıp yol kenarındaki çelik bariyerlere çarparak takla atarak sürüklenmesi sonucu trafik kazasının meydana geldiği, kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan …’ın vefat ettiği, belirtilmiştir.

2. Sanık aşamalardaki beyanlarında önünde seyretmekte olan aracın yanından çıkan köpeğe çarpmamak için refleks ile sağa manevra yaptığını, bariyerlere yaklaşınca sola direksiyon manevrası yaptığını ancak bu defa çekicinin devrileceğini anlayınca tekrardan sağa manevra yapması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıktığını, olayda kusurunun bulunmadığını beyan etmiştir.

3. Katılan sanıktan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini beyan etmiş olup mahkemece katılma kararı verilmiştir.

4. Kaza tespit tutanağında; kaza yerindeki azami hız limitinin 110 km/saat olduğu, havanın açık, zeminin kuru, olay mahalli yolun düz, eğimsiz olduğu, kazanın oluşumunda sanığın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun’un 52/1-b maddesinde düzenlenen araçların hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak kuralını ve 65/1-a maddesinde düzenlenen taşıma sınırı üzerinde yolcu alınması yasağı kuralını ihlal ettiği görüş ve kanaati belirtilmiştir.

5. Dosyada mevcut bulunun ve soruşturma aşamasına ait 09/10/2015 tarihli bilirkişi raporunda; sanığın 2918 sayılı Kanun’un 52/1-b maddesi ve 65/1-a kuralını ihlal ettiğinden dolayı asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.

6. Dosyanın tevdii üzerine düzenlenen 29/02/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin raporunda, köpeğin yola çıkmasının kazanın meydana gelmesinde tali derecede etkili olduğu, sanığın, sevk ve idaresindeki çekici ve çekiciye bağlı yarı römork ile yola gereken dikkati vermeden seyrettiği, seyrini kontrollü sürdürmediği, önünde seyreden tırın yanından yola çıkan köpek nedeni ile etkin fren tedbiri almayarak yoldan çıktığı kazada dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.

7. Maktulün kesin ölüm sebebini belirleyen, Dinar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03/10/2015 tarihli ölü muayene tutanağında kişinin ölümünün “…trafik kazası neticesinde gerçekleşen travma ve özellikle göğüs ve baş bölgesindeki basıya bağlı solunum ve dolaşım yetmezliği sonucu meydana geldiği” görüşü belirtilmiştir.

8. Sanık …’ye ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir

IV. GEREKÇE
Olay günü, sanık sürücü … sevk ve idaresindeki, dorsesinde yük bulunan tır ile meskun mahal dışında, azami hız sınırının 110km/saat olduğu, orta refüj ile bölünmüş, tek yönlü, iki şeritli, asfalt kaplama devlet karayolu üzerinde gündüz vakti Antalya istikametine seyri sırasında olay mahalline geldiğinde önünde seyir halinde olan başkaca aracın yanından çıkan köpeğe çarpmamak amacı ile direksiyon manevrası yapması sonucu aracın hakimiyetini kaybetmesi üzerine istikametine göre yolun sağında bulunan bariyerlerden yol dışına çıkarak şarampole yuvarlanması ve 75 metre toprak zemin üzerinde sürüklenerek ters şekilde durması sonucu sanığın asli kusuru ile aracın içerisinde yolcu olarak bulunan …’ın ölümüne sebebiyet verdiği olayda,

Hüküm kısmında, sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezasının aynı Kanunun 62 nci maddesi uyarınca 1/6 oranında indirilmesi sırasında 2 yıl 1 ay yerine hesap hatası sorucu 2 yıl 28 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.

1. Ölenin Yakın Arkadaşı Olduğu, Kazanın Mücbir Sebepten Meydana Geldiği, Kusur Raporunun Bu Nedenle Hatalı Olduğu ile Mahkemece Eksik İnceleme Sonucu Fazla ve Haksız Ceza Tayin Edildiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Olay ve olgular başlığı altında yer verilen ve oluşa uygun bulunan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 29/02/2016 tarihli raporunda, sanığın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesinin, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 2 yıl 28 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sürücü belgesinin 6 ay süre ile geri alınmasına ilişkin esas mahkemenin kabulü hukuka uygun bulunmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Lehe Hükümlerin Uygulanmaması Suretiyle Hukuka Aykırılık Yaratıldığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezası kısa süreli olmasına rağmen, taksirle işlenen suçlarda bilinçli taksir halinde sadece uzun süreli hapis cezalarının adli para cezasına çevrilemeyeceği gözeltilmeden, dosya içeriğine göre tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunmayan, takdiri indirimden yararlandırılan, dosyaya yansıyan olumsuz davranışı bulunmayan sanık hakkında, “Sanık hakkında verilen cezanın miktarı dikkate alındığında koşulları oluşmayan …. ” şeklindeki hatalı gerekçe ile 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı davranılması, hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Diğer Temyiz Sebepleri Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin, 18/03/2016 tarihli ve 2015/670 Esas, 2016/326 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.02.2023 tarihinde karar verildi.