Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/4553 E. 2023/1095 K. 04.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4553
KARAR NO : 2023/1095
KARAR TARİHİ : 04.04.2023

MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.02.2016 tarihli ve 2015/84 Esas, 2016/25 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 ınci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesinin altıncı fıkraları gereğince 30.400 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin altı ay süreyle geçici olarak alınmasına karar verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 23.09.2020 tarihli ve 2016/141891 sayılı temyiz istemlerinin reddiyle onama görüşü içeren Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, eksik araştırma sonucu hüküm kurulduğundan bahisle hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

Yerel Mahkemenin Kabulü;
1.Mahkemece ”İddia, Savunma, Adli Sicil ve Nüfus Kaydı, Tanık Anlatımları, Genel Adli Muayene Raporu,Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinin 16/12/2015 Tarih 12554 Sayılı Raporu, Olay Yeri Keşif ve İnceleme Tutanağı ile Raporu, Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağı, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Trafik Kazasına Ait Fotoğraflar ve CD, Bilirkişi Raporu, Adli Tıp Kurumu … Grup Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesinin 21/01/2015 Tarihli Raporu, … Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesinin 19/01/2015 Tarih 2014/3774/1275/805 Sayılı Raporu, … Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesinin 15/01/2015 Tarih 2014/3775/1276/806 Sayılı Raporu, 26/01/2015 Tarihli Bilirkişi Raporu, Sürücü Belgesi Detay Bilgileri ve Tüm Dosya Kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde;

Her ne kadar sanık duruşmadaki savunmasında aracı kendisinin kullanmadığını savunmuş ise de, soruşturma aşamasındaki ifadesinde aracı kendisinin kullandığını ikrar etmesi karşısında, yargılama aşamasındaki savunmasının suçlamadan kurtulmaya yönelik olduğu anlaşıldığından duruşmadaki savunmasına itibar edilmemiş ve aracı olay tarihinde kendisinin kullandığı kabul edilmiş olup,

Olay tarihinde saat 15:30 sıralarında, sanığın kullandığı. plaka sayılı … ile yanlarında ölen arkadaşları … ve … bulunduğu sırada .ilçesi . Köyü istikametinden .istikametine doğru seyir halinde iken, yolun 10. kilometresinde aracın sağ ön lastiğinin patlaması üzerine direksiyon hakimiyetini kaybederek, gidiş istikametinin sol tarafındaki dere yatağına doğru yoldan çıkarak aracının takla atması neticesi meydana gelen trafik kazasında … içerisinde bulunan … ve … isimli şahıslar yaşamını yitirdiği, olayın aracın lastiklerinin bakımsız ve aşırı aşınmış olması nedeniyle lastik telinin atıp, lastiğin patlaması üzerine gerçekleştiği, sanığın kendisine ait olmayıp, ölen …’ın babasına ait olan aracı kullanmaya başlamadan önce aracın lastiklerinin kullanılmaya elverişli olup olmadığını kontrol etmesi gerekirken, kontrol etmeyerek yola çıkmak suretiyle dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli kusurlu olarak … ve …’ın ölümüne sebebiyet verdiği sabit görülerek cezalandırılmasına karar verilmiş olup,

Sanık hakkında cezaya hükmedilirken olayda asli kusurlu olması nedeniyle cezalandırılmasına hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılmış, anığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın taksirle işlenen suçtan kaynaklanması, her ne kadar olayda sanık asli kusurlu ise de, kazaya neden olan yıpranmış lastiği bulunan aracın sahibinin ölenlerden Ömer’in babasına ait olması ile ortaya çıkan suçun işleniş biçimi ne nazara alınarak sanık hakkındaki hapis cezasının seçenek yaptırım olarak para cezasına çevrilmesine ve sürücü belgesinin 6 ay süreyle geri alınmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.”
Biçimindeki gerekçe ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir.

2.Sanık, müdafii hazır olmaksızın, kollukça alınan ifadesinde, sürücülüğünü kendisinin yaptığı aracın lastiğinin patlaması sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybettiğini beyan etmiş, Cumhuriyet savcısı ve mahkeme huzurunda verdiği ifadesinde ise aslında … sürücüsünün Uğurcan olduğu, ehliyeti olmadığı için kendisini korumak amacıyla ilk beyanında gerçeği söylemediğini ileri sürmüştür.

3.Cumhuriyet savcısı eşliğinde yapılan keşif sonucu düzenlenen olay tarihli olay yeri keşif ve inceleme tutanağı dosyada mevcuttur.

4.Adli Tıp Kurumu … Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi 19.01.2015 tarihli …’ın otopsi raporunda,
”…
Kişinin ölümünün genel beden travmasına bağlı femur ve çok parçalı kafatası ve yüz kemik kırıklarıyla birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti ve iç organ yaralanması sonucu meydana gelmiş olduğu kanaatini bildirir rapordur”.

Denilmektedir.

5.Adli Tıp Kurumu … Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi 15.01.2015 tarihli …’ın otopsi raporunda,
”…
Kişinin ölümünün genel beden travmasına bağlı üst ekstremite, yüz ve kafatası kemik kırıklarıyla birlikte beyin kanaması, iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğu kanaatini bildirir rapordur.”

Denilmektedir.

6.Sanığın amcasının oğlu tanık … kolluk huzurunda alınan beyanında, bacanağı … Kaşkı’yı aradığını, o esnada sanığın yanında bulunan bacanağının, aracı kullanan kişinin sanık …’in bizzat kendisi olduğunu söylediğini bildirmiştir.

7.Olay tarihli kaza tespit tutanağında, trafik polis memuru tarafından tanzim edilen 26.01.2015 tarihli raporda, Cumhuriyet savcısı eşliğinde keşif neticesinde aldırılan 23.12.2014 havale tarihli jandarma bilirkişi raporunda ve 16.12.2015 tarihli Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesi raporunda, sanık sürücü … kendisine ait olmayan ve muayene süresi geçmiş otomobil ile seyrine başlamadan önce aracın lastiklerini kontrol etmediği, aşırı derecede aşınmış ve sürüşe elverişli olmayan lastikler ile olay mahalli eğimli ve tehlikeli virajlı köy yolunda seyrettiği, seyri sırasında aracın sağ ön lastiğinin tel atması şekilde deformasyondan kaynaklı patlaması ile direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve soldan yol dışı kaldığı kazada dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle tam kusurlu olduğu hususlarına değinilmiştir.
IV. GEREKÇE
1.5271 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca müdafii hazır bulunmaksızın kolluk huzurunda alınan beyanın hükme esas alınması isabetli görülmemiştir.

2.Tanık …’in kollukta, bacanağı … ile telefonla görüştüğünü, o esnada sanığın yanında bulunan bacanağının, aracı kullanan kişinin sanık …’in bizzat kendisi olduğunu söylediğini bildirdiği, anılan tanığın talimatla alınan beyanında da bu kolluk ifadesini aynen tekrar ettiğini söylediği ancak tanık …’ya bu beyanda geçen telefon görüşmesinin sorulmadığı ve kendisinin de resen bu olayı doğrulayan beyanda bulunmadığı, sanığın da müdafii hazır bulunmaksızın kolluk huzurunda alınan beyanı dışında aşamalardaki tüm ifadelerinde, sürücünün kendisi olmadığını ileri sürdüğü hususları birlikte değerlendirildiğinde, tanık … ve tanık …’nın yeniden dinlenerek anılan olayın açıklığa kavuşturulmasının sağlanması ile dosyada bulunan olay yeri fotoğraflarındaki ölenlerin isimleri belirtilerek kaza sonrası araca göre konumları ve aracın duruş pozisyonu çerçevesinde kaza anında muhtemel oturma pozisyonlarının uzman bilirkişi marifetiyle tespitinin yapılarak olay anında aracı kullananın sanık olup olmadığının hiçbir kuşkuya yer bırakılmaksızın tespiti gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.02.2016 tarihli ve 2015/84 Esas, 2016/25 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.04.2023 tarihinde karar verildi.