YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4527
KARAR NO : 2022/6107
KARAR TARİHİ : 03.10.2022
Mahkemesi:Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafinin yüzüne karşı 14.01.2016 tarihinde verilen hükmün, sanık müdafii tarafından 16.01.2016 tarihinde süre tutum dilekçesi ibraz ederek temyiz ettiği anlaşılarak yapılan incelemede:Olay günü saat 20.19 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki araçla geri manevra ile bölünmüş, iki şeritli yolun sağ şeridine geldikten sonra ada etrafından sola dönüş yapacağı esnada yolun sol şeridinden seyreden .’un sevk ve idaresindeki motosiklet ile çarpıştıkları, kaza nedeniyle motosiklette yolcu olarak bulunan …’in öldüğü, kazanın meydana gelmesinde mahkemece sanığın asli kusurlu olduğu kabul ve tespit edilen olayda;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-CMK’nın “Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas- 2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK’nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; TCK’nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın geçmişi, kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, TCK’nın 50/4. maddesi hükmü uyarınca taksirli suçlardan dolayı hükmedilen hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilmesinin mümkün olduğu, dosya içeriğine göre HAGB ve lehe hüküm talebi bulunan sanık hakkında lehe hükümlerin tartışılıp, gerekçe gösterilerek uygulanılıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;2-Sanığın sürücü belgesi bilgilerinin incelendiğinde, aynı belge numarası adı altında hem ”B” sınıfı, hem ”” sınıfı sürücü belgesinin bulunduğu, sanık hakkında TCK’nın 53/6. maddesindeki hükümlerinin uygulanmasına karar verilirken, yargılamaya konu kazayı idaresindeki otomobil ile yaptığı ve bu nedenle sanığın somut olaya konu taksirle öldürme suçu sebebiyle . sınıfı sürücü belgesinin geri alınamayacağı gözetilmeden, sanığa ait ve sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.