YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4380
KARAR NO : 2022/8134
KARAR TARİHİ : 08.11.2022
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki tır ile olay günü saat 22:45 sıralarında, meskun mahal dışında, aydınlatması bulunmayan 7 metre genişliğindeki iki yönlü yolda seyir halinde iken, olay yerine geldiğinde, yolun sağ kenarında, 5.7 metre genişliğindeki banket üzerinde, park halinde bulunan kamyonete (olay yerine gelen ambulans içinde bulunan tanık …’nın beyanı ve dosya içerisinde mevcut olan fotoğraflarda kamyonetin olay anında dörtlüleri yanıyor) çekicinin ön kısmı ile arkadan çarpması neticesinde ötelenen kamyonetin önünde ayakta duran ölene çarptığı, çarptıktan sonra kamyonetin banketten çıkarak, 53 metre ileride durduğu, ayakta duran kamyonet sürücüsünün öldüğü, kamyonet içinde bulunan katılanın ise hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına tam kusurlu olarak neden olduğu olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kamyonetin sol iki tekerinin taşıt yolu içinde olduğu ve dörtlülerinin ve far lambalarının yanmadığı, işaret ve ikaz levhalarının konulmadığı, ölen kamyonet sürücüsünün 2.71 promil alkollü olduğu, tüm bu nedenlerle tam kusurlu olmasının mümkün olmadığına, cezanın fazla olduğuna; katılanlar vekillerinin cezanın az olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
CMK’nın ”Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas-2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK’nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; dosya içeriğine göre adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, sanık müdafii tarafından son celse olan 23.02.2016 tarihli oturumda lehe hükümler talebinde bulunulmasına rağmen tayin edilen hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesinin düzenlendiği 5237 sayılı TCK’nın 50/4.maddesi delaletiyle 50.maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması suretiyle CMK’nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.