Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/3481 E. 2023/4415 K. 26.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3481
KARAR NO : 2023/4415
KARAR TARİHİ : 26.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/567 – 2015/412
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Akçakoca Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.11.2015 tarihli ve 2014/567 Esas, 2015/412 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, aynı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62, 53, 58 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 31.08.2020 tarihli, 2016/56139 sayılı ve onama görüşlü Tebliğname ile dava dosyası Dairemize tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; atılı suçu işlemediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemenin Kabulü
“Mahkememizce sanık savunması, müştekilerin beyanları, tanık beyanı, olay yeri inceleme tutanağı, iddianame ve tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirilmekle; Olay yeri inceleme tutanağından anlaşılacağı üzere müştekiler ve sanık tarafından ortak kullanılan miras malı olan … Köyü 549, 571 parsel sayılı taşınmazlara 5 m. derinliğinde 1,5 m. genişliğinde çukur açıldığı toprağın çukurun yanına yığılmış olduğu, elektrik direğinden 70 m. kablo ile kaçak elektrik çekildiği, kaçak elektrik kablosunun sanığın bahçesinden geçtiği anlaşılmaktadır. Olay günü müştekilerin başvurusu üzerine olay yerine inceleme yapmaya giden jandarma ekipleri taşınmazlara çok yakın mesafede sanık ile karşılaşmıştır. Sanığın babası olan tanık İbrahim’in soruşturma aşamasındaki beyanında sanığın kazı yaptığını toprağının da bahçeye serdiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar duruşmada farklı beyanda bulunmuş ise de sanığın oğlu olduğundan suçtan kurtarmak maksadı ile farklı beyanda bulunduğu değerlendirilmiştir. Ayrıca yapılan araştırmada kaçak kazının Kocaeli Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 23.11.2011 tarih ve 114 sayılı kararıyla 1. derecede arkeolojik sit alanı ilan edilen 549 ve 571 parsellerde yer alan tümülüs üzerinde yapıldığı anlaşılmıştır. Tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde olay yerinde kazı yapan kişinin sanık olduğu nitekim taşınmazlarda sanığın da hissedar olup yabancı birinin burada kazı yapması ve taşınmaz sahiplerinin haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı kanaatine varılarak sanığın üzerine atılı suçu işlediği anlaşıldığından cezalandırılması cihetine gidilmiştir.”

2. Olay günü saat 16.30 sıralarında şikayetçi …’nün kolluk kuvvetlerini arayarak 1. derece arkeolojik sit alanında kalan fındık bahçesinde kaçak kazı yapıldığı ihbarında bulunması üzerine ihbara konu yere gitmekte olan jandarma personelinin olay yerine yaklaşık 400 metre uzaklıkta seyir halinde bulunan aracı durdurdukları, … sürücüsünün sanık … olduğunun tespit edildiği, sanığın tarlasından evine doğru gittiğini beyan etmesi üzerine görüşmeye son verilip kazı alanına gidildiğinde şikayetçi …’ya ait fındık bahçesinde 5 metre derinliğinde kazı yapıldığının, kazılan bölgenin fındık bahçesi olması ve bahçenin tepe noktasında kalması nedeniyle dışarıdan görülemediğinin belirlendiği, kazı çukurunun etrafında yapılan araştırmada kazıda kullanılan malzemeler ile pet şişe içerisinde 5 adet sigara izmaritinin ele geçirildiği, ucunda üçlü priz bulunan kablonun şikayetçi …’ya ait bahçenin içinden toprağa 10 cm gömülerek kamufle edilmiş şekilde batı istikametinde bulunan stabilize yoldan geçerek dava dışı …’e ait fındık bahçesinde bulunan elektrik direğinden kaçak elektrik temin edildiğinin belirlendiği, olay yeri görgü ve tespit tutanağında ise sanığa ait fındık bahçesi ile kazı yapılan alan arasındaki mesafenin 3-4 metre olduğu, kaçak elektrik kablolarının sanığın bahçesinden geçtiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.

3. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 14.05.2014 tarihli uzmanlık raporunda, olay yerinde bulunan bir adet sigara izmariti üzerindeki genotip özelliklerin sanığın genotip özellikleri ile uyumlu olduğu, diğer izmaritler üzerindeki genotip özelliklerin sanıktan farklı erkek şahıslara ait oldukları belirtilmiştir.

4. Sanık … aşamalardaki savunmalarında, atılı suçlamayı kabul etmeyerek, olay günü fındık bahçesinin alt tarafında bulunan ağaçlardan yaklaşık 20 dakika erik topladığını, bu zaman zarfında bahçede kimseyi görmediğini, arazinin kendilerine ait olduğunu, bu nedenle kendisinin içtiği sigara izmariti bulunmasının normal olduğunu beyan etmiştir.

5. Şikayetçi … beyanında, bahçede kazı yapan şahsı sırtı dönük vaziyette gördüğünü, şahsın yüzünü görmediğini ve teşhis edemeyeceğini, duruşmada da kazıyı yapan şahsın amcasının oğlu olan sanık olmadığını ifade etmiştir.

IV. GEREKÇE
Birinci derece arkeolojik sit alanında kalan şikayetçi …’ya ait fındık bahçesinde kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yaptığı iddiasıyla hakkında dava açılan sanığın aşamalardaki savunmalarında atılı suçlamayı kabul etmediği, şikayetçi …’nın da ifadelerinde kazı yapan şahsın yüzünü görmediğini, bu nedenle teşhis edemeyeceğini, kazıyı yapan kişinin sanık olmadığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, atılı suçu işlediğine dair dosya kapsamında mahkûmiyetine yeterli delil bulunmayan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile mahkûmiyetine dair hüküm tesisi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Akçakoca Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.11.2015 tarihli ve 2014/567 Esas, 2015/412 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.10.2023 tarihinde karar verildi.