Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/2031 E. 2021/4134 K. 24.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2031
KARAR NO : 2021/4134
KARAR TARİHİ : 24.05.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 53/ son maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 22.05.2019 tarih, 2017/9331 Esas, 2019/6562 Karar sayılı bozma kararı üzerine, mahkemece bozma ilamına uyulup uyulmadığı hususunda bir ara karar verilmemiş ise de; Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren içtihatlarında da açıkça belirtildiği üzere, mahkemece bozma kararı doğrultusunda uygulama yapılarak hüküm kurulması karşısında, mahkemenin bozmaya eylemli olarak uyduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre; olay günü saat 15.35 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahalde, hız sınırının 60 km/saat olduğu, bölünmüş, iki şeritli caddede sol şeritte seyir halindeyken yaya geçidine geldiğinde, seyir yönüne göre yolun sağından gelerek sağ ön tarafındaki aracın sağa doğru kaçmasıyla bu aracın önünden geçerek karşıya geçmek isteyen yaya …’e orta refüje 1 metre kala aracının sol ön kısmıyla çarpması sonucu Arif Cangürel’in ölmesi ile sonuçlanan olayda,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, trafik kazası ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğuna ilişkin raporun maddi gerçeğe ulaşmada yeterli olmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına, ceza miktarına, sürücü belgesinin geri alınmasına, eksik inceleme ile mahkumiyet kararı verildiğine, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
CMK’nın ”Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas-2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK’nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; dosya içeriğine göre, sanığın asli kusurlu olduğu şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile paraya çevirme hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi suretiyle CMK’nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 24.05.2021 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.