Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/2023 E. 2021/841 K. 28.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2023
KARAR NO : 2021/841
KARAR TARİHİ : 28.01.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Yasaya Muhalefet
Hüküm : Kamu davasının düşmesi

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak açılan kamu davasının düşmesine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Foça Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18.04.2007 tarih 2006/334 esas 2007/128 karar sayılı kararı ile 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanığın mahkumiyetine hükmedildiği, sanık müdafinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 14.04.2011 tarihli ve 2009/5080 Esas, 2011/4149 Karar sayılı ilamı ile yeni yürürlüğe giren hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulduğu, bozma ilamına uyan mahkemece 28.03.2012 tarih 2011/144 E. 2012/56 K. sayılı kararı kararı ile sanığın, 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK’nın 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 375 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın 30.04.2012 tarihinde kesinleştiği, sanığın 5 yıllık denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlememesi nedeniyle dosyanın mahkemesince tekrar ele alınarak 19/06/2019 tarihinde yeni esas üzerinden tensiben düşme kararı verildiği, her ne kadar düşme kararı duruşma açılmadan, dosya üzerinden verilmiş ise de, 19/06/2019 tarihli kararın katılan vekiline tebliğ edilmesiyle hak kaybına neden olunmadığı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesindeki adil yargılanma ilkesinin görünümlerinden biri olan makul sürede yargılanmanın, Anayasanın 141. maddesinde yargıya bir görev olarak yüklendiği de gözetildiğinde, hakkın özünü etkilemeyen ve bilahare olumsuz sonuçları bertaraf edilen şekli hukuka aykırılıkların tek başına bozma nedeni oluşturamayacağı anlaşılmakla,
Yapılan yargılama sonunda, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 30.04.2012 tarihinde kesinleştiği, sanığa ait dosyada mevcut adli sicil kaydı ile UYAP sistemi üzerinden Türkiye genelinde yapılan sorgulama sonucunda, CMK’nın 231/8. maddesinde belirtilen 5 yıllık denetim süresi içerisinde sanığın kasıtlı bir suç işlemediği, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, hükmün usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
CMK’nın 231/10. ve 231/8. maddeleri gereğince düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin dayanak kanun maddesinin belirtilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasında yer alan “düşmesine” ibaresinden önce “ CMK’nın 231/10. ve 231/8. maddeleri gereğince” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.