Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/1902 E. 2021/6246 K. 27.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1902
KARAR NO : 2021/6246
KARAR TARİHİ : 27.09.2021

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 10.250,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/177475 soruşturma ve 2015/25347 karar sayılı sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyet Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, silahlı terör örgütüne üye olma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs suçundan 25.12.2009-29.12.2009 tarihleri arasında 5 gün gözaltında kaldığı, yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, gözaltına alınma itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 10.250,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 10.250,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat talebinin dayanağını oluşturan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/177475 numaralı soruşturma dosyasında davacı hakkında 11.03.2015 tarihinde verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleştiğine ilişkin belgenin Yargıtay denetimine elverişli aslı ya da onaylı suretinin dosya arasına alınmadan davacının talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Maddi tazminatın hesaplanmasında davacının gözaltında kaldığı dosyada kendisini temsil ettirdiği avukata yapmış olduğu ödeme dolayısıyla hükmedilecek vekalet ücreti miktarının, kouvuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği tarihte geçerli olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre ceza soruşturma evresinde takip edilen işler için belirlenen ve 2015 yılı için yürürlükte olan 450,00 TL ile sınırlı olması gerekirken, avukatlık ücret sözleşmesi üzerinde yazılı 10.000,00 TL’nin maddi tazminat olarak hükmedilmesi,
2-Dairemizin yerleşik uygulamaları kapsamında, davacının, gözaltında kaldığı dönem için maddi zararları hesaplanırken iaşe bedeli giderlerinin CMK’nın 141 vd. maddeleri kapsamında maddi zarar hesabına dahil edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
3-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
4-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün 2007/8-2 esas 2007/63 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere: haksız tutuklamadan kaynaklanan tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı hazine lehine vekalet ücretine hükmolunabileceği, davanın kısmen kabul edilmiş olunması karşısında davalı hazine lehine vekalet ücretine hükmolunması,
5-Kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarının toplamı üzerinden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken her bir tazminat için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.